Haber Merkezi - Erhan Akbaş

Van’da bulunan Zilan Vadisi’nde kurulmak istenen HES projesine ilişkin Van 1. İdare Mahkemesi’nde yürütmenin durdurulması ve işlemin iptali talebiyle açılan davada verilen “ehliyetten red” kararı, Danıştay 6. Dairesi tarafından bozuldu.

Van Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün Zilan Elektrik Üretim Anonim Şirketi tarafından hayata geçirilmek istenilen “Zilan Regülatörü ve HES Projesi" için 30 Mart 2012 tarihinde “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararı vermesi üzerine Gökakım Elektrik Üretim A.Ş. tarafından 2014 yılında HES projesinin inşaatına başlamıştı. 

RET KARARINI DANIŞTAY’A TAŞIDI

Van 1. İdare Mahkemesi tarafından “davacının ehliyeti yok” denilerek verilen ret kararına karşı Danıştay 6. Daire’sine temyiz başvurusunda bulunan Avukat Hülya Yıldırım, başvurusunda müvekkilinin ikametinin proje etki alanında olduğunu belirtti. 

‘VAN’DA YAŞAYAN HERKESİ İLGİLENDİRİR’

Başvuruda, “Projenin su tutma yapısı Regülatör Yeri'nin yaklaşık bin 100 metre güneyinde Koçköprü Barajı göl alanı bulunmaktadır ve Zilan Regülatörü ve HES Projesi'nde üretilecek enerjinin ulusal elektrik şebekesine verilebilmesi amacıyla yaklaşık 6 km mesafedeki Koçköprü Barajı Şalt Sahası'na bağlanması planlanmaktadır’ denilmiştir. Yani Koçköprü sınırlarını ve Koçköprü ile sınırı olan tüm mahalleleri etkileyen bir proje söz konusudur. Bununla birlikte davalı idare ‘ÇED gerekli değildir’ kararının ardından kararın ilan edilmesi için Erciş Kaymakamlığı'na yazı yazıldığını belirtmiştir. Bu da aslında Erciş sınırlarında yaşayan hatta Van sınırlarında yaşayan her yurttaşı ilgilendiren bir dava olduğuna ve davacının dava açılmasında menfaati olan bir projenin varlığına işaret etmektedir” ifadeleri yer aldı. 

‘KEŞİF YAPILMADAN ETKİ ALANI BELİRLENMEZ’

Temyiz başvurusunda projenin etki alanı belirlenmeden müvekkilinin menfaatlerine karar verilemeyeceğini vurgulayan Av. Yıldırım, “Keşif yapıldığında da görülecektir ki alana girilememektedir. Uzun vadede bölgedeki yurttaşlar için ciddi sorunlar doğuracaktır. Kaldı ki projenin su tutma yapısı (Regülatör Yeri)’nin yaklaşık 1.100 metre güneyinde Koçköprü Barajı göl alanı bulunmaktadır ve Zilan Regülatörü ve HES Projesi'nde üretilecek enerjinin ulusal elektrik şebekesine verilebilmesi amacıyla yaklaşık 6 km mesafedeki Koçköprü Barajı Şalt Sahası'na bağlanması planlanmaktadır. Bu da aslında projenin etki alanı dışında proje sürecinin parçası olan şalt sahasının müvekkilin oturduğu, taşınmazlarının bulunduğu alanda olduğunu göstermektedir” diye belirtti

DANIŞTAY : DAVACININ DAVA AÇMA EHLİYETİ VAR

Başvuruyu inceleyen Danıştay 6. Dairesi, İdare Mahkemesi tarafından verilen “ehliyetten red” kararının bozulmasına hükmetti.

16 Şubat 2021 tarihli kararda şu değerlendirmeler yer aldı: “İdare Mahkemesince davacının ikamet ettiği mahallenin ve Koçköprü Barajının proje alanına uzak mesafede olduğu ve bu alanlarda proje kapsamında herhangi bir tesis yapılmayacağı değerlendirmesine dayalı olarak, dava konusu işlem ile davacının menfaat ilişkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiş ise de, proje tanıtım dosyasının incelenmesinden, Van ili, Erciş İlçesi, Zilan Deresi üzerinde yapılması planlanan HES projesinin su tutma yapısının (Regülatör Yeri) yaklaşık 5 bin 300 metre güney doğusunda ve yine projenin santral yerinin yaklaşık bin 100 metre güneyinde, sulama, enerji ve taşkın kontrolü amacıyla yapılan Koçköprü Barajı göl alanının yer aldığı, davacının bu baraja yakın mesafede bulunan Koçköprü Mahallesinde ikamet ettiği ve bu bölgede tarımsal faaliyette bulunduğu, dolayısıyla, uyuşmazlığa konu projeyle aynı dere üzerinde ve projenin su alma yapısının mansabında bulunan Koçköprü Barajının projenin etki alanında olduğu göz önüne alındığında, dava konusu ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı ile davacının kişisel, güncel ve meşru bir menfaatinin ihlal edildiğinin kabulü gerektiğinden, dava açma ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılmıştır.”

Danıştay kararı sonrası dava dosyası esastan görüşülmek üzere tekrar Van 1. İdare Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme, 10 Ağustos’ta yürütmenin durdurulması talebinin reddine karar verdi.

‘BİLİRKİŞİ KEŞFİ BEKLENMELİYDİ’

Danıştay kararının ardından yürütmenin durdurulması talebiyle İdare Mahkemesine yaptıkları başvurunun reddedilmesini değerlendiren Avukat Hülya Yıldırım, mahkemenin verdiği kararla yanlışa imza attığını söyledi.

Av. Yıldırım, “Danıştay tarafından kararın bozulmasının ardından yerel mahkemenin yürütmenin durdurulması hakkında telafisi imkansız zararların ve açık hukuka aykırılıkların bulunması sebebiyle kabul kararı ya da bilirkişi keşfi ve raporundan sonra yürütmenin durdurulmasına ilişkin talebimiz hakkında karar vermesi gerekirdi” dedi.

‘DANIŞTAY KARARI KENT-ÇEVRE HAKKI AÇISINDAN ÖNEMLİ’

Danıştay tarafından verilen kararın kent-çevre hakkı mücadelesi için önemli olduğunu vurgulayan Yıldırım, şunlar söyledi: “Kent ve çevre hakkı ile ilgili uyuşmazlıklarda birçok yurttaşın menfaatinin ihlal edildiğini ve bu menfaatin geniş yorumlanması gerektiğini söylerken, yerel mahkeme tarafından bu kadar dar yorum yapılması, hukuki açıdan bizleri ve kent-çevre hakkı mücadelesini geriye düşüren bir karardı. Bu yüzden Danıştay tarafından verilen bu kararın kent ve çevre hakkı mücadelesinde menfaat ihlalinin yorumlanmasında önemli bir karar.” 

Av. Yıldırım, son olarak yürütmeyi durdurma taleplerinin reddedilmesinin sürecin sonlandığı anlamına gelmediğini, Van 1. İdare Mahkemesi’nin esastan vereceği kararı bekleyeceklerini kaydetti.

NE OLMUŞTU?

Van Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, Zilan Elektrik Üretim Anonim Şirketi tarafından hayata geçirilmek istenilen “Zilan Regülatörü ve HES Projesi" için 30 Mart 2012 tarihinde “Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir” kararı verdi. Bunun üzerine ruhsat alan Gökakım Elektrik Üretim A.Ş., 2014 yılında HES projesinin inşaatına başladı. O dönem bazı bölge sakinleri ve kimi sivil toplum örgütlerinin Danıştay'a itirazda bulunmasıyla HES inşası durduruldu.

İtirazlar üzerine HES’in yapılacağı araziler için Bakanlar Kurulu tarafından “acil kamulaştırma” kararı alındı. Durum yargıya taşınsa da koronavirüs (Kovid-19) salgınını fırsat bilen şirket, tekrar inşaata başladı. Geçtiğimiz yıl Cumhurbaşkanlığı kararıyla bölgedeki kimi taşınmazlar için yine “acele kamulaştırma” kararı verildi. Kimi yurttaşlar yürütmenin durdurulması ve projenin iptali talebiyle “ÇED gerekli değildir” kararını Van 1’inci İdare Mahkemesi’ne taşıdı. Mahkemenin konuya ilişkin bilgi istediği Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, gönderdiği yazıda kamulaştırma kararı ve “problem yok” yanıtı ile “ÇED gerekli değildir” kararını savundu.

Mahkeme, davalı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından sunulan belgelerin ardından 22 Ekim 2020 tarihinde “davacının proje alanında ikamet etmediği” gerekçesiyle davanın reddine karar verdi.