CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Doğu Akdeniz'deki gelişmelere ilişkin, 'kimin eli kimin cebinde belli değil' açıklamasına, "Doğu Akdeniz’de kimin eli kimin cebindedir bilmiyorum, ama Türkiye’de kimin eli kimin cebinde biliyorum. Erdoğan’ın eli milletin cebindedir. Sarayın eli, milletin cebindedir" karşılığını verdi. Türkiye'de milyonerlerin sayısının son 1 yıl içerisinde 82 bin 837 kişi arttığını söyleyen Özkoç, "İnsanlar hani kuru ekmek buluyorlar yeter, diyor ya AKP milletvekilleri onlar kuru ekmeğe muhtaçken maalesef Türkiye’de belli bir azınlık iktidarın yanında olan belli bir azınlık milyoner, milyarder olmaya devam ediyor" dedi.

CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, TBMM'de gündeme ilişkin basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçtiğimiz haftalarda açıkladığı Yeni Ekomomik Reform paketine ilişkin, "İş yapamayan insanlar borçlarını ödeyemeyince iki yol kalıyor. Ya hapse girecekler ya intihar edecekler. Çare diye önümüze yeni bir ekonomik reform paketi konuldu. Artık insanlar, bu reform paketlerine hiç inanmıyorlar. Kaçıncı reform paketi! Bu reform paketleri gerçekten esnafa, işçiye, iş insanına, Türkiye’ye çare oluyor mu? Kesinlikle çare olmuyor" sözleriyle eleştirdi. 

Özkoç'ın açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle: 

BORCU BORÇLA KAPATILAN BİR HALE DÜŞMÜŞ TÜRKİYE

"Erdoğan dün yaptığı açıklamada, Doğu Akdeniz’deki kargaşayla ilgili bir tabir kullandı. Dedi ki, ‘Kimin eli, kimin cebinde belli değil.’ Doğu Akdeniz’de kimin eli kimin cebindedir bilmiyorum, ama Türkiye’de kimin eli kimin cebinde biliyorum. Erdoğan’ın eli milletin cebindedir. Sarayın eli, milletin cebindedir. Türkiye, bir yanda yoksullukla uğraşırken öbür yanda çaresizce intihar eden insanların haberleri çalkanırken son 1 yıl içerisinde yüzbinlerce insan işsiz kalıp, işsizlik sayısı 11 milyonu aşmışken vatandaşın borcu 244 milyar, esnafın borcu 233 milyar, çiftçinin borcu 21 milyarı aşmış bir durumdayken borcu borçla kapatılan bir hale düşmüş Türkiye. Ülkenin öbür yanında da bir avuç insan servetine servet katmaya devam ediyor."

GERİ KALMIŞ ÜLKELERİN DE GERİSİNDE KALAN ÜLKE MAALESEF TÜRKİYE

"Yazlık saray inşaatları, kışlık saray inşaatları, 5’li çeteye teminatlar, ihalelerin dolarla verilmeye devam edilmesi, bir yıl içinde milyonerlerin sayısı tam 82 bin 837 kişi artmış Türkiye’de. İnsanlar hani kuru ekmek buluyorlar yeter, diyor ya AKP milletvekilleri onlar kuru ekmeğe muhtaçken maalesef Türkiye’de belli bir azınlık iktidarın yanında olan belli bir azınlık milyoner, milyarder olmaya devam ediyor. Bir yanda borç sıralamasında yoksulluktan, çaresizlikten artan intiharlarla karşı karşıyayken öbür yanda da yükselen milyonerler sayısı vicdanları sızlatmaktadır. Saray iktidarı tam da işte budur. Halkı borç içerisine gömerken pandemi sürecinde Türkiye’de, dünyada en az doğrudan destek verdiği ülke de Türkiye’dir. Milli gelirin yüzde 1.1’i kadar halkına doğrudan destek yapan sadece yüzde 1.1 ile yetinen, gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelerin, geri kalmış ülkelerin de gerisinde kalan ülke maalesef Türkiye’dir."

TÜRKİYE'DE VADESİ GELEN BORÇLAR CAN ALIYOR

"AK Parti iktidarı, pandemide acaba ne yaptı gerçekten? Halkın borcunu erteledi mi? Borç katlandı, borcu ertelersen bunun halka bir faydası yok. Bankalardan kredi kanallarını açtı, ne oldu, borç katlandı. Artık Türkiye’de vadesi gelen borç can alıyor. İntiharlara neden oluyor. İşte karşılıksız çekle ilgili yapılan tartışmalar da tam da bu noktada. İş yapamayan insanlar borçlarını ödeyemeyince iki yol kalıyor. Ya hapse girecekler ya intihar edecekler. Çare diye önümüze yeni bir ekonomik reform paketi konuldu. Artık insanlar, bu reform paketlerine hiç inanmıyorlar. Kaçıncı reform paketi! Bu reform paketleri gerçekten esnafa, işçiye, iş insanına, Türkiye’ye çare oluyor mu? Kesinlikle çare olmuyor. Fabrikalar, tersaneler, kamu arazileri Türkiye’de tek tek satıldı. Türkiye’nin ne zenginliği varsa elden çıkartıldı. 18 yılda elde ne var ne yok çıkartıldı ve yedek akçeye kadar Türkiye’nin birikimleri katledildi. Yok edildi. "

128 MİLYAR DOLAR, YANDAŞLARIN CEBİNE GİTTİ

"Merkez Bankası’nın döviz rezervi ortada yok. Biz 128 milyar doları sorduk. İlk önce inkar ettiler, sonra sıkıştılar. Dövizlerin eridiğini, sattıklarını ifade ettiler. Biz de tam bu noktada milletimize soruyoruz. Türkiye’nin ekonomiden ilgili Merkez Bankası, 128 milyon doların büyük bir kısmını eğer döviz alarak satışa çıkarttıysa bunu önceden bildirdi mi kamuoyuna ve ihale yaptı mı? Soruyoruz, cevap alamıyoruz. Kılıçdaroğlu soruyor, cevap alamıyor. Tam 128 milyar dolar halkın parası, yandaşların, faiz lobilerinin cebine gitti. Bu para bizim milli gelirimizin 5’te 1’i demektir. Ondan fazla Türk Telekom demektir, 16 TÜPRAŞ demektir. 32 PETKİM, 21 Erdemir demektir. Yüzbinlerce insanımıza iş, aş, ekmek demektir. 83 milyonun bu para en basit hesapla Türkiye’deki büyük küçük her bir vatandaşa 11 bin 500 TL yardım demektir. İşte tam da söylediğimiz bu. Para yok diyorlar ya para var. Kimin için var, yandaşlar için, faiz lobileri için var. O yüzden tekrar soruyoruz; Millete vermediğiniz 128 milyar doları halkın, cebinden, kasasından çaldığınız 128 milyar doları hesabı verecek misiniz, vermeyecek misiniz? Bugün vermezseniz er geç vereceksiniz. Üstelik, bir kişinin iki dudağı arasında değil Türkiye Cumhuriyeti’nin güvencesi altındaki özgür yargıya bunun hesabını vereceksiniz."

YASTIĞIN ALTINDAKİ ALTINLAR BİTTİ, İNSANLAR YASTIKLARINI SATIYOR

"Bir zamanlar Recep Tayyip Erdoğan şöyle sesleniyordu. ‘Yastığın altındaki altınları çıkartın’ diyordu. Yastığın altındaki altınları çıkardılar. Onlar bitti, insanlar yastıklarını da satmaya başladılar. O da bitince intiharlar başladı. Şimdi de diyorlar ki hiç utanmadan, dünyada skandal olabilecek bir şeyin altına imza atıyorlar. Diyorlar ki, ‘Kuyumculardan 500 gram altın Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’na yatırılacak. Ne için, çünkü siz Merkez Bankası rezervlerini bitirdiğiniz için. 128 milyar doları yandaşlara ve faiz lobilerine sattığınız için. Yedek akçeyi tükettiğiniz için. İşsizlik fonundaki parayı kullandığınız için. Şimdi ne oldu, insanların helal kazançla elde ettikleri paralar göz koydunuz. Bugün bunu yapan, yarın bankadaki mevduatlara da göz koyar. Devlet bu noktaya gelmiştir."

BELEDİYELER AKP'Lİ OLMAZSA BEN MİLLETE HİZMET VERDİRMEM DİYOR

"Milyonlarca insanın oyunu almış, AKP’li adaylara fark atarak seçimi kazanmış belediye başkanlarımızın elinin, kolunun bağlanmasına devam ediyorlar. Önce belediyelere yapılan yardımlara el koydular. Sonra vatandaşa yapılan yardımları engellemeye çalıştılar. Daha sonra da belediye meclislerine takoz koydular. Erdoğan, ‘belediye meclislerindeki çoğunluk bizde, hadi bakalım bütçe yapsınlar, hadi bakalım çalışsınlar’ diye tehdit etmişti. Belediyeler AKP’li olmazsa ben millete hizmet verdirmem diyor. Tehdit ettiği Türkiye insanı, bizim insanlarımız ve Türkiye’nin geleceğidir."