CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son günlerde yaşanan mafya tartışmaları için, “Bir gerçek ortaya çıktı. Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağı çıktı. AK Parti, Milliyetçi Hareket Parti ve yeraltı dünyasının çeteleri… Üç ortaklı” dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Biz mafyayı tanımayız” sözlerine ise Kılıçdaroğlu, “Gözünü sevdiğim şahıs, sen bilmiyor musun? ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde mafya liderleri bildiri yayınlıyorlar. Hangi demokratik ülkede mafya liderleri bildiri yayınlar? Bildiride ‘Cumhur İttifakı’nı destekliyoruz’, ‘Biz ortağız’ diyor. Daha ne desin? ‘Muhalefeti de eleştiriyoruz, hele Kılıçdaroğlu var ya burnundan getireceğiz’ diyorlar. Sizin şahınız gelse benim sözümü kesemez” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, “Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda, FETÖ’nün de siyasi ayağını çıkaracağım, mafyanın da siyasi ayağını çıkaracağım” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

SANA HELALLİK VERECEK Mİ

Bütün bunlar olurken vatandaşlara kalkmışlar, ‘helallik istiyorum’ diyorlar. Nasıl bir helallik. Kör kuruşa muhtaç ettiğin esnaf sana helallik verecek mi? İşsiz bıraktığın milyonlarca genç sana helallik verecek mi? Yatağa aç giren çocuklar, anneler ve babaları sana helallik verecek mi? Pazar artıklarından beslenen yüz binler sana helallik verecek mi? Dükkanı kapalı, icra memuru kapıda bu adam sana helallik verecek mi? Onlar da açıklama yaptılar, ‘helal etmiyoruz, bizi aç bıraktın perişan ettin, sana nasıl hakkımı helal edeceğim?’  Dolar 8 küsur oldu, yükseliyor, kim karlı? Esnaf mı, memur mu, işçi mi, kim?  Beşli Çete. Dolar arttıkça bunların keyfi yerinde. Öyle bir sözleşme yapmışlar ki sadece dolar artışından değil, ABD’de enflasyon yükselirse onun da payını veriyorlar. Şu acı tabloya bak. ‘Bir avuç azınlığa nasıl para aktarırım’ mantığı ile devleti yönetemezsiniz. Devleti öyle yöneteceksin ki sen milletten değil, millet senden helallik isteyecek. Milleti nasıl perişan ettiğini biliyorsun, ‘bana helal edin’, niye etsin kardeşim?

ALLAH’IN İZNİYLE İKTİDAR OLDUĞUMUZDA İLK 6 AYDA GÖRECEKSİNİZ

20 gün esnaf kapalı kaldı. ‘SGK primlerini faizsiz olarak erteleyin’ diyorlar. Konuşmama başlarken ‘çıkış arıyorsunuz’ dedim. Kendi aranızda konuşuyorsunuz. Bu işin erbabı milleti seven, saygı duyan, hayatı boyunca canını malını feda eden liderimiz vardı, Bülent Ecevit ne derdi: ‘Ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen.’ Size onu vadediyorum. Kimliği şöyle, inancı böyle bu ayrımı yapmayacağız. 83 milyonu kucaklayan, işsizlikle mücadele eden, fukaralığı yerle yeksan eden bir Türkiye’yi vadediyoruz. Fazla değil, Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda ilk 6 ayda göreceksiniz. Türkiye’ye huzur gelecek, barış gelecek, kamplaşma bitecek, kimse kimliğinden ötürü sorgulanmayacak, kim yaşıyorsa başımın üstünde yeri var ve herkesi kucaklayacağız.

FETÖ’NÜN DE MAFYANIN DA SİYASİ AYAĞINI ÇIKARACAĞIM

Millete bir sözüm var. Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda, FETÖ’nün de siyasi ayağını çıkaracağım, mafyanın da siyasi ayağını çıkaracağım. Beşli Çete’den yakınırken şimdi yeraltı dünyasının çeteleri çıkıyor. Bu nasıl bir anlayıştır? Güçlü bir devlet, güçlü bir parlamentosu, haksızlıkla mücadele eden bir devlet nasıl olur yeraltı dünyasının çeteleri ile el ele kol kola gezer. Türkiye’yi bu iklimin içine kim soktu? Nereden çıktı bu yeraltı çeteleri, bütün kanalizasyon pisliğini herkesin hissettiği ortama nasıl soktular Türkiye’yi?

CUMHUR İTTİFAKI ÜÇ ORTAKLI

Bir gerçek ortaya çıktı. Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağı çıktı. AK Parti, Milliyetçi Hareket Parti ve yeraltı dünyasının çeteleri… Üç ortaklı… Şimdi diyecekler ki ‘nereden çıktı, mafya nasıl oldu da 3. ortak olur?...’ Anlatacağım.  Meşru bir partinin genel başkanı, eğer bir yeraltı dünyasının liderini hapishanede ve hastanede ziyaret edip, onun için özel af çıkarılması için çalışırsa ve onun taleplerine iktidar partisi boyun eğip ‘tamam senin için af çıkarıyoruz’ derse ve onu hapisten çıkarırsa bu kişi üçüncü ortak olur mu olmaz mı? Gücünü nereden alıyor yer altı dünyasının çeteleri? Siyasi iktidardan alıyor, sırtlarını oraya dayamışlar. 19 yıldır devleti yönetiyorlar, sonunda Türkiye’yi uyuşturucu ve insan kaçakçılığının merkezi haline getirdi. Bir ülke uyuşturucu ve insan kaçakçılığının merkezi haline geldiyse arkasında güçlü bir siyasi destek vardır.

KOKAİNİ SORMAYAN BU UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞINA ORTAKTIR

9 Haziran 1920’de Kolombiya’dan gelen bir gemi var, yükü almış Türkiye’ye gelecek. 5 ton kokain yakalanıyor. Türkiye’de hangi adrese gelecekti, bilen var mı, yok. Milyarlarca dolar demek. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ‘arkadaş bu hangi adrese gelip teslim edilecekti?’ soran oldu mu bilmiyoruz. Sormadılarsa, sormayan bu uyuşturucu kaçakçılığına ortaktır. Sormayan siyasi desteği vermiştir. Biz kimi görüyoruz. AK Parti Genel Merkezi’ndeki genci görüyoruz. Efendim pudra şekerini çekti diye kokain çekti diye. Sordular mı o gence acaba, kokaini kimden aldın?’ Soramazlar. Şubat 2019, Mersin Limanı’nda bir gemi yakalanıyor. 615 kilo kokain. Duyan oldu mu? Yok. Sahibi kimdi bunun, tık yok bakın. Ne saraydan ne onun beslemelerinden. Kime gidecekti?

ÇETESİNİN ARKASINDA SİYASİ DESTEK OLURSA KİMSE BUNLARA DOKUNAMIYOR

25 Ağustos 2020’de Kocaeli’nde 540 kilo kokain yakalandı. Niye üstü örtülüyor, neden bunlar yargı önüne çıkarılmıyor? Siyasi destek aldıkları için. Yeraltı dünyası çetesinin arkasında siyasi destek olursa kimse bunlara dokunamıyor, Emniyet güçleri de bunlara dokunamıyor. Uyuşturucu çeteleri ya da yeraltı dünyasının aktörleri, dünyanın gelirini elde ederler, beş kuruş vergi vermezler. Elde ettikleri gelirleri, kendi ülkesinin bankasına yatıramazlar. Çünkü bu iktidar el koymasa bile namuslu iktidar el koyar.

O CUMHURBAŞKANI BEN DE YERALTI DÜNYASININ LİDERİYİM

Peki bunlar paraları nerede tutuyorlar? Vergi cennetlerinde. Birisini vermiştim Man Adası diye. Bir ülkenin devlet başkanı, yani cumhurbaşkanı yani onun ailesi, Man Adası’nda uyduruk bir şirket kurarsa, milyonlarca doları Türkiye’ye getirirse vergi vermemek için, mafya ne yapmaz? ‘Kardeşim senin ülkenin cumhurbaşkanının ailesi bunu yapıyor e ben de yapıyorum, o cumhurbaşkanı ben de yeraltı dünyasının lideriyim’ ‘Zaten el ele kol kolayız’ diyecektir. Bunu söyledim diye tazminat davası açtılar, hakim tayin ettiler. Bu kardeşiniz pes dedi mi? Demeyeceğim. Milletin hakkını hukukunu sonuna kadar koruyacağım.

ERDOĞAN KARARNAMEYİ ÇIKARMIYOR

1 Ocak 2006 tarihinde Kurumlar Vergisi’ne bir hüküm ilave ettiler. Vergi cennetlerinden gelen para yüzde 30 civarında vergilenir ama bir şartla Cumhurbaşkanı bir kararname çıkaracak. 15 yıldır bu kararname çıkmıyor. Niçin? Yeraltı dünyasının talepleri doğrultusunda çıkmıyor. ‘Daha biz kol kola çok fotoğraf vereceğiz, bizden vazgeçmeyin’ diyor. Üç dakikalık iş, 15 yıldır çıkmıyor. Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağı mafyanın gücünü burada görüyoruz. ‘Kararnameyi çıkarma’ talimatını veriyor, Erdoğan çıkarmıyor… Bunlarda ahlak var mı, adalet var mı yok. Mafya bunların ortağı.

‘BİZ MAFYANIN ORTAĞIYIZ’ DİYECEKLER

Bir bakan getirdiler, Ticaret Bakanı. Bakanlığa dezenfektan satmaya başladılar. Suçtur bu ama kim suçu dinleyecek. O da vurmuş ne olacak ki? Balık baştan kokar. Şimdi araştırma önergesi vereceğiz. Adım gibi eminim, AK Parti ve MHP milletvekilleri el kaldırıp, ‘bunu soruşturmayın’ diyecekler, ‘biz mafyanın ortağıyız, buradan başlarsanız sıra mafyaya da gelir’ diyecekler. İnşallah yanılırım. Siyaseti mafya teslim aldığında ülke düzelmez.

MAFYADAN NE FARKI VAR

Hazine ve Maliye Bakanı’nı düşünün. 128 milyar doları satıyor, kime sattığını kimse bilmiyor, mafyadan ne farkı var. Kanunsuz mu? Kanunsuz. Devletin parası mı? Devletin parası. Hesabını soran var mı? Yok. Vatandaşın hakkını kim savunacak? Biz savunacağız.

HEPSİNİ ORTAYA ÇIKARACAĞIM

Mafyanın bir başka özelliği de var. Devleti yönetenlerle sıcak ilişkiler kurar. Zindaşti denen birisi vardı. Yeraltı dünyasının en önemli aktörlerinden birisiydi, uyuşturucu ticareti yapıyordu, cumhurbaşkanı danışmanı ile çok iyi ilişkiler içindeydi. Hapse giren kişiyi, telefon edip hapisten çıkardı. Niye ‘üçüncü ortak’ diyoruz, işte bunun için. Sözüm söz bunların tamamını ortaya çıkaracağım.

HANGİ SAVCI HAREKETE GEÇECEK

Hazine ve Maliye Bakanı, istifa ederken önemli bir cümle kullandı. ‘At izi it izine karıştı.’ Bu ne demektir? Kanunsuzluk o boyutlara ulaştı ki ben işin içinden çıkamıyorum. Kanunsuzluk mafya ile iş birliği demektir. Devleti yönetenlerin namuslu, ahlaklı olması lazım. Eğer devleti yöneten kişi, mal varlığı dolayısıyla bir başka ülke tarafından tehdit ediliyor ve sesini çıkaramıyorsa, o kişi yeraltı dünyasına teslim olan kişidir.  SBK’nın sahibi aranıyordu, dava açıldı. Bu kişinin yurt dışına çıkışına izin verildi, mal varlığına konulan tedbirlerin kaldırılmasını istediler. Dün dava görüşüldü, tutuklanmasına karar verildi, adam yurt dışında. Siz milletle dalga mı geçiyorsunuz. Peki tedbirlerin kaldırılması talebini veren nerede? Adalet Bakan Yardımcısı. Bunlarda ahlak var mı? İçlerinde aklı başında olan var, Cemil Çiçek ‘savcı harekete geçmeli’ diyor. Hangi savcı harekete geçecek? Şu devletin, şu Adalet Bakanlığı’nın düştüğü hale bakın.

GÖZÜNÜ SEVDİĞİM ŞAHIS, SEN BİLMİYOR MUSUN

‘Mafya bizim ortağımız değil’ diyor. Arkadaş, gözünü sevdiğim şahıs, sen bilmiyor musun ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde mafya liderleri bildiri yayınlıyorlar. Hangi demokratik ülkede mafya liderleri bildiri yayınlarlar. Bildiride ‘Cumhur İttifakı’nı destekliyoruz’ diyor, daha ne desin? ‘Biz ortağız’ diyor. Daha ne desin. ‘Sadece destekliyoruz değil, muhalefeti de eleştiriyoruz’ diyorlar. 'Hele Kılıçdaroğlu var ya burnundan getireceğiz' diyorlar. Sizin şahınız gelse benim sözümü kesemez!

'128 MİLYAR DOLAR NEREYE GİTTİ’ SORUSUNDAN RAHATSIZ OLUYORLAR

Bütün vatandaşlarımız derin kaygı içinde, çıkış arıyorlar, çünkü sorunla yüz yüze gelmiş durumda. Biliyorum, milyonlar geçinemiyor, sorun var mutfakta. Biliyorum esnaf kan ağlıyor. Biliyorum, evlatlarımız işsiz. Biliyorum, bütün bunlar olurken yapılan israfa isyan ediyorsunuz. Namaz kılmaya giderken onlarca arabayla giderseniz, israfın da haram olduğunu bilerek bunu yaparsanız vatandaş görüyor, ‘nedir bu’ diyor. Faturaları ödemekte zorlandığınızı biliyorum. Biliyorum, 19 yıl devleti yönetenlerin, pandemi sürecini yönetemediklerini. Biliyorum, kapanma kararı sonrası aldıkları kararın ne kadar dengesiz olduğunu ortaya çıktı. AVM’ler açık, çay bahçeleri kapalı. Allah bunlara akıl fikir versin. Nasıl bir karardır, anlamakta zorlanıyorum. Biliyorum, diğer ülkelerin yaptığı gibi karşılıksız yandım yapacaklarına, vatandaştan yardım istediler. Hani kasalar tıka basa dövizle doluydu? Pandemi döneminde, 2020 yılının ilk 9 ayında 107 hanenin elektriği kesildi. Bunları anlatıyorum, söylüyorum. Ülkenin nasıl yönetildiğini siz de görüyorsunuz, ben de görüyorum. Biliyorum, ‘128 milyar dolar nereye gitti’ sorusundan rahatsız oluyorlar. Dünyanın en makul, en gerçekçi sorusunu soruyorum. Yahu Merkez Bankası kasasındaki 128 milyar dolar nereye gitti, kime sattınız, kaça sattınız. Bilmiyoruz, ben bilmiyorum, 600 milletvekili de 83 milyon da bilmiyor. Böyle bir devlet yönetimi cumhuriyet tarihinde hiç olmadı.

BU ÜLKENİN ONURUYLA OYNAR HALE GELDİLER

Biliyorum, dövizi sattılar, bitti, bu ülkenin onuruyla oynar noktaya geldiler. ‘Ben maske takıyorum, sen keyfine bak’ diye reklamlar. Bir sürü rezalet çıkardınız, bari bu milletin onuruyla oynamayın. Ben unutmuyorum, siz de unutmayın. Biliyorum, devlette liyakat sistemini yerle bir ettiler. Yandaşlar, eski milletvekilleri hepsi göreve atandı, 4-5 yerden maaş aldı. Esnaf kan ağlarken saray beslemeleri krallar gibi yaşadı. Biliyorum, ekonomik ve siyasal bir buhranla vatandaş karşı karşıyayken, saraydakiler keyifle yaşadılar. Saray ile vatandaş arasında 180 derece farklılık var.

BENİ ÜZEN FİLİSTİN’E SESSİZ KALAN DÜNYA

İsteriz ki güzel bir dünyada yaşayalım, savaşlar olmasın, insanlar ölmesin, doğaya herkes saygılı olsun, Meclis’i Aksa’da sabah namazından sonra Filistinlilere yapılan saldırı asla kabul edilemez. Saldırı devam etti, 300’e yakın insan hayatını kaybetti. İsrail’in yaptığı bir katliamdır. Bütün insanlığa çağrıda bulunmak hepimizin görevidir. Neden bu çatışmayı engellemiyorlar? Neden katliamı engellemiyorlar orada ölen çocukların sorumluluğu, bütün dünyayı ilgilendirir. Filistinliler, işgal edilmiş topraklarını geri almak istiyor, bağımsız olmak istiyor. Beni üzen, İslam dünyasındaki parçalanma, kendi ülkesinde barıştan söz edip Filistin’de yapılana sessiz kalan dünya. Birleşmiş Milletler bu konuda gerekli çabayı göstermiyor.

TÜRKİYE, AĞIRLIĞINI KAYBETTİ

Filistin bağımsızlık mücadelesi verirken, bizim gençlerimiz oradaydı. Dolayısıyla Filistin ile tarihi bağlarımız var. Türkiye’nin bölgede bir ağırlığı vardı. Sorunlar ortaya çıktığında, bölge halkları Türkiye’yi davet ederlerdi. Bu ağırlığını Türkiye büyük ölçüde kaybetti.