Türk Tabipleri Birliği (TTB) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), TTB’nin Yüksek Onur Kurulu üyesi ve önceki dönem Merkez Konseyi üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’in tutuklanmasına ilişkin online basın toplantısı düzenledi. TTB’nin Youtube ve Periscope kanallarından canlı yayımlanan basın toplantısına TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, SES Eş Genel Başkanı Hüsnü Yıldırım, TTB II. Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Ökten, TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut, TTB Merkez Konseyi üyeleri Doç. Dr. Deniz Erdoğdu ve Dr. Halis Yerlikaya ile TTB Yüksek Onur Kurulu üyeleri Prof. Dr. Taner Gören ve Dr. Yıldıray Orhon katıldı.

TTB ve SES adına ortak açıklamayı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı okudu. Pandemi sürecinde iktidarın asıl görevinin halkın sağlığı ile ilgilenmek olması gerektiğini kaydeden Fincancı, “Pandemiyi fırsata çevirip baskıyı derinleştirmektedir. Ülkemizde yol açtığı hastalık ve ölüm riskleriyle yıkıcı etkisi devam eden pandemi koşullarında ev ve işyeri adresi belli olan sağlık çalışanlarının ve meslektaşımızın hukuka uygun olarak savcılığa çağrılıp ifadesi alınabilecekken; çok sayıda kolluk kuvveti ile evleri basılarak gözaltına alınmaları, bulaş riskinin olduğu koşullarda gözaltında tutulmaları ve tutuksuz yargılama esas olmasına rağmen ardından beşinin tutuklanması hukuk ve insan hakları açısından kabul edilemez” dedi.

‘İFTİRALAR KANIT SAYILDI’

Gökalp’in yalancı tanık beyanıyla tutuklandığını kaydeden Fincancı, “Daha önce de benzerlerini sıkça gördüğümüz ve tutuklamasını gerektirecek hiçbir suçu, suç unsuru içeren somut bir eylemi olmamasına, Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bu tür beyanların kanıt değeri taşımadığına ilişkin kararları bulunmasına karşın hukuk dışı bir şekilde soyut iftiralar kanıt sayılarak tutuklama kararı alınmıştır” ifadelerinde bulundu.

Gökalp’in TTB 72'nci Büyük Kongresi’nde Yüksek Onur Kurulu üyesi seçildiğini hatırlatan Fincancı, şunları söyledi: “TTB Yüksek Onur Kurulu; üyeleri, herhangi bir disiplin cezası almamış ve en az 15 yıllık kıdemi olan hekimlerden oluşan; mesleki saygınlığı, mesleğe duyulan güveni, hasta ve hekim haklarını, mesleki deontolojiyi ve etik değerleri koruma yükümlülüğünü, tabip odalarınca belirli ulusal yasal düzenlemeler ve yaygın kabul gören evrensel etik metinler çerçevesinde yürütülen disiplin soruşturma ve kovuşturma süreçlerine itirazları yine bu metinler çerçevesinde inceleyerek yerine getiren, mesleki denetimin en yüksek karar organıdır. Toplumun sağlık hakkı, insan hakları, emek, barış, demokrasi mücadelesini birlikte verdiğimiz Dr. Şeyhmus Gökalp onurlu bir hekimlik geçmişine sahiptir.”

‘SAĞLIK HAKKINI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

Fincancı, Gökalp’in tutuklanmasının meslek örgütü özerkliğine müdahale ve Kovid- 19 pandemisinde gerçekleri dile getirdiği için hedef alınan TTB’ye ve son dönemde tüm meslek örgütlerine ardı ardına yapılan saldırıların devamı niteliğinde olduğunu söyledi. Tutuklama, tehdit ve suçlamalarla meslek örgütlerini iktidarların “arka bahçesi” yapma girişimine boyun eğmeyeceklerini kaydeden Fincancı, “Geçmişte olduğu gibi bugün de geri adım atmadan, halkın sağlık hakkını savunmaya ve gerçekleri dile getirmeye devam edeceğiz. Emek-meslek örgütleri olarak meslek etik ilkelerini ve hekimlik değerlerini ödünsüz savunan mücadele arkadaşımız Dr. Şeyhmus Gökalp’in haksız hukuksuz bu tutukluluğuna bir an önce son verilerek serbest bırakılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.

Ardından söz alan Prof. Dr. Taner Gören ise, 28 Kasım’da Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya gönderdikleri yüz yüze görüşme başvurusuna bir an önce olumlu yanıt verilmesini beklediklerini belirtti.

ERDOĞAN'A MEKTUP

Dünya Tabipler Birliği (DTB) ve Avrupa Hekimler Daimi Komitesi (AHDK),  Gökalp’in tutuklamasına ilişkin AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a hitaben bir mektup kaleme aldı.

 Gökalp’e isnat edilen fiillerin kendisi tarafından tanınmayan bir sağlık çalışanının ifadelerine dayandığı belirtilen mektupta “kanıt” olarak ortaya konulan ifadelerin Yargıtay, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne göre hiçbir hukuksal değer taşımadığı belirtildi.

Türkiye'nin uluslararası anlaşmalardan doğan yükümlülüklerinin de hatırlatıldığı mektupta “Dr. Şeyhmus Gökalp’in mesleğini ilgili temel etik değerler çerçevesinde icra eden saygın bir hekim olduğu kanısındayız. Kendisi halk sağlığı yararlarını gözetme, hastaları ve hekimleri koruma gibi konulardaki kararlılığıyla tanınan ve kurumlarımızın etkili bir üyesi olan TTB’nin de aktif bir üyesidir. Dolayısıyla size, Dr. Şeyhmus Gökalp’in hemen serbest bırakılması, kendisine yönelik iddialarla ilgili maddi ve belgelenmiş kanıtların yokluğunda suçlamaların geri çekilmesi için yetkileriniz dahilindeki her tür girişimde bulunma çağrısı yapıyoruz” denildi.