Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) Meclis Genel Kurulda görüşmeleri devam eden “İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi”ne karşı yapmak istediği basın açıklaması "izinsiz" olduğu gerekçesiyle engellendi. Torba yasanın geri çekilmesi talebiyle Meclis Dikmen kapısında bir araya gelen DİSK Genel başkanı Arzu Çerkezoğlu ve beraberindeki kişileri polis zorla araçlarla bindirerek uzaklaştırmaya çalıştı. 

Yaşanan arbede sırasında DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun da aralarında bulunduğu sendikaya bağlı iş kollarının başkanları ve milletvekilleri polis kalkanları arasında sıkıştı.

Meclisi ablukaya alan polisler basın çalışanlarının kapıya yaklaşmasını “turkuaz kart” olmadığı gerekçesiyle yasakladı. Engelleme üzerine Dikmen kapısına gelen Hakların Demokratik Partisi (HDP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, Çerkezoğlu ve DİSK Genel Başkan yardımcısı Remzi Çalışkan’ı engele rağmen Meclis’in içine aldı.

'TALEPLERİMİZİ İLETMEYE GELDİK'

Tüm engellemelere rağmen Meclis’te yapılan basın açıklamasında konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, engellemeye tepki göstererek, “Biz DİSK olarak günlerdir Meclis'te görüşmekte olan ve Türkiye işçi sınıfının en temel kazanılmış haklarını kıdem, emeklilik iş güvencesi gibi düzenlemeye karşı günlerdir meydanlarda itirazımızı dile getiriyoruz. Yasanın görüşüldüğü bugünde Meclis'teki siyasi partilerle, iktidar partisine bu konudaki itirazlarımızı ifade etmek ve yasanın Meclis’ten çekilmesi için taleplerimizi iletmeye geldiğimizde arkadaşlarımızın önü kesildi” diye konuştu.

İŞÇİLER İÇİN BİR MADDE YOK

Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden yasa tasarısının “istihdam paketi” olmadığını vurgulayan Çerkezoğlu, “Yasanın genel gerekçesine baktığımızda salgının istihdam üzerindeki olumsuzluğu gidermek, işveren ve işçi üzerinde yarattığı riskleri uyarınca en aza indirmek ve gidermek için bu yasayı çıkartıyoruz deniliyor. Ama yasanın içeriğine baktığımızda işverenlere destekler teşvikler var. Patronlara yapılan ödemelerin arttırılması, kayıt dışı işçi çalışan işverenlere ödül var, işçiler açısından numunelikte olsa bir madde yok” şeklinde konuştu. 

VERGİLER AZALTILMIYOR

Torba yasada vergilerin azaltmasına yönelik bir düzenlemenin olmadığının altını çizen Çerkezoğlu, “Elektrik, su, doğalagaz gibi temel tükettim maddelerinde KDV’nin çıkarılması yok. Pandeminin yıkımına karşı işçiyi koruyacak hiçbir düzenleme yok” dedi. 

'KIRMIZI ÇİZGİMİZ'

Torba yasanın Meclis’ten geçmesine izin vermeyeceklerini vurgulayan Çerkezoğlu, devamında şunları söyledi: “Biz geleceğimizin bu şekilde karartılmasına izin vermeyeceğiz. Bu yasaya karşı kazanılmış haklarımızı savunmak boynumuzun borcudur, bu bizim kırmızı çizgimizdir. Koşulları ne olursa olsun baskı ortamına rağmen haklarımızı sonuna kadar savunmakta kararlı olduğumuzu ifade etmek isterim. Tüm partilere çağrımız bu torba yasanın derhal geri çekilmesidir.”

İZMİR 

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'na (DİSK) bağlı Genel-İş Sendikası İzmir 2 Nolu Şube, örgütlü olduğu işyerlerinde torba yasa teklifini protesto etti. İZSU Bergama, Menemen, Karşıyaka, Ödemiş, Parkbahçeler, katı atık, Eşrefpaşa Hastanesi, fen işleri ve mezarlıklar müdürlüğündeki işçiler, kıdem tazminatını ve emeklilik hakkını tehdit eden yasa teklifine karşı sesini yükseltti. İşçiler sık sık “Kıdeme uzanan eller kırılsın” ve “Direne direne kazanacağız” sloganları attı. 

İşyerlerinde okunan ortak açıklamada, yasa teklifiyle işçilerin en temel haklarının gasp edilmek istendiğine vurgu yapılırken, “Kıdem tazminatımızı ve emeklilik hakkımızı torbaya atıp çalmak isteyenler, aynı torbadan işverenlere bol bol destek ve teşvik dağıtıyor” denildi. 

‘MASAL ANLATILIYOR’

25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanların kıdem ve ihbar tazminatı hakkının ve emeklilik hakkının ellerinden alınmaya çalıştığı belirtilen açıklamada, “Yasa teklifine göre 25 yaş altı ve 50 yaş üstü işçiler için koşulsuz olarak belirli süreli sözleşme yapılabilecek. Bize ‘istihdam artacak’ diye masallar anlatmaya kalkıyorlar, oysa tüm işçiler şunu bilir; belirli süreli sözleşme demek geçici işçilik demektir. Belirli süreli çalışan işçinin iş güvencesi olmaz, kıdem tazminatı olmaz, ihbar tazminatı olmaz, emekli olması zorlaşır” ifadelerine yer verildi. 

ADANA 

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Adana Şubeler Platformu da, "İnsanca yaşamaya yetecek gelir ve güvenceli çalışma için halktan, emekten yana bütçe istiyoruz" talebiyle basın açıklaması yaptı.

Büro Emekçileri Sendikası (BES) Şube binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan KESK Adana Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve BES Adana Şubesi Başkanı Fatma Sarıoğuz Güney, sözlerine İzmir depreminde hayatını kaybedenlerini anarak başladı.

'MAAŞ 100 DOLAR AZALDI'

Ülkedeki ekonomik, siyasal ve sosyal sorunların yaşamı derinden etkilediğini, pandemi ile birlikte derinleşen ekonomik kriz, işsizlik ve hayat pahalılığının halkın en önemli gündemi olduğunu söyleyen Güney, siyasi iktidarın yaşanan krizi çözmek yerine yeni sorunlarla beslemeye devam ettiğini belirtti.

Güney, iktidarın İşsizlik Fonu’ndan, Merkez Bankası’nın “kefen parası” olarak nitelendirilen ihtiyaç akçesinden, Varlık Fonu’na aktarılan kamu sigortalarından sonra gözünü şimdi de Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) fonu birikimlerine diktiğini ifade etti.

Güney, "Pandemi ile ağırlaşan kriz koşullarında iğneden ipliğe gelen zamlarla maaşlarımız erimeye devam ediyor. Son bir yıl içinde doğalgaza yüzde 34, elektriğe ise son 15 ay içinde yüzde 40 zam yapılmıştır. Halkın en temel tüketim maddesi olan ekmek fiyatı son iki ay içinde yüzde 20 zamlanmıştır. 2019 yılı Temmuz ayında 1 dolar 5. 63 TL’ye karşılık gelirken bugün 1 dolar 8.4 TL seviyesini aşmıştır. Aynı dönemde dört kişilik bir ailenin açlık sınırında yüzde 21, yoksulluk sınırında yüzde 20 artış yaşanmıştır. Buna karşın son 18 ayda kamu emekçilerinin maaşlarında yaşanan artış ise enflasyon farkı ödemesi dahil sadece yüzde 15’de kalmıştır" diye konuştu.

Kamu emekçisinin maaşı ile alınan dolar miktarının 100 dolar azaldığını kaydeden Güney, "KESK olarak içinde bulunduğumuz olağanüstü koşullarda dar gelirlilerin, ücretli kesimlerin salgından korunarak nefes almasını ve insanca bir yaşam sürmesini sağlayacak, halktan, emekten yana bir bütçe istiyoruz" diyerek, bu konudaki taleplerini sıraladı.