Mardin’de yaşayan 45 yaşındaki Hatice Eren çocukluğundan bu yana çiftçilikle uğraşıyor. 8 çocuk büyüten ve okutan Hatice Eren'nin 4 çocuğu üniversiteyi bitirerek doktor ve öğretmen olmasına rağmen atanamadıkları için anneleri ile tarlada çalışıyor. Hatice Eren’de iktidarın yanlış tarım politikaları ve yaşanan ekonomik kriz ile artan işsizlikten kaynaklı zor zamanlardan geçtiklerini anlatıyor.

'GEREKEN DEĞERİ GÖRMÜYORUZ'

Çocuk yaşta evlendirilen Eren, hayatını kendi emeği ile kuranlardan. Ailesi gibi onun da geçim kaynağı çiftçilik. Tarladan yaylaya, evden bağa her yerde çalışmasına rağmen iktidarın tarım politikalarından kaynaklı emeklerinin karşılığını alamadığından dertli. “Zamanımızın hepsi yoksulluk ile geçti. Dönüp arkama baktığımda o kadar çalışmamıza rağmen elde ettiğimiz bir servetimiz olmadı. Gerçi tarım işçileri ne zaman gerektiği değeri gördü ki şimdi görsün. Hak ettiğimiz değeri görmediğimizden yaşamımız boyunca yoksulluk çekiyoruz” sözleriyle yaşadıklarını özetlerken,  kendisinin ve ailesinin başkasının tarlasında çalıştığını ama yinede zar zor geçindiklerini de vurguluyor.

'DEVLET EMEĞİMİ BOŞA ÇIKARDI'

Eren, köyde okul ve gelirinin olmamasından kaynaklı ilçeye taşınmak zorunda kaldığını söyleyerek, 8 çocuğunu okuttuğunu 4'ünün üniversite mezunu, 3'nün öğretmen, birinin de doktor olduğunu kaydetti.  Çocuklarının kendisi gibi zorluk ve yoksullukla büyümemesi için çaba sarf ettiğini de belirterek, “Çocuklarım için çok direndim. Çocuklarım okusun diye köyden ilçeye taşındım ve her gün taşındığım Yedikardeş köyüne çalışmak için gidip geliyordum. Çocuklarım için tüm işlerde çalıştım diyebilirim. Çocuklarımı okutmak için bu kadar çaba sarf ederken devletin tanımadığı imkanlardan kaynaklı hiçbiri atanmadı ve tüm emeklerim boşa çıkarıldı. Çocuklarımla şu an tarlada işçilik yapıyoruz çünkü torpilimiz yok. Bir gün vali ilçeye geldi. Bende ona içinde olduğumuz zorlu durumu anlattım sadece susmakla yetindi” şeklinde konuştu.

'İŞ İMKANI SAĞLAYIN'

Eren kiraladığı toprakta ektiği sebzeleri de satamadığını geçen yılın tütünün dahi ellerinde kaldığını ifade ederek, “Bu yetmezmiş gibi kazanamadığımız paranın yarısını toprak sahibine veriyoruz. Zira okutmak için yaptığımız masrafları nasıl ödeyeceğiz. Şimdi çocuklarıma gidin bir işte çalışın desem çalışacak iş yok. İşçilere neden destek verilmiyor?  Neden gençlere iş imkanı yaratılmıyor. Biz mi ne yapacağınızı söyleyelim. Gençlere iş imkânı sağlayın ki okuduklarına pişman olmasınlar" diye belirtti.