Yüksek Seçim Kurulu (YSK), 31 Mart yerel seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) eşbaşkan adayı olarak girdiği seçimde yüzde 71 oyla Bağlar Belediyesi kazanan Zeyyat Ceylan’a Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilmesi gerekçesiyle vermediği mazbatayı yüzde 26 oy alan AKP'li Hüseyin Beyoğlu'na vermişti. Seçim sonucunda 37 kişilik belediye meclis üyesinden 30'unu HDP, 7'sini ise AKP kazanmıştı.

İçişleri Bakanlığı, haklarında daha önce açılan dava ve soruşturmaları gerekçe göstererek 21 Ekim'de HDP'li Nurettin Bakan, Halime Bayram, Hüsnü Aslan, Mehmet Akdoğan, Panayır Çelik ve Naşide Buluttekin Can isimli meclis üyelerini görevden uzaklaştırdı. 8 Kasım'da ise Diyarbakır Valiliği, görevden uzaklaştırılan 6 meclis üyesinin yerine kentte farklı kurumlarda çalışan memurları kayyum olarak atadı. 

AKP'li Bağlar Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu'nun 13 Ekim'de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Ankara'da buluşmasının ardından meclis üyelerinin görevden uzaklaştırılması dikkat çekti. 

Bu görevden almalarla belediye meclisindeki nitelikli çoğunluğu kaybeden HDP, salt çoğunluğa sahip.

Görevden uzaklaştırılan ve yerine kayyum atanan HDP’li Belediye Meclis Üyelerinden Halime Bayram, görevden alınmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

‘BERAAT KARARI GEREKÇE YAPILDI’

Meclis üyeliklerinin feshedilmediğini, ancak hukuksuz bir şekilde görevden uzaklaştırıldıklarını söyleyen Bayram, bundan kaynaklı iki ayda bir görevlerinden uzaklaştırılma durumuna ilişkin kendilerine rutin bir şekilde tebligat gönderileceğini ifade etti. 

Adaylıklarının YSK tarafından onaylanması sonucu seçime girebildiklerini belirten Bayram, "Ne hikmetse o dönem herhangi bir sorun yok iken bugün görevden uzaklaştırılıyoruz. Uzaklaştırma gerekçeleri ise daha önce hakkımızda açılan davalar" diyerek, yaşanan hukuksuzluğa dikkat çekti. 

'İDDİANAMENİN HAZIRLANDIĞI GÜN UZAKLAŞTIRILDIM'

Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediyeleri'ne 19 Ağustos günü atanan kayyumlar öncesi gözaltına alınan yüzlerce kişiden biri olduğunu belirten Bayram, "Seçim döneminde yürüttüğümüz çalışmalar, önümüze soruşturma dosyası olarak getirildi. Hakkımızda iddianame hazırlandı. Bu dava hala sürüyor. Ama bugün görevden uzaklaştırılma gerekçesi olarak öne sürülüyor. İddianamenin hazırlanma tarihi ile görevden alınma tarihim, ne hikmetse aynı tarih. Aynı gün hakkımda bir iddianame çıkıyor ve aynı gün de görevden uzaklaştırma kararı alınıyor" diye konuştu. 

Hukuksuzluğun devam ettiğini ifade eden Bayram, Kürt halkının iradesinin gasp edilme sürecine işaret etti. 

BAŞKANI DÜŞÜRME RİSKİ

Yapılanların "Düşman hukuku"nun ötesinde olduğunu vurgulayan Bayram, "Keyfi bir muamele ile karşı karşıyayız. Hukukun ve adaletin olmadığı yerde, neyi arayacağız?" diye sordu. Daha önce eşbaşkan ile birlikte 30 meclis üyelerinin olduğunu ve meclisteki nitelikli çoğunluğunun da kendilerinde olduğunu söyleyen Bayram, ancak 6 üyenin görevden uzaklaştırılması ve yerlerine kayyum atanmasıyla birlikte meclisteki nitelikli çoğunluğu kaybetmeleri üzerinde durdu.

Bayram, bu konuda şunları söyledi: "Nitelikli çoğunluk, meclis üyelerinin 4'e 3'ünden bir fazla olması gerekir. Belediyelerde, her yılın Mart ayında faaliyet raporları görüşülüyor. Faaliyet raporu görüşüldüğü zaman, hukuk çerçevesinde doyurucu bir şekilde faaliyet raporu sunulmadığı taktirde meclis, nitelikli çoğunluğu sağlayarak belediye başkanını düşürme yetkisine sahiptir. Bizim nitelikli çoğunluğumuz vardı. Muhtemelen, kendi adaylarının başkanlıktan düşürülme riskini ortadan kaldırabilmek için böyle bir yönteme başvurmuş olabilirler. Nitelikli çoğunluk, başkanlık için her zaman risktir. Çünkü, hukuksal zeminde bir gensoru önergesi verdiğiniz zaman gensoruya ilişkin tatmin edici bir raporlaşma açığa çıkmadığı taktirde başkanı düşürebiliyorsunuz." 

Belediye meclisinin belediyede en üst organ olduğu üzerinde duran Bayram, "Bağlar halkı iradesini meclise teslim etti. Ama iradelerini temsil etmeyen kayyumlar artık meclistedir. Halkın onay vermediği bu kayyumlar, halk adına karar alma haddini kendilerinde görmüş olacak" dedi. Bayram, görevden uzaklaştırmalarına ilişkin yargı mercilerine itiraz ettiklerini söyledi. 

MA / Mehmet Şah Oruç