CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da partisinin üye katılım töreninde yurttaşlara seslenerek, “Esenler’de sıradan bir yurttaşın yaşadığı hayat şartlarının belki daha kötüsünü yaşadım. Hayatın ne olduğunu, açlığın, yoksulluğun ne olduğunu bilirim… Bu şartlardan geldim ve bu şartlarda ülkeme hizmet etmek istiyorum. Daha iyi, daha müreffeh, herkesin karnının doyduğu, huzur içinde yaşadığı bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz” dedi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Esenler İlçesi Üye Katılım Töreni'ne katıldı.

Kılıçdaroğlu, AKP’ye oy vermiş insanların da haksızlığa karşı verdikleri mücadelelerinin yanında olacağını şöyle açıkladı:

“Bugün bizim açımızdan çok önemli bir gün. Neden önemli bir gün. Çünkü haksızlıklara karşı mücadele ediyoruz. Bu mücadelemizde geçmişte AK Parti’ye ya da başka partiye oy veren kardeşlerimiz bu mücadelemizin yanında olacaklar. Bu mücadelemiz kutsal ve mübarek bir mücadeledir. Dünyanın temeli adaletin üzerine kurulmuş ve adalet devletin temeliyse, adaletin terazisi bozulmuşsa o teraziyi düzeltmek için buradayız. Bir arada olmamızın büyük önemi var.”

Kılıçdaroğlu, CHP’nin “halkın partisi olması” için verdiği mücadeleyi de anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:  

“CHP gerçek anlamda halkın partisi olması için mücadele ettim. CHP halkın partisi olacak, fakirin fukaranın partisi, yoksulun partisi olacak. Hiç kimse CHP iktidarından inancından, kimliğinden, yaşam tarzından ötürü ötekileştirilmeyecek. Herkesi kucaklayacağız. Herkesin sorunu benim sorunummuş gibi yaklaşacağız. Hiç kimseye tepeden bakmayacağız. Hiç kimse derdini anlatırken lafını ağzına tıkamayacağız. Herkesin yoldaşı olacağız. Ülkenin içinde bulunduğu durumdan her birimizin sorumluluğu var. Bu ülkede yaşayan herkesin sorumluluğu var. Beraber olmak, birlikte sorunları aşmak zorundayız. Mücadeleyi birlikte vermek ve bunu demokratik ölçüler içinde yapmak zorundayız.”

“YEDİ KARDEŞTEN ÜNİVERSİTEYE GİDEN SADECE BENİM”

Kılıçdaroğlu, kendisinin de Anadolu’nun bir köyünden çıktığını ve onlara benzediğini şöyle açıkladı:  

“Benim saraylara ihtiyacım yok. Benim lüks hayata ihtiyacım yok. Benim bu ülkede her çocuğun karnını doyduğu bir ülkeye ihtiyacım var. AK Parti’den bize katılacak onlar veya yeni katılacak olan kardeşlerime şunu söylemek isterim; kim Kemal Kılıçdaroğlu? Anadolu’nun kuş uçmaz, kervan geçmez köyünde doğan bir insanım. Yedi kardeşten üniversiteye giden sadece benim. Rahmetli annem okuma yazma bilmezdi, büyük ablam da okuma yazma bilmez. Yedi kardeşten üniversiteye giden sadece benim. Dolayısıyla Esenler’de sıradan bir yurttaşın yaşadığı hayat şartlarının belki daha kötüsünü yaşadım. Hayatın ne olduğunu, açlığın, yoksulluğun ne olduğunu bilirim. Rahmetli babam küçük bir memurdu. Ben hiçbir zaman hayatımda babamın yedi kardeşime bir seferde ayakkabı aldığını görmedim. Yoktu çünkü. Ama memurdu. Bizden daha fakir olanlar da vardı. Bu şartlarda geldim ve bu şartlarda ülkeme hizmet etmek istiyorum. Daha iyi, daha müreffeh, herkesin karnının doyduğu, huzur içinde yaşadığı, herkesin kimliğine saygı duyulan, herkesin inancına saygı duyulan bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz. Kavgadan uzak durmalıyız. Kavganın bize getirdiği fayda yoktur. Ama demokratik yollarla bir kişi kibrinin esiri olduysa, ülkeyi felakete sürüklüyorsa, ülkeyi felaketten kurtarmak da bizim elimizdedir.”

“ÖZGÜRLÜK İSTER, DEMOKRASİ İSTER”

Kılıçdaroğlu, gençlerin geleceği yurt dışında aradığını kaydederek, gençlere şöyle seslendi:

“Onlar özgürlük ister, demokrasi ister. Sabahın köründe polis kapılarını çalsın alıp götürsün istemezler. Gençlerden oy istedim her zaman, oy verin dedim. Niye oy verin dedim biliyor musunuz? İktidara geldiğimizde beni rahatlıkla eleştirebilirsiniz, rahatlıkla tweet atabilirsiniz, bundan ötürü kimsenin başı belaya girmeyecek, demokrasiyi teneffüs edeceksiniz dedim. Yine söyledim. Bir siyasetçinin alkıştan çok sağlıklı ve tutarlı eleştiriye ihtiyacı vardır. Bizim hatamızı bize gösterecek olan medyadır. Siyasetçi ondan ders çıkarmak zorundadır. Benim hatamı bana söyleyen benim gerçek dostumdur. Benim hatamı söyledi diye onun sabahın köründe evinden alıp, onu hapse atmak. Bu demokrasinin kabul edeceği bir şey değildir. Bu konuda beraber mücadele edeceğiz.”

“GEÇMİŞTE CHP’NİN DE KUSURU OLDU”

Kılıçdaroğlu, CHP’nin de geçmişte hata yaptığını kaydederek, “CHP’nin geçmişte kusuru olmadı mı, oldu. Kabahati de kusuru da oldu. Biz getirdik baş örtüsünü Türkiye’nin bir numaralı sorunu haline getirdik. Senin başka derdin yok mu kardeşim? Bak bakalım başörtülü kadına. İşi, gücü, evinde yemeği var mı? Karnı doyuyor mu? Siyasetin konusu bu. Buraya siyaseti getireceğiz” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, Esenler’de yeterli yeşil alan olmadığını söyleyerek, “Çevre duyarlılığı hemen hemen her tarafta var ama burada daha fazla var” dedi.

“BİR İNSAN KİBRİNİN ESİRİ OLMAMALI”

“Güvenin ve umudunuzu kaybetmeyin” diyen Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde her kuruşun hesabını vereceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu, dün Abdallarla bir araya geldiğini ve onların Anadolu’nun en yoksulu olduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Hiçbir siyasetçi onların yanına gitmemiş. Ben onların yanındaydım. 500 lira elektrik faturası geldi, ben onları nasıl ödeyeceğim telaşı içinde. Acaba saraylardan oturanlar 500 liranın o insan için ne kadar değerli bir para olduğunun farkında mı? Evine ekmek götüremeyen, pazar artıklarından bir şeyler arayan bir kadının, annenin dramının farkındalar mı? Emin olun farkında değiller. Toplumdan koptular. Bir insan kibrinin esiri olmamalı.”

“ALLAH İLE KUL ARASINA HİÇ KİMSE GİREMEZ”

Kılıçdaroğlu, herkesin inancına saygı gösterilmesi gerektiğini belirterek, “Allah ile kul arasındaki manevi ilişkiyi hiç kimse sorgulayamaz. Kimin daha inançlı kimin daha az inançsız olduğunu sadece yüce yaradan verir. Peygambere verilmeyen bu yetkiyi dahi birileri üstlenip ‘Sen dindarsın, sen dinsizsin’ diye bir ayrım yapıyorlarsa bilin ki o insanlıktan çıkmıştır” diye konuştu.