Hipotermi merkezi vücut sıcaklığının 35°C altına düştüğü durumda oluşur. Vücudun faaliyet göstermesi için gerekli ısıyı, ürettiğinden daha fazla kaybetmesi tehlikeli bir durumdur. Şöyle ki normal vücut ısısı yaklaşık 37°C civarındadır. Vücut ısısı düştüğünde kalp, sinir sistemi ve diğer organlar normal şekilde çalışamaz. Isı kaybı devam ederse bu durum hızla bilinç kaybına ve ölüme yol açabilir. Nitekim hipotermi semptomlarını bilmek ve hızlı bir şekilde tedaviye başlamak çok önemlidir.

Hipotermi nedir?

Hipotermi merkezi vücut sıcaklığının 35°C altına düştüğü acil tıbbi bir durumdur.

Hipotermi, düşük ısılara çok fazla maruz kalındığında belirir. Soğuk bir ortamda çok uzun süre zaman geçiren kişilerin vücudu hızlıca ısı kaybetmeye başlar, ısı kaybıyla birlikte vücudun depolanmış enerjisi tüketir. Sonuç olarak hiportermi meydana gelir.

İnsan vücudunun ısı kaybetmesinin dört etmeni şunlardır:

Kondüksüyon (İletim)

Vücudun çevredeki nesnelere teması ile olan ısı kaybıdır. (Soğuk bir yüzeyde uzanmak vb. ) Bu yolla ısı kaybı olukça azdır (%3). 

Konveksiyon

Konveksiyonla ısı kaybı vücudun su veya hava tabakası ile teması sonucu gerçekleşir. Aslında bir çeşit kondüksiyon olan ve havaya ısı alış-verişini ifade eden konveksiyon ile toplam ısı kaybının yaklaşık %15’i gerçekleştirilir. Konvektif ısı kaybı sürekli devam eder. Ancak normal sıcaklıklarda bu ısı kaybı küçük miktarda gerçekleşir.

Radyasyon

Vücudun en çok ısı kaybettiği yol radyasyondur. Dış çevre soğudukça radyasyon yoluyla kaybedilen ısı miktarı da artar. Giysilerin ince bir altın tabakayla kaplanması neticesinde üretilen özel kutup giysileri radyasyonla olan ısı kaybını önemli ölçüde düşürür. (Bir kişinin açıkta kalan başı, özellikle çocuklarda güçlü bir ısı kaybı kaynağıdır )

Buharlaşma

Buharlaşmayla ısı kaybı ter, tükürük ve solunum sekresyonlarının su buharına dönüşmesi yoluyla gerçekleşir. Yani cilt üzerindeki sıvı buhara dönüşerek ısıyı çeker. İnsanlar günlük hayatında deri ve solunum yoluyla ortalama 600-700 ml suyu buhar şeklinde kaybeder. Bu durum latent ısı kaybı olarak adlandırılır.

Hipotermi nedenleri nelerdir?

Hipotermi, vücudun üretebileceğinden daha fazla ısı kaybetmesinden kaynaklanır. Hipoterminin en yaygın nedeni soğuk havaya maruz kalmaktır.  Hipotermi sebepleri özetle şöyledir:

  • Soğuk bir ortamda bulunmak
  • Soğuk suya düşmek, soğuk suda yüzmek
  • Islak kıyafetlerle uzun süre kalmak
  • Havanın soğukluğuna uygun olarak seçilmemiş olan kıyafetler, vücudun soğuk yüzeylerle temas etmesi
  • Soğuk, şiddetli rüzgarla uzun süre temas etmek
  • Aşırı yorgunluk, yetersiz ve dengesiz beslenme
  • Alkol ve uyuşturucu kullanımı
  • Özellikle bebekler için soğuk yatak odalarında uyumak

Not: Bazı tıbbi durumlar da hipotermiye neden olabilir. Örneğin, felç geçiren biri veya hipoglisemik bir atak geçiren diyabetli bir kişi, kendisini hipotermiden koruyamayacak şekilde bir süre hareketsiz yatabilir. Anestezi altındakiler de değişen termoregülasyon mekanizmaları nedeniyle hipotermiye daha yatkın olabilir

Hipotermi belirtileri nelerdir?

Hipotermi; hafif, orta veya şiddetli olmak üzere üç aşamaya ayrılabilir. Hipoterminin belirti ve semptomları, bu üç aşamanın sıcaklık aralıklarıyla sıralandırılabilir.

Hafif hipotermi için (35-32°C) belirtileri şunları içerir:

  • Kan damarlarının ciltte daralmasıyla birlikte soluk alışverişinin hızlanması
  • Konuşma ve koordinasyonla ilgili bazı zorluklar
  • Ekstremitelerde uyuşma
  • Halsizlik, bilinç bulanıklığı
  • Konsantrasyon zorluğu
  • Rahatsızlık veya ağrı hissi
  • Titreme
  • Kalp atımı sayısı artar
  • Tansiyon yükselir

Orta derecede hipotermi için (32-28°C) belirtiler şunları içerir:

  • Azalan bilinç durumu
  • Tüm semptomlarda artan zorluk (örneğin, basit görevleri yerine getirememe, geveleyerek, kekeleyerek konuşma)
  • Ana organlara giden kanla bağlantılı olarak böbreklerde artan iş yükünün bir sonucu olarak idrar kaçırma olabilir.
  • İrileşmiş gözbebekleri
  • Titreme görülmez
  • Yavaşlayan kalp atış, solunum hızı ve düşük tansiyon.

Şiddetli hipotermi için (28°C in altında ) belirtiler şunları içerir:

  • Kişi koma haline geçer
  • Kalp ve solunum durması meydana gelebilir
  • Göz bebeğinde ışığa karşı bir tepki oluşmaz
  • Refleksler tümüyle kaybolur

Bebek ve çocuklarda hipoterminin belirtileri nelerdir?

Yenidoğan bebekler ve küçük çocukların hipotermi geliştirme olasılığı daha yüksektir zira yenidoğan bebekler ve küçük çocuklar vücut ağırlıklarına kıyasla daha geniş bir yüzey alanına sahiptirler. Bu nedenle daha büyük çocuklara ve yetişkinlere göre vücut ısısını daha hızlı kaybedebilirler. Dünya Sağlık Örgütü’nün bebeklerde hipotermi sıcaklık seviyeleri şu şekildedir:

  • Hafif hipotermi: 36.0 C - 36.4 C
  • Orta derecede hipotermi: 32,0 C - 35,9 C
  • Şiddetli hipotermi: <32 C

Bebekler ve küçük çocuklarda hipotermi belirtileri şöyledir:

  • Koltuk altı veya rektal sıcaklık 36,4 C'nin altında
  • El ve ayaklarda soğukluk (Erken bulgu)
  • Emmede/aktivitede azalma ve zayıf ağlama
  • Kırmızımsı ve soğuk bir cilt
  • Düşük enerji seviyesi
  • Hipoglisemi (Düşük kan şekeri)
  • Sırtta ve ekstremitelerde sklerem (Ciltte ödem ve kızarıklığa bağlı sertleşme)
  • İleri vakalarda letarji, yavaş/düzensiz/zayıf solunum ve kalp hızında yavaşlama
  • Hipoksi (Düşük kan oksijen seviyeleri) veya apne (nefes alamama) atakları

Bazı bebekler ve çocuklar kronik hipotermi yaşayabilir. Bu durumda aşağıdaki semptomlar gelişebilir:

  • Kilo kaybı
  • Kilo alamama, gelişimi tamamlayamama

Hipotermi risk faktörleri nelerdir?

Hipotermi için risk faktörleri şunlardır:

Yaş: Yaş hipotermi için önemli bir risk faktörüdür. Zira bebekler, çocuklar ve yaşlılar çeşitli çevre koşullarında kendilerini koruyamıyor olabilirler. Ayrıca bebekler, çocuklar ve yaşlılarda vücut ısısının düzenlenme becerisi normalin altındadır. Söz konusu yaş grubundakiler yetişkinlerden daha hızlı bir ısı kaybı oranına sahiptirler. Yaşlılıkta derideki sinir uçlarının kaybı nedeniyle sıcaklıktaki değişiklikleri fark etme yeteneği de azalır.

Alzheimer-Demans (Bilişsel bozukluklar): Alzheimer, demans ya da iletişim zorlukları ile ortaya çıkabilen hafıza kaybı hipotermi riskini arttırabilir. Örneğin demans hastaları hava durumuna uygun giysilerle kendilerini korumadan dışarı çıktıklarında hipotermi riski altında bulunabilir.

Alkol tüketimi ve uyuşturucu kullanımı: Alkol kullanımı kan damarlarını genişleterek cilde daha fazla kan akışı oluşturur. Bu durum kısa süreli vücut ısınının hızla yükselmesine ve kızarmasına neden olur. Tüm bunlar kişiye sıcak bir his verdiği için rahat hissettirse de alkol tüketen kişiler soğuk havada dışarıda olduklarında önemli derecede hipotermi riski altına girer. Zira alkol kullanımı, kılcal damarların genişlemesine neden olduğu için başta bir ısınma hissi verir ama sonuçta bu durum ısı kaybını artıracağından hipotermiyi kolaylaştırır. Yani alkol tüketimi metabolizmayı yavaşlatır, dolayısıyla iç ısı oluşumunu da yavaşlatır. Aşırı alkol tüketimi aynı zamanda muhakeme yeteneğini de bozar, bu nedenle kişinin çevreyi ve kendi fiziksel durumunu tanıması ve ısı kaybına karşı koruyucu önlemler alma olasılığı azalır. Öte yandan uyuşturucu maddeler de alkol gibi damar genişlemesine ve ısı kaybına neden olabilmektedir. Uyuşturucu madde kullanımı zihin bulanıklığına neden olduğu için soğuğa karşı duyarsızlığa ve hipotermiye yol açabilmektedir.

Yorgunluk: Yorgunluk, soğuğa karşı koyma yeteneğini azaltır. Nitekim normalden daha hızla ısı kaybedilmesine yol açar.

Tüm bunlarla birlikte akıl sağlığının bozulması, soğuk havaya uygun şekilde giyinmemek, kısmen donmuş bir su kütlesi üzerinde yürümek (nehirler, göller, göletler vb.), vücudun iç sıcaklığı düzenleme sistemini azaltabilen omurilik yaralanmaları, yanıklar, hipotiroidizm, Parkinson hastalığı, şeker hastalığı gibi tıbbi durumlar hipotermi riskini artıran faktörlerdendir.

Hipotermi nasıl teşhis edilir?

Hipotermi teşhisinde; çekirdek sıcaklık ölçümü, zehirlenme, miksödem, sepsiz, hipoglisemi ve travma değerlendirilir. Standart termometrelerde 35°C’nin altındaki değerlerin ölçülmesi imkansızdır. Bundan dolayı hipotermi teşhisi için doktor, hastalarda düşük sıcaklığı gösterebilen özel termometreler kullanır. Sıcaklık ölçümü rektal, intravezikal ve özefagustan yapılabilir. Timpanik ve aksiller ise uygun değildir.  Laboratuvar testleri tam kan sayımı, glikoz (yatak başı ölçümü dahil), elektrolitler, kan üre nitrojen, kreatinin ve arteriyel kan gazlarını (ABG'ler) içerir. ABG'ler düşük sıcaklık için düzeltilmez. Bir elektroensefalogram (EEG), J (Osborn) dalgaları gösterebilir. Hipoterminin nedeninin net olarak belirlenmediği durumlarda alkol seviyesinin ölçülmesi ve uyuşturucu ve tiroid fonksiyonunun taranması dahil olmak üzere olası tüm faktörleri tespit etmek için testler yapılır.

Hipotermide ilk yardım uygulamaları nelerdir? Hipotermi tedavisi nasıldır?

Hipotermide tedavi modaliteleri, invazif olmayan, pasif harici ısıtma tekniklerinden (örn. soğuk, ıslak giysilerin çıkarılması; sıcak bir ortama taşınması) aktif harici yeniden ısıtmaya (örn., sıcak battaniyelerle yalıtım) aktif çekirdeğin yeniden ısıtılmasına (örn., ısıtılmış intravenöz sıvı infüzyonları, ısıtılmış nemlendirilmiş oksijen, vücut boşluğu lavajı ve ekstrakorporeal kan ısınması). Hafif ila orta dereceli hipotermi, çoğu klinik ortamda destekleyici bakımla tedavi edilir. Şiddetli hipoterminin tedavisi ise daha karmaşıktır

Hipotermi olduğu görülen herkes için vakit kaybedilmeden sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Tıbbi yardım gelene kadar aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir.

  • Hipotermi geçiren kişi mümkün olduğunca hareket ettirilmemelidir. Zira aşırı, şiddetli veya sarsıcı hareketler kalp durmasını tetikleyebilir.
  • Yardım gelene kadar hastayla konuşulmalı, hasta uyanık tutulmalıdır.
  • Eğer mümkünse kişi sıcak ve kuru bir yere götürülmelidir. Böyle bir imkanın olmadığı durumlarda ilgili kişiyi rüzgardan ve soğuktan mümkün olduğunca korumaya çalışılmalıdır.
  • Hipotermi geçiren kişinin mümkünse yatay konumda bekletilmesi önerilmektedir.
  • Hipotermi olan kişinin üzerinde ıslak elbise olduğu takdirde ıslak elbiseler çıkartılmalıdır. Kişinin aşırı hareket etmemesi için gerekirse kıyafetler kesilmelidir.
  • Kişi eğer mümkünse kuru battaniyeyle veya kat kat paltoyla örtülmelidir. İlgili kişinin başı da örtülmeli, yalnızca yüzü açıkta bırakılmalıdır.
  • Kişinin vücudunu soğuk zeminden izole edilmelidir.
  • Hastanın nefes alıp almadığı kontrol edilmelidir. Kalbi ve solunumu duran kişiye eğitim almış kişiler CPR uygulaması yani hastanın ağzından hava üflenmesi (suni solunum) ve kalbinin bulunduğu bölgeye el ile baskı uygulanması yöntemi uygulanmalıdır.
  • Hipotermi gelişen kişiye eğer uyanıksa ve yutabiliyorsa sıcak, tatlı, alkolsüz, kafeinsiz sıcak içecekler verilmelidir.
  • Ilık, kuru kompresler kullanılmalı ilk yardım için ılık bir kompres (sıkıldığında ısınan plastik sıvı dolu bir torba) veya plastik bir şişede veya kurutucuda ısıtılmış bir havluda ılık suyla geçici bir kompres kullanılmalıdır. (Sadece boyun, göğüs duvarı veya kasık bölgesine kompres uygulanmalıdır.)
  • Kollara veya bacaklara sıcak kompres uygulanmamalıdır. Zira kollara ve bacaklara uygulanan ısı, soğuk kanı kalbe, akciğerlere ve beyne doğru geri iter ve vücut sıcaklığının düşmesine neden olur. Bu durum ölümcül olabilir.
  • Hipotermi geçiren kişinin kolları, bacakları, ayakları veya elleri ovulmamalıdır.
  • Hipotermi geçiren kişinin aniden ısıya maruz kalmasına neden olan acil müdahaleler oldukça tehlikeli olabilir.

Hipoterminin ciddiyetine bağlı olarak vücut ısısını yükseltmek için aşağıdaki müdahaleler uygulanabilir.

Hafif hipotermisi olan kişiler için, üzerini ısıtılmış battaniyelerle örtülmesi ve bilinci açık hastalara protein ve kaloriden zengin besinler, şekerli içecekler verilebilir. Hafif hipotermi durumu düzeldiğinde bunun tekrar gerçekleşmemesi için çeşitli önlemler almak gereklidir.

Orta ve şiddetli hipotermi hastanede tedavi edilir ve burada doktorlar çekirdek vücut sıcaklığını ısıtmak için özel teknikler uygulanabilir. Şiddetli hipotermi vakalarında kan vücuttan bir hemodiyaliz makinesinin yardımıyla alınıp, ısıtılıp, yeniden vücuda geri verilebilir. Kanın ısıtılmasına yardımcı olmak için damardan ısıtılmış bir tuzlu su çözeltisi de konulabilir. Akciğerlerin etrafındaki alan (plevra) veya karın boşluğu (periton boşluğu) gibi vücudun belirli bölgelerini ısıtmak için ılık bir tuzlu su çözeltisi kullanılabilir. Sıcak sıvı, etkilenen bölgeye kateterlerle verilir.

Hipotermi riskini azaltmak için hangi önlemler alınmalıdır?

Hipotermi riskini azaltmak için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:

  • Dışarıya çıkmadan önce hava durumu kontrol edilmeli,  soğuk havalarda dışarıda geçirilen zaman sınırlandırılmalıdır. 
  • Aşırı alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.
  • Vücut ısısının korunması için soğuk havalarda özellikle baş, yüz ve boyun bölgeleri kapatılmalıdır.
  • Aşırı terlemeye neden olabilecek faaliyetlerden kaçınılmalıdır.
  • Rüzgara dayanıklı ceket, eldiven, bot, şapka ve atkı giyilmelidir.
  • Bol katmanlı ve hafif giysiler giyilmelidir. (Yün, ipek veya polipropilen iç tabakalar pamuktan daha fazla vücut ısısı tutar.)
  • Uzun süre yüzmekten kaçınılmalı, yağmurda ve karda su tutmayan giysiler giyildiğinden emin olunmalıdır. Özetle mümkün olduğunca kuru kalınmalıdır.
  • Alkol, sigara, kafein ve bazı ilaçlar soğuğa yatkınlığı artırabilir.
  • Evde de hipotermi meydana gelebilir. Özellikle yaşlı insanlar için evlerde yeterli ısınma imkanı olması sağlanmalıdır.
  • Yalıtımlı botlar giyilmelidir.
  • Küçük çocuklar ve bebekler aşırı soğuktan yüksek risk altındadır ve vücut boyutları çok küçük olduğu için çok hızlı bir şekilde hipotermi geliştirebilirler. Küçük çocukların ve bebeklerin soğuk havalarda dışardaysalar başlarını örtmek önemlidir.
  • Diyabet veya dolaşım problemleri olanlar kendilerini hipotermi riskine sokabilecek kan damarı komplikasyonları riskini azaltmak için doktorlarına düzenli olarak görülmelidir.

Soğuk suda hipotermiden nasıl korunulur?

Suyun hipotermiye neden olması için aşırı derecede soğuk olması gerekmez. Zira normal vücut sıcaklığından daha soğuk olan su vücut ısınının düşmesine neden olur. Aşağıdaki ipuçları, yanlışlıkla soğuk suya düşenlerin hayatta kalma süresini uzatabilir:

Can yeleği giyin

Deniz yoluyla seyahat ederken can yeleği kullanımına dikkat edilmelidir. Can yeleği beklenmeyen bir aksilikte kişinin enerji kullanmadan yüzmesini ve bir miktar yalıtım sağlayarak kişinin hipotermi olmasının gecikmesine yardımcı olabilir.

Mümkünse sudan çıkın

Sudan olabildiğince uzaklaşılmalıdır. Örneğin alabora olmuş bir tekneye tırmanmak veya yüzen bir nesneye tutunmak çözüm olabilirKıyı yakın değilse yüzmeye çalışılmamalı, yardım beklenmelidir. Zira yüzmek enerjiyi tüketir, hayatta kalma süresini kısaltabilir.

Isı kaybını en aza indirmek için vücudunuzu konumlandırın

Yardım beklerken ısı kaybını azaltmak için ısı kaçışını azaltma duruşu olarak bilinen bir vücut pozisyonu kullanılmalıdır. Vücudun gövdesini korumak için dizler göğse doğru tutunmalıdır. Bu pozisyonda yüzünü aşağı çeviren bir can yeleği giyenler bacaklarını sıkıca bir araya getirmeli, kollarını yanlara ve başlarını geriye doğru getirmelidir.

Giysilerinizi çıkarmayın

Suyun içindeyken giysiler çıkarılmamalıdır, kıyafetler fermuarlanmalı, mümkünse baş kısmı örtülmelidir. Giysiler ancak güvenle sudan çıktıktan sonra çıkartılmalıdır.

Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.