31 Mart yerel seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) yüksek oy oranlarıyla kazandığı ancak 47’sine peyderpey kayyım atanan 65 belediyeden Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyelerine kayyım atanmasının üzerinden bir yıl geçti. İçişleri Bakanlığı tarafından ikinci kez kayyım atanan 3 büyükşehir belediyesinden biri olan Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne HDP’li Ahmet Türk ve Figen Altındağ, yüzde 56 oyla eşbaşkan seçilmişti. Bakanlık belediyeye ikinci kez de Mardin’in eski Valisi Mustafa Yaman'ı kayyım olarak getirdi. Yaman da isimleri yolsuzluk, usulsüz ihaleler, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, kayırma, cinsel saldırı ve benzeri yüz kızartıcı işlemlerle anılan yönetici kadrosunu yeniden göreve getirdi. 10 Haziran 2020 tarihinde yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Yaman’ın yerine Mardin Valisi ve Mardin Büyükşehir Belediyesi Kayyımı olarak Mahmut Demirtaş getirildi. 

'MARDİN KAYYIM MODELİ' ÖNERİLDİ

Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin kayyım yönetiminde olduğu 16 Kasım 2016 ile 31 Mart 2019 tarihleri arasında İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri tarafından hazırlanan raporda, kayyım yönetimleri övülürken, “Mardin Kayyım Modeli” adı altında bir model de bakanlığa öneri olarak sunulduğu ortaya çıkmıştı. Hazırlanan bu raporda yer alan “Mardin Kayyım Modeli”nin, “Özellikle milli güvenliğimizin tehlikeye girdiği şehirlerde” vurgusu ile tüm bölge kentlerine uygulanması önerildi. Yapılan öneri kapsamında müfettişler, “Demokratik katılımı sağlamak ve karar süreçlerini oluşturmak adına; Belediye Meclisinin seçimle gelmesi ama başkanın cumhurbaşkanı tarafından atanmasının daha yönetilebilir kentlerin oluşacağı” iddiası ile bölge kentlerinde başkanlık seçimlerinin kaldırılmasını önerdi. 

BORÇ BATAĞINA SOKULDU

Ancak müfettişlerin raporlarında halen kayyım yönetiminde olan Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan borç batağı, hukuksuz uygulamalar, rüşvet ilişkileri, yolsuzluklar, ihalelere fesat karıştırılması, belediyede kayyım yöneticilerinin cinsel saldırıları, usulsüz işlemleri görmezden gelindi. Belediyeye ikinci kez kayyım atanmasının ardından ortaya çıkan raporun aksine 16 Kasım 2016’da kayyım atanması ile birlikte belediye borç batağına sürüklenmişti. 31 Mart yerel seçimlerinde belediyeyi HDP’nin yüzde 56 oy oranı ile geri almasının ardından yapılan incelemede belediyenin 1 milyar 26 milyon TL borcun altına sokulduğu ortaya çıktı. İkinci kayyım atamaları döneminde de durmak bilmeyen borçlanmalar nedeniyle belediye bir yılda yaklaşık 160 milyon TL daha borç altına sokularak, belediyenin borç miktarı 1 Milyar 180 milyon TL’ye çıkarıldı. 

YOLSUZLUKLAR MÜFETTİŞ RAPORLARINDA

Borç batağında olan Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde kayyım dönemi yolsuzluk, usulsüz ihaleler, rüşvet, ihaleye fesat karıştırma, kayırma, cinsel saldırı ve benzeri yüz kızartıcı işlemlerle anılmaya devam ederken, 10 Haziran 2020’de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yapılan kayyım değişikliği sonrası Mardin Büyükşehir Belediyesi’ndeki tahribat yeniden gün yüzüne çıkmaya başladı. Daha önce kayyım övgüsü yaparak, “Mardin Kayyum Modeli” önerisinde bulunan İçişleri Bakanlığı müfettişleri belediyede büyük usulsüzlükler, yolsuzluklar, rüşvet ilişkileri ve daha onlarca hukuksuz işlem yapıldığını tespit etti. 

YÖNETİCİLER TUTUKLANDI

Bunun üzerine Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan suç duyurusu ile kayyım tarafından görevlendirilen üst düzey yöneticiler hakkında soruşturma başlatıldı. Başlatılan soruşturmanın ilk aşamasında Kayyım Mustafa Yaman’ın yeğeni olarak tanınan Yunus Emre Akça, Kayyım tarafından belediyede üst düzey yönetici yapılan Dicle Elektrik Dağıtım AŞ. (DEDAŞ) Mardin İl Müdürü Mehmet Bulut ile belediyenin iş yaptığı şirket yöneticilerinin de aralarında olduğu 8 kişi çeşitli suçlardan tutuklanarak, cezaevine konuldu. Ancak Mardin’de yaklaşık 4 yıl kayyım olarak görev yapan Yaman hakkında ise, görevden alınmasının ardından herhangi bir işlem yapılmadı. 

EŞBAŞKANLIK HEDEF ALINDI

Mardin Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Figen Altındağ, Mardin'e kayyım atanmasının hemen ardından ilk olarak "Mor çizgimiz" dediği eşbaşkanlık sisteminin hedef alındığını belirterek, "Kayyımların ilk hedefi kadınların kazanımları oldu. Başından itibaren eşbaşkanlık sistemi başta olmak üzere tüm kadın kazanımlarını yok etmeye çalıştılar. Kayyım atanmasının ardından görevden aldıkları ilk isim de Kadın Politikalar Daire Başkanımız oldu" dedi. Kayyım atamalarının halkın iradesinin gasbedilmesi olduğunu vurgulayan Altındağ, "Halkın iradesi yok sayıldığı gibi halka hizmet için ayrılan bütçe de talan edildi. Belediye bir enkaz haline getirilerek, hizmet sağlayamaz duruma sokuldu. Bunun karşısında halkın hakkını arayanlar engellemeler, baskı ve tehdidin yanı sıra saldırılar ile karşı karşıya kaldı" ifadelerini kullandı. 

'PLANLANMIŞ BİR İNTİKAMDI'

19 Ağustos 2019'da yapılan kayyım atamalarını "İkinci Kayyım Darbesi" olarak değerlendiren Altındağ, "Belediyeye ilk gittiğimiz günden itibaren yolsuzlukları belgeler ile anlatmaya çalışırken bir anda kayyım atandı. Bugün bu yolsuzlukları görmemek, yok saymak akıl tutulması. Bu bilinçli yapılan birşeydi. Bu bir intikamdı. Hesaplanmış, planlanmış bir intikamdı. AKP'nin Türkiye'nin önemli büyükşehirlerini kaybetmesinin intikamıydı. Kürt halkına ve dostlarına destek verenlerden alınmak istenen bir intikamdı. Şu an çökmüş bir sistem var. Bu çöken sistem ile ülkeyi bir yere taşıyamayacaklarını biliyorlar. Her gün daha fazla bataklığa sürükleniyorlar. Bunun karşısında ellerinde uğraşabilecekleri HDP dışında kimse kalmadığını düşünerek, saldırıyorlar. Ama tüm saldırıları boşa çıkıyor, çıkmaya da devam edecek. Buna karşı tek çare mücadele, mücadele, mücadele" diye konuştu. 

'PİLOT BÖLGEDE HEZİMETE UĞRADILAR'

İçişleri Bakanlığı'nın daha önceki müfettişlerinin kayyımları yere göğe sığdıramadığını belirten Altındağ, "İşlerine geldiği zaman aynı bakanlığın gönderdiği müfettişler, belediyedeki soygun düzenini kendi elleri ile ortaya çıkardı. Yıllarca bizim söylediklerimizi görmezden gelenler, bizim dile getirdiklerimizin doğru olduğunu söylerken, halktan özür dileyip, bu gasp sistemine son vermek yerine kendilerini aklama peşine düştü" dedi. Kayyım atamaları ile halka bir şey verilemeyeceğini belirten Altındağ, "Bugüne kadar ne yapıldı is, kayyımları halka kabul ettiremediler. Halkta bir karşılıkları olmadı. Kayyım modeli başta Mardin olmak üzere her yerde çöktü. Mardin'i kayyımları meşrulaştırmak için pilot bölge seçtiler. Ama burada Mardin'de büyük bir hezimet yaşadılar. Yaşamaya da devam ediyorlar. Bizler ise, her zaman olduğu gibi halklarımız ile birlikte mücadelemizi büyütmeye devam ediyoruz" vurgusunda bulundu. 

MA / Ahmet Kanbal