CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Adana’da yaptığı esnaf buluşmasında, COVİD-19 dönemi boyunca esnafa karşılıksız destek verilmediğini, kredi ile borçlandırıldığını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Siz var olan sorunlarınızı çözmek istiyorsanız, oyunuzun rengini değiştireceksiniz. Şu soruyu sormanız lazım, ödediğiniz vergiler nereye gitti? Esnaf sesini çıkarmıyor, esnaf da sesini çıkaracak. Sesimizi beraber, birlikte çıkarmamız lazım” dedi.

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda esnaf buluşması gerçekleştirdi. Buluşmada, Adana Belediye Başkanı Zeydan Karalar, CHP Adana İl Başkanı Mehmet Çelebi ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç, Seyit Torun ile Oğuz Kaan Salıcı da yer aldı. 

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

SİZE BORÇ VERİLDİ

Bana göre bu toplantı Adana’da yaptığımız en önemli toplantılardan bir tanesi. Bu süreçte hizmet sektörü çok büyük sorun yaşadı. En baştan itibaren kimseyi suçlamadan nelerin yapılması gerektiğini anlattım, çünkü bu millet bizim milletimiz. Bir pandemi var ama sosyal devlet dediğimiz bir gerçek var. Karar alındı, bütün işyerleri kapatıldı. Sosyal devlet, değiştirilmesi dahi teklif edilemez maddeler arasında yer alıyor. Sosyal devlet, geliri düşük olan vatandaşın yanında olan devlet demektir. Anayasa’da esnaf ile ilgili özel bir düzenleme var. Çünkü esnaf orta direktir. Türkiye’nin bütün Türkiye’sinde esnaf vardı. Bütün alanda esnaf vardır. O nedenle esnaf devletin direğidir. Esnafta ahi evran kültürü vardır, yani bir dayanışma kültürü vardır. Komşusu gelir elde etmiyorsa onun da gelir elde etmesi için özel bir çaba vardır. Peki bu süreçte esnafın hangi sorunu çözüldü. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, hiçbir sorunu çözülmedi. ‘Bazı şeyler hiç mi yapılmadı’ diyeceksiniz, onlar zaten vardı. Sizi krediyi faizsiz verildiyse derim ki ‘evet esnafa yardım’ verildi. Size borç verdi, karşılığında da faiz alacak.

ESNAFIN DERT ANLATACAĞI MAKAM YOK

Güvensizlik beslendi. Esnaf kardeşim, ‘ben bu devlete kırk yıldır vergi veriyorum bana 40 gün bakamadı’ dedi. Haklı. Ne yapmamız lazım? Eğer Türkiye’de esnaf gerçekten korunmak isteniyorsa, esnaf gerçekten ahi evran kültürünü derinleştirmek istiyorsa onun sorunlarını dinlemek zorundayız. Bize ‘bazen sorunumuz çıkıyor, başvuracak yer bulamıyoruz’ diyorlar. Makro açıdan baktığımızda bir esnaf bakanlığının kurulması lazım. Sanayi Bakanlığı, Turizm Bakanlığı var. Önce esnafların ‘siz bizi gözden mi çıkardınız’ diye sorması lazım. Dert anlatacağım makam yok. Esnaf Bakanlığı kurmak çok mu zor? Esnaf ile ilgili Anayasa’da korunması için özel bir düzenleme var. Kim koruyacak? Koruyacak makam yok. Esnaf Bakanlığı olacak ki esnafın doğrudan doğruya muhatap olacağı bir makam olsun. Benim bütün esnaf kardeşlerimden isteğim, bunu dile getirin. Halk Bankası’nın kuruluş gerekçesi esnafa destek vermektir. Halk Bankası, esnaf bankası olmaktan çıkarıldı.

OYUNUZUN RENGİNİ DEĞİŞTİRECEKSİNİZ

Sicil affı çıksın diye teklif ettik ama çıkmadı. Esnaf kardeşlerimin mesafeli olduklarını da biliyorum. Siz var olan sorunlarınızı çözmek istiyorsanız, oyunuzun rengini değiştireceksiniz. Bunu çok açık ve net söylüyorum. Cebini düşünmeyen, vatandaşı düşünen bir siyaset anlayışı var. Siyaset köşeyi dönme yeri midir vatandaşa hizmet etme yeri midir? Siyasetçi halktan koptuğu zaman halkın derdini dinleyemez. Bizim eksiğimiz olabilir ama bir şeyden emin olmanızı isterim. Bu ülkede kim üretiyorsa, çalışıyorsa başımızın üstünde yeri vardır. Alın teri mübarektir. Kazandığınız, evinize götürdüğünüz her ekmeğin toplumda saygınız vardır.

ESNAFIN SESİ ÇIKMIYOR, ÇIKACAK

Birlikte düşünmek, çalışmak, mücadele etmek zorundayız. Her şeyi sattık, en son İstanbul Borsası yüzde 10’unu sattık. Şu soruyu sormanız lazım, ödediğiniz vergiler nereye gitti? Katarlılara Borsa İstanbullulara sattılar, ihale yaptılar mı? Siz bu soruyu sormazsanız verdiğini her oy haram oydur. Sizin her birinizin fakir fukaraya destek çıkmanız lazım. Bunun hesabının verilmesi lazım. ‘Vatandaştan vergi aldım, şuraya harcadım.’ Ben bileyim, siz de bilin. Vergi veren sizsiniz, sizin verginizle maaş alan benim, maaş alan ben itiraz ediyorum, ‘esnafın ödediği verginin hesabını ver.’ Esnaf sesini çıkarmıyor, esnaf da sesini çıkaracak. Sesimizi beraber, birlikte çıkarmamız lazım.

SİYASETİ SORGULAMAK ZORUNDAYIZ

Vergi veriyorsunuz bu para nereye gidiyor. Siz Türkiye Cumhuriyeti devletinin ekonomik olarak Londra’da bir avuç tefeciye gittiğini biliyor muydunuz? 178 milyar dolarla ikinci bir Türkiye inşa edersiniz. Bu eski rakam. Yenisi çıkarsa onu da söylerim. Kimin parasıyla ödendi? Sizden alınan vergilerle. Türkiye için çalışacağız, aklımızı çalıştıracağız. Biz hepimiz hayatı, siyaseti sorgulamak zorundayız. Önyargılarımızdan kurtulmak zorundayız.

EVE GÖNDERİYORSUN, SAHİP ÇIKMIYORSUN

Stopaj vergisi var. İtiraz ettik ettik düşürdüler. Kalkması lazım. Sizin stopaj vergisiyle ne işiniz var? Yük esnafın sırtına kalıyor. Kaldırın bunu kardeşim. Mülk sahibine ikinci bir avantaj sağlıyorsunuz. Mülk sahibine avantaj getiriliyor. Vergi hiç azalmayacak, zaten imzalamışsınız. ‘Kaldırın’ dedik, kaldırmadılar buna da itiraz ettik. Kapatın güzel, orada çalışan işçiler vardı. Bunların hiçbirisi büyük gelir elde eden insanlar değildir. Kasap sattığı et kadarıyla kazanır, kahveci, pazarcı öyledir. Adı orta direk zaten. Yanınızda çalışan kişiyi evine gönderdik. Bu adam nasıl geçinecek? Bu adama sahip çıkması gereken sosyal devlet. Peki nerede bu sosyal devlet? Benim açlığımı gidermek zorunda. Bu coğrafyada hiçbir çocuk yatağa aç girmemeli. Eğer bu ülkede tasada ve kıvançta berabersek herkesin karnının doyması lazım. Para yok belki o yüzden ödeyemiyor’ diyeceksiniz. Dünyanın parası var. Peki İşsizlik Fonu’nda toplanan paralara ne oldu? Bilemezsiniz, başkalarına gitti o paralar. O paralar işsiz kalanların garantisiydi. Kendi kumbarasından bir miktar ödediler başka ödemediler. Dükkanı kapatıyorsun, işçiyi eve gönderiyorsun, sahip çıkmıyorsun.

TOPLANAN PARALAR FAİZCİLERE GİTTİ

Bu yılın ilk 10 ayında devletin topladığı vergi 665 milyar lira. Resmi rakamlar… Yurt dışından borç para almış 46 milyar lira. Yurtiçinden de borçlanmış 419 milyar lira. Merkez Bankası karını hazine almış 44 milyar lira. Bir de karşılıksız para basmış 59 milyar lira, bir de Merkez Bankası kasasından sattığı para var 85 milyar dolar. Toplam 1 trilyon 891 milyar lira para kullanmış. 10 aydaki para nereye gitti? 8 milyarı karşılıksız yardım. Peki, bu süreçte faizcilere ne kadar ödediler? Faizci yani tefecilere ödenen para tam 119 milyar 581 milyon lira. Sizin para nereye gitti? Faizcilere gitti. Esnafa verilen ne? Esnafa karşılıksız verilen para ne kadar? Sıfır. Bu bir siyasi tercihtir. Parayı esnafa mı verelim, üreticiye, işçiye mi verelim? Tefeciye mi verelim? Bu bir siyasi tercihtir. Bize düşen görev, yanlışsa yanlış deriz. Size düşen görev ne? Ben size vergi verdim, bana düşen ne? İşin özeti, birlikte Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak zorundayız. Bu işin partisi yoktur. Türkiye kan kaybediyor. Devletin bütün kurumlarını, bütün şirketlerini sattılar, nereye gitti bu para?

AHLAKLI SİYASET İSTİYORUZ, TEK BAŞINA YAPAMAYIZ

Futbol müsabakaları televizyonda yayınlanıyor, ihale ile ‘500 milyon dolar veriyorum, ben yayınlayacağım’ dedi Katarlılar kazandı. Dolar yükseldi, ‘ben ödemiyorum’ dedi. Mahkemeye dahi verilmedi, 90 milyon dolar düşürdüler. ‘Yetmez 5.80 üzerinden TL’ye çevireceksin’ dediler. Yaptılar. Bir Katar firmasına sağlanan 90 milyar doları esnafa verilse ne olurdu? ‘Devletimiz bizi düşünüyor’ derdi. Parayı nerede ve kimin üzerinden kullanacaksın bu bir siyasi tercihtir. Benim sorumluluğum var ama tek tek sizin de sorumluluğunuz var. ‘Ben bu coğrafyada hiçbir çocuk aç girmesin’ diyorum, siz de diyorsunuz. Hedeflerimiz aynı, o zaman ayrılık niye? Belediyelerimizi görüyorsunuz, Zeydan Başkanı getirdiniz. Bakın, ihale yapıyorsa bilin. İhaleyi bütün Adanalıların bilmesi lazım. Geçmişten aldığı miras var şimdi getirdiği tablo var. Ahlaklı bir siyaset anlayışını getirmek istiyoruz ama biz bunu tek başına yapamayız. Oy verirseniz sizin sorumluluğunuz var. Kul hakkı yiyene oy veremezsiniz. Bütün esnaf kardeşlerimin bunu düşünmesi lazım. Esnafın sorunlarına samimi olarak dinleseydik belki bugünkü tablo olmazdı. Şimdi Türkiye’nin bütün cografyalarını geziyoruz. Esnafa gönderdim, şimdi KOBİ’lere gönderiyorum.

Olayları yaşayanlar en doğruları bilen kişilerdir, o yüzden Ekonomik Sosyal Konseyi toplayın dedik. Sorunu yaşayanlar bir tarafta, sorunu çözenler bir tarafta oturup konuşacaklar."