Eski Başbakan Yardımcısı ve CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, Ankara siyasetin gündeminde olan erken seçim tartışmaları, siyasi partiler ve seçim yasasında beklenen gelişmeler ve ittifak gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.

AKP ve MHP’nin seçim yasası üzerinde bir süredir çalıştığını ve bu gündemin mevcut seçim yasasıyla seçim kazanma konusunda iktidarın yaşadığı tereddüde işaret ettiğini belirten Şener, “Kaybetme korkusu çok derin görünüyor. Ama bu aynı zamanda kendi çelişkilerini de gösteriyor. Bu korku ve endişenin iktidar partisini kurtaracağını zannetmiyorum. Özellikle cumhurbaşkanlığı seçimini, seçim yasaları ile oynayarak etkileyebileceğini düşünmüyorum. Yüzde 50+1’i bulamadığınız zaman tek başına hükümet, cumhurbaşkanı olamıyorsunuz. Bunları sağlamak için seçim yasalarıyla oynadığınız zaman, nasıl bir ayarlama yapacaksınız da seçimi alacaksınız? Bunun bir formülü yoktur. Olsa olsa seçim yasasıyla oynayarak, milletvekilleri seçimlerini etkileyebilir, belli partilerin çıkardığı milletvekiline sayısını azaltırken, bazı partilerin milletvekili sayısını arttırabilir. O da bekledikleri sonucu sağlamaz” diye belirtti. 

‘VAZGEÇEBİLİRLER’

Seçim ve siyasi partiler kanunundaki değişikliklerin bu yıl içinde getirilmeyebileceğini belirten Şener, “Değişikliği erken buldukları için vazgeçebilirler. Çünkü seçimlerin ne zaman olacağı da belli değil. Şimdi yapacakları bir değişiklik seçimleri yaparken kendi aleyhlerine dönebilir. Bundan da tereddüt edebilirler. Meclis, seçim yasası gündemiyle başlamaz gibi görünüyorum” diye konuştu.

‘CUMHUR İTTİFAKI GİDEREK KÜÇÜLÜYOR’

Cumhur İttifakı’nın giderek küçüldüğünü ifade eden Şener, şöyle devam etti: “Bazı partilerin ittifak açıklamasının ötesinde partilerine vaktiyle oy vermiş olan seçmen kitlelerinin o partinin yönlendirdiği istikamette oy verme kabiliyetlerinin ne olduğunu incelemek lazım. Gördüğüm kadarıyla bir önceki veya daha önceki seçimlere göre ne Milliyetçi Hareket Partisi’ne de Adalet ve Kalkınma Partisi kendi seçmen kitlelerini daha büyük çoğunlukla belli bir ittifak çatısı altında tutma güçleri kalmamıştır. Şu anda ekonomi o kadar kötü vaziyettedir ki bütün gelir grupları ezilmiş ve hükümetin izlediği politikalardan şikayetçi. Bu seçmen kitlesi daha önce Adalet ve Kalkınma Partisi’ne verdiği halde şimdi ‘vermem’ diyor. MHP’ye verdiği halde şimdi ‘vermem’ diyor. Özellikle cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a asla oy vermem diyor.”

Şener, Cumhur İttifakı’nın yeni ataklarla başka partileri ittifak çatısı altına almasının “hitap ettiği alan daha da genişleyecek” diye düşünülmesinin doğru olmadığı söyledi. Şener, bu durumu şöyle ifade etti: “Birincisi; İyi Parti’ye verdikleri mesaj ters tepmiştir ve İyi Parti tabanı büyük çoğunlukla başta Erdoğan olmak üzere hükümetin izlediği politikalara büyük tepki içerisindedir. Nitekim parti yönetimi de bunu bildiği için sıcak bakmamıştır. İkincisi; Cumhur İttifakı’nın Adalet ve Kalkınma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi dışında yeni bir partiyle genişleyeceğine dair hiçbir belirti yoktur. Cumhur İttifakı açısından süreç ne kadar uzarsa oyları da o kadar azalacaktır.”

‘CUMHUR İTTİFAKI DEVAM EDEMEZ’

Cumhur İttifakı’nın mevcut haliyle devam etmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Şener, “MHP bu ittifaktan koparsa, alternatif başka bazı siyasi partiler bu boşluğu doldurur mu diye sorarsanız, bu boşluğu hangi parti doldurmaya kalkarsa kendi seçmeniyle çatışmaya girmiş olur. Başarılı bir ittifak ortaya çıkmaz” dedi.  

‘MİLLET İTTİFAKI GENİŞLEYEBİLİR’

Gelecek Partisi ve DEVA Partisi gibi yeni kurulan partilerin Millet İttifakı’na yakın olduğunu dile getiren Şener, önümüzdeki dönemde Millet İttifakı’nda gelişmeler olabileceğini aktardı. Şener, şunları söyledi: “Türkiye’nin bir normalleşmeye ihtiyacı var. Türkiye’de bu kötü ve yanlış gidişi durduracak bir çıkışa ihtiyaç var. Bunu sağlamanın yolu her şeyden önce birinci planda Erdoğan iktidarının bir molaya ihtiyacı olduğudur. İttifakın önümüzdeki seçimlerde Millet İttifakı lehine hem tabanda hem tavanda genişleyeceğini ama Cumhur İttifakı’nın da tabanda kesinlikle desteğini kaybedeceğini ve kurumsal olarak da parti bazında da yaralar alabileceğini söyleyebilirim.” 

‘MUHALEFET ORTAKLAŞABİLİR’

Muhalefetin demokrasi kavramı etrafında ortaklaşabileceğine dikkati çeken Şener, şunları dile getirdi: “Çünkü bugün Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri ülkenin demokratik niteliğinin çok büyük yara almış olmasıdır. Bu gidiş böyle devam ederse Erdoğan ve mevcut iktidar yapısı Türkiye’yi hibrit rejiminden de uzaklaştırarak doğrudan doğruya diktatörlüğün içerisine çekecek vaziyettedir. Bu aklıselim herkes için büyük bir tehlike işaretidir. Bundan Türkiye’nin kurtulması lazım.” 

‘MUHALEFET CESUR OLMALI’

Bu yönüyle muhalefet kanadının bir güç birliğine ihtiyaç olduğunu vurgulayan Şener, iktidarın ana stratejisinin de oluşacak bu ortak zemini, güç birliğini yok etmeye dönük olduğunu söyledi. Şener, şunları söyledi: “İktidar zaman zaman CHP’yi, İyi Parti’yi ve uzun bir süredir istikrarlı olarak HDP’yi vebalaştırıyor. Bu taktiklere karşı da demokrasi zemininde Erdoğan diktatörlüğüne giden yolu tıkayabilecek geniş bir seçmen kitlesi var. Bu konuda muhalefetin daha cesur olması lazım. Kavramları ve ilkeleri önceden belirleyip, iktidarın medya gücüyle algı operasyonlarını etkisinde kalmaması lazım. Bu yapıldığı takdire istikrarlı bir şekilde doğru olanı savunduğunuz zaman doğrunun kendisini kabul ettirme gücü vardır.”

Mezopotamya Ajansı/ Diren Yurtsever