Dünya üzerinde ilk kez 1960’lı yıllarda görülen Covid-19 olarak adlandırılan virüs, koronavirüs ya da corona virüsü adıyla biliniyor. Koronavirüs aralık ayında Çin’in Wuhan bölgesinde ortaya çıkmasıyla birlikte dünyayı etkisi altına aldı. Hastalığın başlangıç kaynağı henüz netlik kazanmamıştır. Ancak eldeki veriler, Çin’in Wuhan bölgesindeki Huanan Deniz Ürünleri Toptan Satış Pazarında yasadışı olarak satılan vahşi hayvanları işaret etmektedir. Hafif, orta ve ağır olmak üzere farklı hallerde seyredebilen Koronavirüs (corona virüs) daha önce 2002’de çıkan SARS ile 2012’de çıkan MERS virüsüyle aynı gruptandır. Soğuk algınlığına benzer bir tabloyla ortaya çıkan coronavirüsün (koronavirüs) 2020’de çok ağır tablolarda seyrettiği bilinmektedir. Coronavirüs yani koronavirüs salgını şu anda pek çok ülkenin ortak sorunlarından birisi olmuştur. Çoğu insanın hayatının bir anında karşılaştığı bu virüsün yeni çıkan hali oldukça ağır ve olumsuz sonuçlara neden olmaktadır. Coronavirüs, hayvanlardan insanlara sıçrama yapan virüslerdedir. Bu virüs insanlara geçtiği zaman mutasyona uğrar ve insanlar arasında yayılabilir..

Koronavirüs belirtileri nelerdir?

Koronavirüs belirti veren bir hastalıktır.  “Corona virüs” ya da “Corona virüsü” olarak da geçen coronavirüs belirtileri şöyle sıralanabilir: Kuru öksürük, ateş, halsizlik, kas eklem ağrısı, boğaz ağrısı, burun akıntısı, vücut ağrıları, zatürre, solunum sıkıntısı, nefes darlığı, ishal, bulantı, kusma, iştahsızlık. Koronavirüs belirtileri arasında en çok karşılaşılan belirtiler ateşöksürük ve solunum sıkıntısıdır. Şiddetli vakalarda zatürre, ağır solunum yetmezliği, böbrek yetmezliği ve ölüm gelişebilir.

Koronavirüsün görülen en yaygın şekilde görülen belirtileri özetle şunlardır:

  • Yüksek ateş ve titreme
  • Kuru öksürük
  • Yorgunluk hissi
  • Kas ağrıları
  • Baş ağrısı
  • Tat ve koku kaybı
  • Boğaz ağrısı
  • İshal
  • Konjunktivit
  • Ciltte döküntü ya da el veya parmaklarda renk değişimi

COVID-19 ile enfekte olduktan ne kadar sonra semptomlar gelişir?

Bu sözde "kuluçka dönemi", yani enfekte olma ile semptomları gösterme arasındaki süre, iki ila 14 gün arasında değişebilir. Semptomları yaşamadan önceki ortalama süre beş gündür. Semptomların şiddeti çok hafif ila şiddetli olabilir. Hastaların yaklaşık % 80'inde COVID-19 yalnızca hafif semptomlara neden olur. Koronavirüsün yol açabildiği ciddi semptomlar ise şunlardır:

  • Solunumda güçlük çekme veya nefes darlığı
  • Göğüs ağrısı, göğüste baskı
  • Konuşma veya hareket kaybı
  • Uyanamama (uykudan uyanma).
  • Mavimsi dudaklar veya yüz
  • Bilinç bulanıklığı

Koronavirüste riskli kişiler kimlerdir?

Özellikle yaşlılarda, kanser ya da bağışıklığı baskılayan hastalıkları olanlarda, akciğer hastalıkları bulunanlarda bu tablo daha da ağır seyrediyor. Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitirenlerin tamamında altta yatan farklı hastalıkların varlığının söz konusu olduğu söylenebilir.

Koronavirus herkesi etkileyebilir; ancak eldeki verilere göre Kovid-19'un ciddi komplikasyonlarına en duyarlı olduğu saptananlar; ileri yaştaki kişiler, bağışıklık sistemi zayıf olanlar, kanser hastaları, akciğer hastalığı olan kişiler, diyabet (şeker hastalığı) olanlar, hipertansiyon hastaları, bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaç kullananlar, kronik sağlık sorunu bulunanlardır.

Delta varyantı nedir?

Delta varyantı ilk olarak Hindistan’da ortaya çıkan ve sonrasında tüm dünyaya yayılmaya başlayan COVID-19 virüsü varyantıdır.

Uzun bir süredir hayatımızda olan COVID-19 salgın hastalığına karşı ilk başta maske, mesafe ve hijyen tedbirleri ile korunmaya çalıştık. Yoğun araştırmalar sorası bu hastalığa karşı etkili olan aşı geliştirildi. Toplumun çoğunun aşılanması ile COVID-19 salgınının kontrol altına alınabileceği düşünülmektedir. Aşılar varyant değiştiren COVID-19 virüslerine karşı bile kişileri koruyabilmektedir. COVID-19 virüsünün etkili olduğu dönemde şu varyantları geliştirmiştir ve bunlar Alfa (İngiltere), beta (Güney Afrika), gama (Brezilya), delta (Hindistan) ve epsilon (Kaliforniya) olarak sınıflandırılmaktadır. Bu varyantlar diğer varyantlardan daha çabuk bulaşmaktadır. Şu anda alfa varyantı daha yaygın olmakla birlikte delta varyantı hızla yayılmaya devam etmektedir. Ülkemizde de delta varyantları saptanmaktadır. Daha bulaşıcı ve daha ağır seyirli hastalığa yol açan bir virüsün ortaya çıkması önemli bir endişe kaynağı olmayı sürdürmektedir.

Delta varyantı aşı olanlara da bulaşır mı?

İki doz aşı uygulananlar delta varyantından da korunmaya devam etmektedir. Fakat özellikle tek doz aşı uygulananlarda bu korunma yeterli olmayabilir.

Delta varyantı daha mı hızlı bulaşır?

Yapılan çalışmalar delta varyantının alfa varyantından %60 daha bulaşıcı olduğunu göstermektedir.

Delta varyantı daha mı tehlikelidir?

Çoğu kişide bu varyantların daha ciddi hastalığa yol açtığını gösteren bir delil yoktur. Altta yatan hastalığı olanlar ve yaşlılar için virüs diğer varyantlarda olduğu gibi daha tehlikelidir. Daha bulaşıcı olan bir virüs ise aynı şiddette enfeksiyona yol açsa bile daha fazla sayıda kişiye bulaşacağı için özellikle aşısız kişilerde daha fazla hastalık ve ölüme neden olacaktır. Tüm varyantlardan korunmak için önerilen enfeksiyondan korunma önlemleri aynıdır. El hijyeni, sosyal mesafenin korunması, maske, iyi bir havalandırma ve aşı mutlaka dikkat edilmesi gereken konulardır. 

Anne adayları diğer bireylere kıyasla coronavirüs veya diğer enfeksiyonlar açısından daha riskli bir grupta mı yer alır?

Yeni tip Coronavirüsün (SARS-CoV-2) hamile kadınlar için daha riskli olduğuna dair bilimsel çalışmalar halen yeterli değildir; ancak hamile kadınlardaki immünolojik ve fizyolojik değişiklikler viral enfeksiyonlara karşı daha hassas olmalarına neden olmaktadır. Bu sebeple gebe kadınların viral enfeksiyonlara karşı (Corona virüsün yol açtığı daha önceki enfeksiyonlarda olduğu gibi) ağır hastalık, hayati tehlike açısından daha riskli grupta oldukları söylenebilir. 

Bir anne adayına corona virüs bulaşırsa gebelik de risk altına girebilir mi?

Geçmişteki Corona virüs çeşitleri  (SARS  ve MERS  salgınlarında) ile olan hastalıklarda,   düşükler ve ölü doğum vakaları bildirilmiştir. Fakat şimdiki salgına neden olan Corona virüsun (COVID-19 hastalığı) gebelik üzerine etkisi konusunda  yayınlanan tek bilimsel makalede  (LANCET 12 .O2.2020) enfeksiyonu kapmış anne adaylarının doğum sonrası bebeklerinde herhangi bir Corona virüse ait sağlık problemine rastlanılmamıştır.

Hamilelik sırasında coronavirüs geçirmiş kişilerin çocukları doğduğunda olası bir durumda risk grubunda mıdır? 

Bununla ilgili yapılan tek vaka çalışmasında, COVID- 19 pozitif anneden doğan bebeklerde olumsuz durum olarak erken doğum ve buna bağlı bebekte olabilecek riskler saptanmıştır ama uzun dönemde  çocuğun sağlığına etkisi ile ilişkili  kesin bir  bilgi yoktur.

Koronavirüs (Coronavirüs) anne sütüyle bulaşır mı?

Virüs enfeksiyonu yakın temasla insandan insana damlacık yoluyla geçen veya öksürme, hapşırma ile bulaşan bir enfeksiyondur. Tek vaka serisinde COVID-19 enfeksiyonu olan annenin sütünde  virüse rastlanılmamıştır.

Yeni Covid-19 mutasyonu nedir?

Covid virüsüne ait mutasylar virüs ortaya çıktığı günden bu yana devam etmektedir. Yani 14 aydır bu virüste binlerce mutasyon tespit edildi. Ancak aynı anda 20’nin üzerinde genetik dizilimde farklılık görüldüğünde bunlara majör mutasyonlar denilmektedir. Böylesine farklı bir değişiklik virüsün karakterini ve davranış biçimini değiştirebileceği için önemlidir.

Yeni Covid-19 mutasyonu türleri nedir? (İngiltere, Brezilya ve Güney Afrika Varyantları)

Bugüne kadar 3 farklı mutant varyant tespit edildi. Bunlar, İngiltere suşu, Brezilya suşu ve Güney Afrika suşudur. Bu varyantların %60 daha kolay yayıldığı bilinmektedir. Bugün dünyada yayılmakta olan bu varyantlardır. Ancak mortalitesinin daha yüksek olduğuna dair bir veri bulunmamaktadır. Genellikle minimal mutasyonlar, genetik değişiklikler virüsün davranışında bir farklılığa yol açmazlar. Ancak aynı anda birden fazla yerde çok fazla sayıda dizilim değişir ise bu, virüsün hem öldürme gücünü hem yayılma gücünü etkileyebilir.

Yeni Covid-19 mutasyonunun normal covid-19’dan farkı nedir?

Normal covid-19’a göre yeni varyantlar daha kolay ve daha çabuk bulaşabilmekteler. Ancak daha öldürücü olduğuna dair elimizde bir kanıt bulunmamaktadır.

Koronavirüs aşısı ne kadar etkili?

Bunu söylemek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır. Dünyada aşılama programları henüz devam etmektedir. Ancak elimizdeki çalışmalar hem Moderna’nın hem Pfizer/BioNTech’in bu varyantların tamamında etkili olduğunu göstermektedir. Türkiye’nin hali hazırda kullandığı Sinovac aşısı için henüz böyle bir çalışma bulunmamaktadır.

Koronavirüs için hangi aşılar var? Ülkemizde hangi aşı kullanılıyor?

Koronavirüs için eski teknoloji ile üretilen ve yeni teknoloji ile üretilen aşılar bulunmaktadır. Eski tip teknoloji ile üretilenler ülkemizde de kullanılan inaktif aşılardır. Bunlar çok uzun yıllardır aşina olduğumuz aşılardır. Türkiye’nin de tercih ettiği Sinovac aşısı böyle inaktif bir aşıdır. Bunun kendine göre pek çok kolaylığı bulunmaktadır. Örneğin buzdolabında saklanabilir. Bu sayede transferi kolaydır. En ücra kasabalara, köylere kadar gönderilebilir. Dayanıklılığı yüksektir. Bildiğimiz bir teknik olduğundan daha güvenilir ve yan etkileri daha azdır. Olumsuz tarafı ise hazırlaması uzun ve zahmetlidir. İnaktif bir aşı üretmek için virüsün önce laboratuvarda çoğaltılması ve daha sonra inaktive edilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla laboratuvarda bulaş riski ile birlikte daha uzun sürede daha az sayıda aşı üretilmesi gibi bazı dezavantajları bulunmaktadır. Bunun yanında daha yeni teknoloji aşılar ise mesajcı RNA aşılarıdır. Dünyada kullanılan Pfizer/BioNTech ve Moderna aşılarıdır. Yine Oxford- AstraZeneca aşısı ve Rusya’nın Sputnik V’si gibi benzer aşılar vardır. Bütün bu aşıların etkinlik açısından birbirine bir üstünlükleri bulunmamaktadır. Etkinlik açısından birbirine yakın sonuçlar verdiklerini söylemek mümkündür.

Sinovac aşının etkinliği ne kadar?

Faz 3 çalışmalarına bakacak olursak aşının ruhsat almadan önce yapılan çalışmalarda Sinovac aşısının etkinliğinin %80’in üzerinde olduğu bilinmektedir.

Biontech aşısının etkinliği ne kadar? 

Pfizer-Biontech aşısının hem ilk dozdan sonra koruyuculuğun başlaması hem de bulaşmayı engelleme açısından biraz daha etkili olduğuna yönelik araştırma sonuçları mevcuttur. 

Koronavirüs kaç günde geçer?

Koronavirüsün kaç günde iyileşeceği koronavirüsün bulaştığı kişinin bağışıklığına, yaşına, cinsiyetine, altta eşlik eden hastalıklarına göre değişmektedir. Erkeklerde prognoz biraz daha kötüdür. Altta yatan bazı hastalıklarda koronavirüs daha ağır seyreder. Aynı şekilde yaşlılarda da daha ağır seyreder. Ortalama iyi seyirli bir hastalık 10-14 günde iyileşir. Ancak koronavirüslerin yaklaşık %30’unda bu şikayetlerin 3 aya, yaklaşık %10’unda da bu şikayetlerin 6 aya kadar sürdüğü bilmektedir.

Koronavirüs geçiren tekrar hastalığa yakalanabilir mi?

Evet, yakalanabilir. Hem aşılanan hem de daha önce koronavirüs geçirenler tekrar yeniden covid-19 enfeksiyonuna yakalanabilirler. Varyant suşa da yakalanabilirler. Antikorları düştüğü zaman yani hastanın virüse karşı bağışıklığı tekrar zayıfladığı zaman koronavirüse yakalanabilir.

Koronavirüs atlattıktan sonra oluşan antikor ne kadar süre koruyor?

Yapılan çalışmalar hastaların %80’ini en az 3-6 ay koruduğunu göstermektedir. Ardından antikorlar süratle azalmaktadır. Ancak antikor seviyeleri düşse dahi belirli bir düzeyde koruyuculuğun devam ettiğine inanılmaktadır.  

Mutasyonlu Covid-19 virüsü hastalığı atlatanlara tekrar bulaşıyor mu?

Evet, bulaşabilmektedir. Bu nedenle Covid-19 atlatan kişiler de maske takmak, sosyal mesafeyi korumak gibi korunma önlemlerine dikkat etmeye özen göstermelidir.

Aşı sonrasında koronavirüs bulaşıyor mu?

2. doz aşıdan yaklaşık 2 hafta sonra antikorlar oluşmaya başlar. Bu günden önce bulaş mümkündür ancak 2. doz aşıdan 2 hafta sonra antikorlar oluşmaya başladığı için bulaş riski çok daha düşüktür. Antikorlar azalmaya başladığında bulaş riski tekrar artmaktadır. Aşı virüsün bulaşmasını ya da bir başka kişiye bulaştırılmasını önlememektedir. Bulaştığı kişide hastalığın ağır seyretmemesini sağlamaktadır.

Koronavirüs sonrası tat ve koku kaybı ne zaman geçer?

Bazı hastalarda 4-6 hafta, bazı hastalarda 12 haftaya kadar uzamaktadır. Ancak çok az bir kısmında 6 ay kadar sürmekle beraber hastaların büyük bir çoğunluğunda 1-3 ay arasında geçmektedir.  

İzolasyon sonrasında test sonucu yine pozitif çıkarsa nasıl bir tedavi uygulanacak?

Bu durum gruplara göre değişmektedir. Normal bir kişide artık, 10 günlük karantina sürecinin bitmesiyle test bakılmadan hasta normal yaşamına dönmektedir. Ancak kanser hastalığı gibi bağışıklığın düşük olduğu pozitif hastalarda virüs atım süresi çok uzun olabilmektedir. Normal bir kişide koronavirüs testi 10 gün pozitif çıkarken bu hastalarda 21 gün pozitif çıkabilmektedir. Bunların bulaşı da doğal olarak daha uzun olmaktadır. Bu nedenle bu hastalarda PCR testi pozitif olduğu sürece karantina süresi devam etmelidir.  

Hamilelik döneminde koronavirüs geçirmek tehlikeli mi? Bebeğe zarar verir mi?

Bugüne kadar bebeğe zarar verdiğini açıklayan bir çalışma yoktur. Hamilelikte de normal hamile olmayan bir kişiye göre daha ağır seyrettiğine dair bir veri elimizde henüz bulunmamaktadır.

Covid-19 hastası çocuğunu emzirebilir mi? Emzirirken bebeğe Covid bulaşır mı?

İlaç kullanmayan hastaların bebeğini emzirmesi önerilmektedir. Ancak antiviral adı verilen Favipiravir kullanılıyor ise kesinlikle bebeği emzirmemesi önerilmektedir. Bu tedavi 5 gün sürmektedir. 5 gün boyunca bebek emzirilmemelidir.  Tedavi sonucu hasta tekrar emzirebilir. Ya da doktorunun kararına göre emzirmeye engel teşkil etmeyecek farklı bir tedavi de uygulanabilir.

Alerji ile koronavirüs hastalığı nasıl ayırt edilir?

İkisi aslında oldukça farklı. Alerjisi olan bir kişide hapşırık ön plandadır. Burun akıntısı, göz yaşarması, göz sulanması yaşanır. Semptomları olan bir Covid hastası ise bu belirtilerden ziyade genellikle; ateş, yaygın kas eklem ağrısı, ishal, koku ve tat almada bozukluk gibi belirtiler vardır. Ancak elbette ki Covid hastalarının yaklaşık yarısının hiç şikayeti olmadan yani asemptomatik olarak ayakta geçirdikleri ve çevrelerine bulaştırabildikleri unutulmamalıdır.

Covid-19 cinsel yolla bulaşır mı?

Cinsel yolla bulaşmaz ancak cinsel temas sırasında yaşanan yakın temasla bulaşır. Artık hava yolu ve damlacık yoluyla bulaştığı çalışmalarla ispatlanmıştır.

Covid-19 kısırlığa yol açar mı?

Hayır, Covid-19 hastalığı atlatan kişilerde kısırlık görüldüğüne dair bir veri bulunmamaktadır. İnfertilite sorununun Covid-19 ile herhangi bir ilgisi bulunduğuna dair bir çalışma yoktur. İnfertilite tedavisi görmek isteyen kişiler bir Tüp Bebek uzmanı ve merkezinden randevu alarak bebek sahibi olma hayallerine kavuşabilirler.

Covid-19 akut karaciğer yetmezliğine sebep olur mu?

Bütün organların yetmezliğine yol açabilir. Ciddi bir Covid-19 enfeksiyonu böbrekleri, beyni, kalbi, karaciğeri ve akciğeri etkiler. Ve ağır seyirli hastalarda da bu organların yetmezliğine yol açabilir.

Covid-19 akut akciğer yetmezliğine sebep olur mu?

Bütün organların yetmezliğine yol açabilir. Ciddi bir Covid-19 enfeksiyonu böbrekleri, beyni, kalbi, karaciğeri ve akciğeri etkiler. Ve ağır seyirli hastalarda da bu organların yetmezliğine yol açabilir.

Covid-19 saç dökülmesi yapar mı?

Evet, yapar. Bu nedenle Covid-19 geçiren kimselerin muhakkak saç dökülmesini önleyen şampuanları ve serumları kullanması, bunun yanında biyotin tablet alması önerilmektedir.  

Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.