Türkiye’de “Örgüt üyeliği” iddiasıyla aldığı hapis cezası nedeniyle Federe Kürdistan Bölgesi’nin Hewlêr kentine gitmek zorunda kalan Kürt siyasetçi Ömer Bartan (48), kısa bir süre sonra Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) asayiş güçleri tarafından 3 Temmuz 2019’da tutuklandı. KDP asayişi, Bartan’ın tutuklu bulunduğu 19 ay boyunca ailesine hiçbir bilgi vermedi. Türkiye’de yaşayan ailesi birçok kez Hewlêr’e gidip, Bartan hakkında bilgi almak, onunla görüşmek istedi ancak hiçbir şekilde izin verilmedi. 

Bartan, 28 Ocak tarihinde elleri ve gözleri bağlı bir şekilde Şırnak’ın Silopi ilçesinde bulunan Habur Sınır Kapısı’nda Türkiye’ye teslim edildi. Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi’ne konulan Bartan, 22 Şubat'ta  kaldığı cezaevinde ailesini arayarak, yaşadıklarını kamuoyuyla paylaştı. 

İÇİŞLERİ KABUL ETMİYOR

Olayın basına yansımasının ardından Federe Kürdistan Bölgesi İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Bartan ile ilgili haberin asılsız olduğu ve gerçeği yansıtmadığı ileri sürüldü.

Ailesi, Bartan’ın Federe Kürdistan Bölgesi'ne gitmesi, tutuklanması ve Türkiye'ye teslim edilmesi sürecini Mezopotamya Ajansı'na (MA) anlattı. 

'GİTMEK ZORUNDA KALDI'

Bartan’ın kardeşi Bekir Bartan, ağabeyinin 1992 yılında Bitlis Belediyesi’nde çalıştığı sırada gözaltına alındığını ve “örgüt üyesi" olduğu iddiasıyla tutuklandığını söyledi. Ağabeyi Bartan'ın ilk olarak Mardin Cezaevi’ne ardından Bartın Cezaevi'ne sevk edildiğini aktaran Bartan, “Ömer, Haziran 2001’de cezası bittiği için kaldığı cezaevinden tahliye oldu. Cezaevinden çıktıktan sonra o dönem Manisa’da, Demokratik Halk Partisi (DEHAP) çalışmalarında yer aldı. Ömer, siyasi parti çalışmalarını yürütürken, polisler tarafından fiziki takibe alınarak, psikolojik baskıya maruz kalıyordu. Ömer, sadece Manisa’da çalışmadı. 2014, 2015 ve 2016 yıllarında Van ve Adana‘da siyasi faaliyetlerine devam etti. Siyasi faaliyetleri nedeniyle hakkında soruşturmalar açıldı ve yargılandığı davaların birinde, bildiğim kadarıyla 7 buçuk yıl hapis cezası aldı. Yargıtay tarafından cezası onandığı için Federe Kürdistan Bölgesi’ne gitmek zorunda kaldı" şeklinde anlattı.

‘KDP ASAYİŞİ TUTUKLADI’

Ağabeyinin Hewlêr'e gitmesinin ardından iletişim halinde olduklarını belirten Bartan, 3 Temmuz 2019’da KDP asayişi tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden tutuklandığını söyledi. Ağabeyinin tutuklanmasının ardından 3 buçuk ay boyunca kendisinden haber alamadıklarını ifade eden Bartan, "Hewlêr'de tutuklu olan ve yakınları Türkiye'de kalan aileler aracılığıyla ağabeyimin KDP güçleri tarafından tutuklandığını öğrendik" dedi. 

HEWLÊR'E GİTTİ

2019 yılının Ekim ayında ağabeyini görmek için Hewlêr'e gittiğini dile getiren Bartan, "15 gün boyunca orada kaldım ve Hewlêr asayişine gidip ağabeyimle görüşmek istediğimi söyledim. Onlar da ağabeyimin onların elinde olduğunu kabul etti. Fakat onunla görüşmemin mümkün olmadığını aktardı. Bütün ısrarlarıma rağmen Hewlêr asayişi bana 'Burada boşuna bekliyorsun. Onunla görüşemeyeceksin. İstersen telefon numaranı ver, biz ağabeyin bırakınca seni ararız ve o zaman gelip görürsün' dedi. Bende numaramı bıraktım ve oradan ayrılmak zorunda kaldım. Zaten hiç kimse beni aramadı. Sonra koronavirüs (Kovid-19) salgını başladı. Giriş çıkışlar kapatıldı. O yüzden de bir daha Hewlêr'e gidemedim. En son 28 Ocak tarihinde KDP'nin ağabeyimi Türkiye'ye teslim ettiğini öğrendik. Bunu da Türkiye'deki polisler bizi arayınca öğrendik" diye belirtti. 

‘KDP BENİ TÜRKİYE'YE TESLİM ETTİ’

Ağabeyi Bartan'ın karantina koğuuşunda tutulduğu Şırnak T Tipi Kapalı Cezaevi'nden 22 Şubat'ta kendisini aradığını belirten Bartan, şunları aktardı: "Ağabeyimle 10 dakika telefonla konuştuk. Bize KDP'nin kendisini bilerek Türkiye'ye teslim ettiğini söyledi. 10 dakika boyunca sürekli Hewlêr cezaevinde yaşadıklarını ve KDP'nin ihanetini bize anlattı. Çok öfkeliydi. Ağabeyim bize, '19 ay boyunca Hewlêr cezaevinde baskı ve tehditlere maruz kaldım. Bana ajanlık dayattılar ve bende onlara istedikleri kadar cezada verseler de ajanlığı kabul etmeyeceğimi söyledim. Hewlêr cezaevinde özellikle Türkiye'de cezası alıp buraya gelenlere KDP ayrı bir baskı ve tecrit uyguluyor. Oradaki birçok tutuklu kötü koşullarda kalıyor. Ben orada kısa süre içerisinde 13 kilo verdim. Son olarak ajanlık dayatmalarını reddettiğim için 28 Ocak’ta ellerim kelepçeli ve gözlerim bağlı bir şekilde Türkiye’ye teslim edildim' dedi."

'KDP YANLIŞ YAPTI'

Federe Kürdistan Bölgesi İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya tepki gösteren Bartan, "KDP büyük bir yanlış yaptı ve yaptığı ihaneti gizlemek için yalan söylüyor. Hewlêr’deki asayiş KDP'ye bağlı ve hepimiz bunu biliyoruz. KDP asayişi Ömer'in ellerinde olduğunu bizzat bana söyledi. Ömer'i Türkiye'ye KDP teslim ediyor. Hewlêr yönetiminin yalan söylemesi akla ve mantığa sığmıyor. Tabi ki bu yapılanlara sessiz kalmayacağız. KDP'nin ihanetine kimse sessiz kalmamalıdır" ifadelerini kullandı.

‘6 YILDIR OĞLUMU GÖREMİYORUM’

Bartan'ın annesi Huri Bartan ise oğlunun genç yaşta Kürt siyaseti ile tanıştığını belirterek, "Oğlum Ömer cezaevine girdiği dönemde, nerede olursa olsun onu görmeye giderdik. En son 6 yıl önce oğlumu gördüm. Sonra bir daha haber alamadım. Oğlum hakkında birçok dosya açıldı. Geçen gün televizyonda oğlumun KDP tarafından Türkiye'ye teslim edildiğini duydum. KDP'de Kürt ama Kürde ihanet etti. KDP o kadar kirli ki oğlumu Türkiye'ye teslim ettiğini dahi kabul etmiyor. Kürtler arasında birlik olsaydı, böyle olmazdı" dedi.

Koronavirüs salgını nedeniyle cezaevi görüşüne gidemediğini söyleyen anne, oğlunun serbest bırakılmasını istedi.