‘SİLAHLAR HALKA KARŞI KULLANILABİLİR’ ENDİŞESİ
Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı Matthias Machining tarafından soru önergesine verilen yanıtta, Türkiye'deki insan hakları durumunun silah satışının gerçekleşmemesi kararında önemli rol oynadığı kaydedildi. Yanıtta Alman Hükümeti'nin, Türkiye'deki darbe girişiminden bu yana silahların özellikle Kürt sorunu ve diğer iç problemleri bastırmak için halka karşı kullanılmasından endişe ettiği vurgulandı.
Alman Hükümeti, NATO ve AB üyesi ülkelere silah satışı yapılmasına genellikle onay veriyor. Satış sadece istisnai durumlarda özellikle siyasi gerekçelerle geri çevrilebiliyor. Dolayısıyla NATO üyesi olan Türkiye'ye silah ihracatının kısıtlanması nadir rastlanan bir durum.
Alman Hükümeti'nin kararını memnuniyetle karşılayan Sol Parti Milletvekili van Aken, "Bir sonraki adım Almanya'dan Türkiye'ye hiç silah satışı gerçekleşmemesi olmalı" dedi.
Aken, Türk Hükümeti'nin kendi ülkesi ve Suriye'yi savaşa sürüklediği, giderek bir diktatörlüğe dönüştüğünü vurguladı.
TÜRK ORDUSUNUN ENVANTERİNDE ALMAN HAKİMİYETİ
Türk ordusunun silah envanterinde Alman yapımı çok sayıda tüfek, askeri kargo uçağı, zırhlı araç bulunuyor. Özellikle HK 33, HK G3A7, MP5, HK 416, MSG 90, MG3, AG6 gibi tüfekler neredeyse ordunun ve emniyetin bel kemiğini oluşturuyor. Bunların yanı sıra tanksavar güdümlü füze MILAN, ana muharebe tankları Leopard 2A4, Leopard 1 ile askeri nakliye uçağı C-160 Transall gibi Alman üretimleri de yaygın biçimde kullanılıyor.
Türkiye’de bu silahları kullanan asker, polis ve korucular bir çok sivil infazda rol almıştı.
dihaber