Ağrı’ya bağlı Aşağı Saklıca (Wêretega Jêrîn) köyünde 11 Temmuz akşamı yaşanan sel nedeniyle koçerlere ait 150’ye yakın koyun sel sularına kapılarak öldü. Köyde bulunan bir çoban selden canını zor kurtarırken, çadırlarda kalan koçerlerin ise çocuklarını alarak çadırlardan çıkmalarıyla yaşanacak bir facianın da önüne geçtiler. Birçok çadır ve çadırlarda bulunan malzemeleri de sel götürdü. Koçerler günlerdir sel suları nedeniyle çamur deryasına dönen yerde yaşıyor. Koçerler yardım talebinde bulundu. 

'ÇAMUR İÇERİSİNDE YAŞIYORUZ'

Mezopotamya Ajansı'ndan Dindar Karataş'ın haberine göre, Koçerlerden Nazelin Yüzen, yaşanan sel felaketi sonrası 150 koyunlarının öldüğünü söyleyerek, ayrıca yüzlerce torba yünün de sel sularında kaybolduğunu belirtti. Yüzen, “Çadırlarımızın içerisinde bulunan ne kadar eşyamız varsa hepsini sel götürdü. Burada iki gece boyunca uyumadık. Birkaç gündür de çocuklarımızla birlikte çamur dolu çadırlarda uyuyoruz. Şuan yaşadığımız tam bir rezillik. Biz hayatımızda ilk defa böyle bir şey yaşadık. Şuan acilen çadır ve battaniyelere ihtiyacımız var” diye konuştu. 

'MAĞDURUZ'

Köy Muhtarı Hummet Atabey da 11, 12 ve 13 Temmuz tarihlerinde ayrı ayrı 3 sel felaketi yaşadıklarını belirterek en büyük zararın ise 11 Temmuzda yaşanan sel nedeniyle oluştuğunu belirtti. Köyde yaylacılara ait 150 koyunun sel sularına kapılarak öldüğünü hatırlatan Atabey, köyde birçok tarım arazisinin de selden zarar gördüğünü ifade etti. Köylü olarak çok büyük bir mağduriyet yaşadıklarını ifade eden Atabey, şuan için kendilerine bir yardım yapılmadığını söyledi. 

'AFAD ÇADIR VERMEDİ'

AFAD’a çadır temin etmek için başvurduklarını kaydeden Atabey, “AFAD bize çadır vermeleri için çok büyük bir hasarın oluşması gerektiğini belirtiyor. Bundan daha büyük hasar mı olur? İnsanlar çamurun için de yaşıyor. İnsanların bu durumda olmasına onların vicdanları nasıl el veriyor bilmiyorum. Bu insanların zarar ve ziyanlarının karşılanmasını talep ediyoruz. Burada şuan onlarca insan çamur dolu çadırlarda uyuyorlar. Aileleri köyden getirdiğimiz römorka yerleştirdik. Selden önce dereyi geçmek için demirden yapılan bir köprü vardı onu da sel götürdüğü için insanlar dereden geçmek zorunda. Bu insanların ne kap yemekleri ne de üzerlerine atacak bir battaniyeleri var” dedi. (Ağrı/MA)