Daha sonra söz alan Belediye eş başkan yardımcısı M. Nuri Çiçek yaşadıkları coğrafyada en meşru haklarının bile ihlal edildiğini söylediği konuşmasını şöyle sürdürdü; ” Yaşadığımız coğrafyada en meşru haklarımız bile ihlal ediliyor.Tahir elçinin öldürülmesi bir hak ihlalidir, kadınların , çocukların katledilmesi bir hak ihlalidir,anadilin yasaklanması bir hak ihlalidir,eş başkanlarımızın tutuklanması bir hak ihlalidir.” Çiçek konuşmasının devamında Kürtlerin mevcut hukuk sisteminin mağduru olduğunu ve Türkiye’nin altına imza attığı insan hakları beyannamesine asla uymadığını ifade etti.
”Faili meçhul cinayetler en büyük uğraşıydı”
Mezopotamya hukukçular Derneği Van şubesi avukatlarından Mahmut Kaçan yaptığı konuşmasında sistematik insan hakları ihlallerinde hukukun durduğu yere vurgu çekti. Kaçan, ” Uluslararası hukuk sisteminde sözleşmelerde garanti altına alınan hakların ihlallerde cezasızlık önemli bir etkendir.” dedi. Tahir Elçi’ye de vurgu çeken Kaçan, Elçi’nin doksanlı yıllarda yaşanan faili meçhul cinayetleri aydınlatmak için çok emek verdiğini söylediği konuşmasını şö ifadelerle sürdürdü ; ”Avrupa İnsan Hakları mahkemesinde Türkiye aleyhine çıkan kararlarda Tahir Elçi’nin imzası var.Şırnak Güçlükonak ilçesinde yapılan katliamı son zamanlarda Tahir Elçi emeğiyle öğrendik ve nihayetinde onun sayesinde Türkiyenin haksız bulunduğu birçok dava sonuçlandı.” Kaçan son olarak Türkiye’de faili meçhul cinayetleri davalarına dair sayısal verileri paylaştı.
”Cumhuriyet tarihi faili meçhuller tarihidir.”
Daha sonra söz alan avukat Baran Bilici; Mevcut hukuk sistemini anlamak için tarihsel arka planına bakmak gerektiğinin altını çizdiği konuşmasında şu ifadeleri kullandı ; ” Osmanlı İmparatorluğunda birey yoktu herkes tebaaydı.Osmanlı döneminde olan derin devlet Cumhuriyet dönemiyle varlığını sürdürdü. Mevcut hukuk sisteminin geldiği tarihsel aşamalara bakmak lazım.Cumhuriyetin tarihi faili meçhuller tarihidir. Süryani’lerden başlayıp , Dersim ve Zilan’la devam eden durum hala varlığını korumakta.90lı yıllarda yaşananlarda bunların birer devamı oldu.” dedi.Bilici, son olarak ihlal edilen haklara vurgu yaparak bölgede düşman hukukunun uygulandığını ve cumhuriyetin kendi polisini,hakimini burada yarattığını söyledi.Bunun önüne geçmek için de demokratik bir anayasa lazımdır .
”Erkek egemen zihniyet yargıya da hakim”
Son olarak konuşan avukat Rabia Özgökçe konuşmasında kandın hakları ihlallerine vurgu yaptı.Akp Hükümeti kadına tahammül edemediğini dile getiren Özgökçe, erkek egemen zihniyet yargıya hakim durumda olduğuna dikkat çekti. Özgökçe ; ” Mevcut durumda asla kadınlara tahammül edilemiyor.Erkek egemen zihniyet yargıya da kolluk kuvvetlerine de hakim durumda.Kürdistan’da yaşanan şiddet taciz ve tecavüze uğrayan kadınlar kolluk kuvvetlerine sığınamıyor çünkü kadın ayrıca mevcut yaklaşımdan da çekiniyor. Özgökçe , kadının özgürleşmesi gerektiğine vurgu yaptığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi ; ” Kürdistan da kadına yöneltilen baskı karşı kadın hareketinin mücadelesi çok önemlidir. Kadınlar artık her yerde kendi mücadelesini veriyor.Kadının özgürleşmesi lazım. Özgürleşen kadın toplumu da özgürleştirir.”
Düzenlenen panel soru cevaplarla son buldu.
