Bugünden itibaren 31 Mart seçimlerine 31 gün kaldı. Türkiye için önemli bir karar günü. Sadece İstanbul’u yönetecek kadrolara karar vermeyeceğiz. İstanbul’un gelecekte nasıl bir kent olacağına ve ailemizle nasıl bir kentte yaşayacağımıza karar vereceğiz. İstanbul’un küresel rekabette geri düşmesi Türkiye’nin kaybetmesi demektir. Dediler ki “bu seçim beka seçimidir”. Haftalardır İstanbullularla görüşüyorum. Buy seçimin önemini anlatıyorum. İstanbullu içim bu seçimin 3 anlamı var. Ekonomi, ekonomi, ekonomi.

Sokağa çıkan bunu herkes rahatlıkla görebilir. Sokağa çıkan herkes bunu rahatlıkla görebilir. Siyasetten nemalanan küçük bir azınlık dışında İstanbul’da umutsuzluk aldı başını gidiyor. Bu şehir uzun süredir akıl ve uzlaşıyı reddeden bir anlayış tarafından yönetiliyor. Son çeyrek yüzyıldır İstanbul’u yöneten liderden herhangi bir planı, hazırlığı duydunuz mu?

Son yıllarda şehri yönetenler İstanbul’un sorunlarına çözüm bulmak yerine 18. yüzyıldan kalma çılgın projeler ürettiler.

Daha deprem olmadan insanların evlerinin başlarına yıkıldığı, trafikte saatleri geçirdiği, en küçük bir yağmurda evlerin su bastığı, insanların sele kapılıp can verdiği, trafiğin ömür törpüsü olduğu bu şehri İstanbullular hak ediyor mu? Gönül işi dediğiniz belediyecilik bu mu?

Beyin yıkama sürecine çevirdiğin medya ile ne kadar saklamaya çalışırsanız çalışın, kriz var? Can yakıcı, yuva yakıcı bir kriz var.

Beka sorunu diye insanları uyutmaya çalışmayın, takke düştü kel göründü. Mızrak çuvala sığmıyor artık.

Buna rağmen sokakta umut yükseliyor. Büyük İstanbul ittifakı giderek büyüyor.

Umut kırıcı bir işsizlik, kaos ve ihanet var. Ama biliyoruz ki çözüm de var. İstanbul’u yeniden ayağa kaldıracak çözümlerimiz olduğunu gördü.

İstanbul adil bir kent olacak

İstanbul yeşil bir kent olacak

İstanbul yaratıcı bir kent olacak

Ama aynı zamanda İstanbul kadın dostu bir kent olacak

İstanbul girişimci dostu bir kent olacak

İstanbul engelli ve çocuk dostu bir kent olacak

İstanbullunun cebinden çıkan parayı mümkün olduğunca azaltacağız. 4+1 formülü ile İstanbul’da pahalılığı düşüreceğiz.

İstanbullunun gıdaya,ulaşıma,eğitime ve suya harcadığı parayı azaltacağız Bunalra ek olarak +1 diyoruz. Ayrıca Sosyal yardım bütçesini 3 katına çıkaracağız ve bu kaynağı vatandaşlarımıa sunacağız.

"ULAŞIM 12 YAŞINA KADAR ÜCRETSİZ OLACAK"

İstanbul’da ulaşımı ucuzlatacağız. Anneler çocukları 4 yaşına gelene kadar ulaşımdan ücretsiz yararlanacak. Çocuklar 12 yaşına kadar ücretsiz yararlanacak. Öğrenciler aylık kartı 85 liradan 50 liraya indirilecek. 25 yaşına kadar tüm gençler ulaşımdan yüzde 40 ucuz yararlanacak.

Resmi, dini ve milli bayramlarda toplu taşıma ücretsiz olacak. Eğitimi ucuzlatacağız.

Yemekhanesi olmayan çocuklara kumanya dağıtacağız. Hiç bir anne çocuğunu okula yollarken bu çocuk aç mı diye düşünmeyecek. Mahalle etüt merkezleri ucuzlatacağız.

İstanbul’da suyu ucuzlatacağız. Hane halkı su tüketimi yüzde 40 ucuzlayacak. 5 yılın sonunda İstanbul’da çeşmeden akan su içilecek.

İstanbul’da her 4 gençten biri işsiz.

"SOSYAL YARDIM PAKETİNİ 5 KATINA ÇIKARACAĞIZ"

Sosyal yardım paketini tam 5 katına çıkaracağız.

Bu şehrin kadınlarına hakkını veren kadın politikasını bizzat kadınlarla birlikte yapacağız

1- İBB’nin tüm bu projelerle genişleyen hizmet ağı sayesinde 25 bin insana iş alanı oluşturacağız.

2- Bölgesel istihdam ofisleri kuracağız. İş arayanı ve işvereni buluşturacağız.

3- İşsizliği yaratan en önemli etkenlerden olan eğitim sorununu el atacağız. İSMEK’ler daha yaygın hale gelirken birer kariyer danışma merkezlerine dönüşecek. İstanbul’u kent enstitüleri ile tanıştıracağız.

4- Girişimi destekleyeceğiz. Ticaret ve iş hacmini genişleteceğiz.

5- İstanbul tanıtım ve yatırım ajansını kuracağız. İstanbul güvenli şekilde yatırım yapılabilir bir merkez olacak. Ulaşım ekonomisini yeniden canlandıracağız. İstanbul İstatistik Ofisi iş gücünün güncel durumunu sürekli tespit edeceğiz. 5 yıl içinde en az 200 bin kişiye iş bulacağız.

"2200 LİRAYA KADAR YARDIM YAPACAĞIZ"

İstanbul’da büyük bir yoksulluk var. Bunu yok edeceğiz. İş başı yapar yapmaz İBB’nin sosyal yardım bütçesini tam 3 katına çıkaracağız. Geçim destek paketi ile tüm ailelerin yanında olacağız. Kapı kapı yapacağımız desteklerle ihtiyaç sahibi her aileye bu desteği yapacağız. Her aileye aylık 200 liradan 2200 liraya kadar yardım yapacağız. Bu yardıımı hanedeki kadınlara yapacağız.

"BİR ERKEK OLARAK UTANARAK SÖYLÜYORUM..."

Kadın politikasını bizzat kadınlarla birlikte inşa edeceğiz. İBB’nin toplumsal cinsiyete duyarlı bir eylem planı yok. Biz bunu uygulamaya koyacağız. Her birimde yüzde 40 cinsiyet kotasını uygulamak üzere yola çıkacağım. Özellikle Meclis’te kadınların, çocukların ve engellilerin aleyhinde tek bir karar alınmayacak. Kadınlar bu şehirde güven içinde yaşayacak. Bir erkek olarak utanarak söylüyorum ki bu şehirde 32 kadından biri şiddete maruz kalıyor. Peki İBB ne yapıyor? Koca bir, Hiç! İBB yönetimi bu konuda hiç bir önlem almıyor.

Kadına yönelik şiddetle mücadele için her türlü önleyici tedbiri almak önceliğimiz olacak. İlgili tüm kesimler ile ortak masalar kuracağız.

Kadınlar için hızla 2 istasyon ve 2 daimi sığınak açacağız. Yıllardır kadın hareketinin talep ettiği Cinsel Şiddet Kriz Merkezleri İBB çatısı altında açılacak.

Çocuk İhmal ve İstismarı ile Mücadele Birimi kurarak bu suçla herşeyden daha fazla olarak mücadele edeceğiz.

Kadınlar açacağımız Destek Hattı ile sosyal yardımdan, şiddete, istihdamdan kreş talebine her türlü sorunu için 7/24 bizi arayabilecek. Kadına şiddet uygulayan erkekler, karşılarında İBB’nin örgütlü gücünü bulacaklar.

Biz kadınları ekonomik olarak da güçlendireceğiz. Geçim sıkıntısı çeken yoksul ev kadınının Yanında olacağız.

Geliştireceğimiz Kadın Emeği Ofisi ile kendi sınırlı imkanları ile çalışan uğraşan tüm kadınlara belediye kapıları da imkanları da sonuna kadar açılacak. Öncelikle İBB kadınların müşterisi olacak.

Kadınların ürünlerini alıcıya ulaştıracak kanalı sağlayarak onları ekonomik olarak güçlendireceğiz. İstanbullu Kadınların Kendi Markaları olacak.

1 Nisan sabahında kadınların hayallerini nasıl gerçeğe dönüştürmeye başladığımızın tanığı olacaksınız.

Değerli konuklar, kadın sağlığı sorunlarına gelince;

Pek çok semtte kadın ve çocuklar için ücretsiz ve nitelikli bir sağlık hizmetine erişimde zorluklar var. 40 semtte açacağımız doğumhaneler ile ev konforunda, anne bebek dostu sağlık hizmetinin verilmesini sağlayacağız.

Açacağımız 20 yeni Kadın Sağlığı - Tarama Merkezi ve 10 İlçede açacağımız Çocuk Sağlığı Merkezleri ile sağlık alanındaki eksiklikleri kapatmak için insiyatif alacağız.

Artık çocuk denecek yaşlara düşmüş olan bağımlılık sorunu ile birebir mücadele edeceğiz.

4 adet Bağımlılıkla Mücadele Birimi ve Rehabilitasyon Merkezi kuracağız. Tedavi sonrası Mahalle Çözüm Merkezleri’ndeki Psikolojik Destek Birimlerimizle izleme ve destek sağlayacağız.

"BU KENTİ ÇOCUKLARA GERİ VERECEĞİZ"

Çocukların akranları ile oyun oynayabildiği, kadınların zamanının kendilerine kaldığı bir İstanbul mümkün...

Çocuk sayısı en yüksek ve en yoksul 150 Mahallede 100 çocuk kapasiteli kreşler açacağız. İstanbul’da kreşsiz mahalle bırakmayacağız. Buralarda İngilizce de İşaret dili de öğrenecekler.

"3 BİN KADINA DOĞRUDAN İSTİHDAM"

Açacağımız kreşlerle 3 bin kadına doğrudan istihdam sağlayacağız.

İstanbul’da Çocuk Oyun Merkezleri açacağız. Kapalı- açık alan içinde doğa, bilim, sanat, eğlence merkezleri oluşturacağız.

Trafiksiz sokaklar, oyun merkezleri, sağlıklı bir çevre ve gıda, eğitim destekleri gibi yatırımlarla İstanbul’u çocuk dostu bir şehir haline getireceğiz.

Bu şehirde yaşayan gençlere de, onların yaşam kalitelerini arttırma sözü veriyorum.

Tüm gençlerin eğitim olanaklarını ve spor imkanlarını arttıracağız. Kültür ve sanatı onlar için daha ulaşılabilir kılacağız.

İstanbul’un kütüphaneleri ne yazık ki bu şehirde yaşayan gençler için yeterli değil.

Saraçhane Gençlik Kütüphanesi bugün İBB’nin bulunduğu yerde, yaklaşık 15 bin metrekare alanıyla Avrupa’nın da en büyük 10 kamu kütüphanesinden biri olacak. İçerisinde 5 milyon adet basılı yayın ve 50 milyon dijital döküman olacak.

"BELEDİYEYİ GENÇLERE VERECEĞİZ"

Yani Belediyeyi Gençlere Vereceğiz, birlikte yöneteceğiz.

Gençlerimiz, hem onları iş hayatında destekleyecek; hem de okul hayatında yardımcı olacak, uygun fiyata, nitelikli bir dil eğitimi alabilmeli!

Önce 10 pilot ilçede ardından ise İstanbul’un tüm ilçelerinde Dünya Dilleri Merkezleri açıyoruz. Gençlerimize bu merkezlerde TOEFL ve IELTS kursları vereceğiz. İlk sınav ücretlerini de İBB ödeyecek.

İstanbul’da 15-25 yaş arası toplam 2 milyon 278 bin gencimiz yaşıyor.

Hayat pahalılığının yükünü onların ve ailelerinin üzerinden alacağız. Genç Kart projemiz sayesinde gençlerimiz mahallelerinden dışarı çıkabilecek, sosyal yaşama katılabilecekler.

İstanbul’da 25 yaşının altında her gencimizin artık bir ‘Genç Kart’ı olacak.

Bu kart ile gençler toplu taşımadan, İBB’nin tüm kültür-sanat etkinliklerinden ve İBB’ye ait tüm spor tesislerinden %40 indirimli yararlanabilecek.

Üniversite okuyan gençlerimize burs ve yurt imkanı sağlayacağız.

Ailesinin durumu yetersiz toplam 75 bin üniversite öğrencisine aylık 400 TL karşılıksız burs vereceğiz.

Toplamda 10 bin öğrencimizin faydalanabileceği, 500 kişi kapasiteli, 12 kadın ve 8 erkek öğrenci yurdunu da derhal hayata geçireceğiz.

İstanbul’u yaşlılar için daha rahat, daha yaşanılabilir bir kent haline getireceğiz.

Temizlik, kişisel bakım ve alışverişi kapsayan evde yaşlı bakım hizmetlerini artırıyoruz.

Yalnız yaşayan yaşlılarımız için Acil Durum Bilekliği ve ev içi duman/ gaz dedektörü dağıtıyoruz.

Kuracağımız Mahalle Evleri de yaşlarımızın gelip çayını-kahvesini içip mahalleli ile sohbet edebileceği mekanlar olacak. Yaşlılarımız, asla yalnız kalmayacak.

İstanbul; sokaklarında yürünmesi, metrolarına, metrobüsüne girip çıkması zor bir şehir haline geldi.

Engellilerin rahat edeceği şekilde sokakları, durakları, otobüsleri, metroları yeniden tasarlayacak ve hayata geçireceğiz.

Belediyenin elinin uzanabileceği her yer engelliler ve onların aileleri için erişilebilir ve kullanılabilir yerler haline gelecek.

Bakıma muhtaç engellilerimizin ve ailelerinin hayat kalitelerini yükseltebilmek için Engelliler Gündüz Bakım Evleri projemizi gerçekleştireceğiz.

"GÜNDÜZ BAKIM EVİ İNŞA EDECEĞİZ"

İstanbul’un farklı semtlerine, 10 adet Gündüz Bakım Evi inşa edeceğiz. Bu evler engellilerin her türlü özel ihtiyaçlarına uygun nitelikte olacak.

Down sendromlu, otizmli, öğrenme güçlüğü çeken bireylere ve onların ailelerine özel öğrenme ve sosyalleşme köyü kuruyoruz.

Bu köylerde, doğal ortamda sanat terapisi ve hayvan destekli terapi hizmeti verilecek.

İstanbul’un 961 mahallesinde, kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve gençler için Mahalle Evleri inşa edeceğiz. İçerisinde çok amaçlı bir salonu olacak. Mahallelinin ihtiyacına göre düğün, nişan, taziye, doğum günü kutlamaları, maç izleme gibi özel etkinliklere ev sahipliği bu salonlarda yapılacak.

Mahalle Evleri’nde küçüklerimiz için oyun merkezi, çocuklar ve gençler için Rehberlik ve Danışmanlık hizmeti, öğrencilere yönelik etüt merkezleri de olacak; buralarda tamamlayıcı matematik, dil, deneysel bilim, felsefe ve kodlama vb. eğitimler verilecek. Böylece 4000 kişiye istihdam olanağı sunacağız.

Bakın değerli dostlar, kentler ve ülkeler yaratıcı endüstrilerde yükseldiği oranda zenginleşiyor, rekabette öne çıkıyor. Biz sadece Türkiye’nin değil, bütün bölge ülkelerinin en önemli insan kaynağını, bu muazzam şehirdeki yetenekleri açığa çıkarmak için geliyoruz. İBB bu konuda gerçek bir moderatör olarak çalışacak

İstanbul yeniden sokaklarında sanatçıların kente sanat ve neşe saçtığı bir kent olacağı günleri bekliyor.

İstanbul Kültür ve Sanat Meclisi’ni kurup, İstanbul’un bu alandaki yönünü, vizyonunu, hedef ve politikalarını ilgili tüm kesimlerle belirleyeceğiz.

"SAHNE SAYISINI 22'YE ÇIKARACAĞIZ"

Örneğin sadece 8 ilçeye sıkışmış, sahne sayısı 11 olan Şehir Tiyatroları’nın sahne sayısını 22’ye çıkaracağız.

Kültür Sanat hizmetlerinden en az faydalanan ilçeler öncelikli olmak üzere, olmayan ilçelerde Kültür ve Sanat merkezleri açacağız.

Ayrıca gezici tiyatro etkinlikleriyle tiyatro sahnesini her mahallede açacağız. Kadınlara ve gençlere ücretsiz gündüz gösterimleri düzenleyeceğiz.

İstanbul bir festivaller kenti olacak. Müzik festivalleri, caz festivalleri, sanat festivalleri, sinema festivalleri, tiyatro festivalleri, dans festivalleri, gastronomi festivali… Şehrin yaratıcılığı ortaya çıkaracak onlarca uluslararası festival organize edeceğiz!

Kent ölçeğinde, ulusal ve uluslararası mevcut festivallere gerekli altyapı desteğini, tanıtım desteğini sağlayacağız.

İstanbul’a 15 yeni müze kazandıracağız. Doğa tarihi müzesi, müzik müzesi, hemşehri müzesi, Mimar Sinan Mimarlık müzesi, gastronomi müzesi bunlardan bir kaçı.

Bakın burada Sultangazi-Cebeci Doğa Tarihi Müzesi ve çevresinde oluşturacağımız festival, kamp, çocuk oyun alanlarını görüyorsunuz.

Yaşayan müzecilik anlayışı ile müzeleri önemli uğrak noktalarına dönüştüreceğiz.

İstanbul gibi kadim bir şehir, bir dünya kenti için gerçekten çok önemli. İstanbul kendi özü ile, tarihi ve kıyıları ile buluşacak.

İstanbul’un en güzel noktası neresi diye sorsam size herhalde birbirine yakın cevaplar alabilirim. Peki Sarayburnu’nda, Topkapı’nın denizle buluştuğu, ilk Atatürk heykelinin olduğu yerde, Salacak’ta, Haliç’in kıyılarında rahatlıkla, güvenli bir şekilde kenti adımlayabiliyor musunuz?

İstanbul’un en güzel noktası neresi diye sorsam size herhalde birbirine yakın cevaplar alabilirim. Peki Sarayburnu’nda, Topkapı’nın denizle buluştuğu, ilk Atatürk heykelinin olduğu yerde, Salacak’ta, Haliç’in kıyılarında rahatlıkla, güvenli bir şekilde kenti adımlayabiliyor musunuz?

Biz bu alanları İstanbullu’nun yaşamına doğrudan katacağız. Örneğin, Harem – Üsküdar hattında, tramvay ile desteklenen kesintisiz bir yaya aksı kurgulayacağız. Salacak tarihinde olduğu gibi denizle buluşacak. Çocuk oyun alanları, deniz hamamları, yeşil alanlar ile burası İstanbul’un eşsiz bir noktası haline gelecek.

Ve değerli konuklar; böylelikle İstanbul’a bin yıllardır yapılan yatırımın karşılığını alacağız.

İstanbul eşsiz doğal yapısı, tarihi ve kültürel birikimi, çeşitliliği ile turizm alanında gerçekten küresel bir markadır. Bu kadim şehir dünyanın kültürel başkentleri arasında hak ettiği yeri alacak. İstanbul ekonomisi, turizm ile yeniden canlanacak, dünyada yeni bir ‘İstanbul Hikayesi’ yazılmaya başlanacak!

"İLK 3 KENTTEN BİRİ OLACAK"

İlgili tüm paydaşları toplayarak İstanbul Turizm Master Planını yapacak, süreci birlikte yöneteceğimiz “İstanbul Turizm Atölyesi”ni kuracağız. Hedefimiz İstanbul’u dünyada en çok yabancı ziyaretçi çeken ilk 3 kentten biri yapmak olacak.

Kültür, sağlık, kongre, eğitim, eğlence, doğa gibi alternatif turizm potansiyellerini tespit edip hızla hayata geçireceğiz.

İstanbul Yatırım ve Tanıtım Ajansı, yurt dışı tanıtım faaliyetlerinde son derece etkin bir rol üstlenecek.

Turistlere kentteki farklı etkinliklerden yararlanabilecekleri biçimde akıllı kart seçenekleri sunacağız.. Kongre turizmi, kruvaziyer turizmi gibi yüksek gelirli turizm türlerini geliştirecek ve onları kent yaşamının içine katacağız.

Sadece turizm ile değil her sektörde İstanbul üreten bir ekonomiye kavuşacak, dünyada bir cazibe merkezi haline gelecek. İstanbul Büyükşehir Belediyesi bu büyük ekonominin lokomotifi olacak.

Öncelikle İBB’nin koordinatörlüğünde, tüm sektör temsilcileri, iş dünyası, çalışan kesimleri bir araya gelip ‘Ekonomik Gelişme Planı’ hazırlanacak.

İstanbul Tanıtım ve Yatırım Ajansı’yla ulusal ve uluslararası yatırımları İstanbul’a çekecek, yatırımların gelişmesi için finansal destek sağlayacağız.

Verimli yatırımlarla hem ekonomiyi güçlendirecek hem istihdamı arttıracağız. İstanbul herkesin yatırım yapmak isteyeceği bir cazibe merkezine dönüşecek.

Katma değeri yüksek, sektörler önceliğimiz olacak. Özellikle ileri düzey teknolojiyle, inovasyona dayalı arge ve bilişim vadileri ile kirletici olmayan sanayiyi destekleyecek, İstanbul’un küresel rekabet gücünü arttıracağız.

İstanbul halkına umutlu bir gelecek vizyonu çizeceğiz.

Kartal ve Gaziosmanpaşa'da yapacağımız Bilişim ve Üretim Vadileri ile buradaki mevcut sanayi tesislerini inovasyonla destekleyecek, uluslararası düzeyde gelişmesini sağlayacağız.

Kadıköy yaratıcı endüstrilerin yoğun bulunduğu bir ilçe. Burada kuracağımız Yaratıcı Endüstriler Merkezi ile bu potansiyeli açığa çıkaracağız.

Esenler Teknokent projesi bir diğer önemli üretim ve gelişim noktası.

İstanbul’a değer katacak, istihdamı arttıracak, gelir düzeyini yükseltecek bütün bu projelerle biz İstanbul halkının refahını yükselterek gelişmiş ülkeler düzeyine çıkaracağız.

"SPORU YAYACAĞIZ"

Sporu, İstanbul’un her yaşına ve her alanına yayacağız.

Biz hem sporu karşılanabilir, ulaşılabilir ve erişilebilir hale getirmek için projelerimizi hazırladık hem de bireysel ve takım sporlarına profesyonel anlamda destek sağlayabilmek, daha çok milli sporcu yetiştirebilmek, olimpiyat düzeyinde daha çok başarı kazanabilmek için planlar yaptık.

Temel hedeflerimizden bir tanesi İstanbul’un her yanında spor tesisine ulaşamayan semt kalmaması...

Öncelikli olarak, İstanbul’da nüfus yoğunluğu ve spor tesisi sayısı açısından eşitsizlik, yetersizlik olan ilçelerde hızla yeni spor tesisleri inşa edileceğiz. Toplamda 30 yeni yüzme havuzu ve 30 kapalı spor salonu, engelli kullanımına uygun olarak hayata geçirilecek.

Ayrıca uluslararası standartlara uygun 3 atletizm pisti de yapılacak. Hem yeni yapılacak bu tesislerden hem de mevcutta bulunan İBB’ye ait tesislerden spor salonu olmayan okullar diledikleri gibi yararlanabilecek.

E-spor günümüzde dünyada yükselen bir trend. Ülkemizde de büyük kulüplerin, üniversitelerin bu alana yatırımlar yaptığını, büyük şirketlerin turnuvalara sponsor olduklarını görebiliyoruz.

Biz gençlerimizin e-sporu evlerine kapanıp yapmasındansa, bir araya gelerek sosyalleşmelerini sağlayacak, aynı zamanda her türlü ekipmana ulaşabilecekleri e-spor merkezleri kuracağız.

Ayrıca İstanbul düzeyinde herkesin katılabileceği yerel e-spor Ligi kurulacak. Bu liglerde başarılı olan gençlerimiz, takımlarımız profesyonel anlamda desteklenecek.

İstanbul, herkes için yürünebilir bir Şehir haline gelecek! Şehirde yürüyen, hareket eden İstanbulluların da teşvik edileceği bir sistem kurmak istiyoruz. Bu sayede kent hareketliliğini arttıracağımıza, daha sağlıklı nesillerin gelişimini destekleyebileceğimize inanıyoruz.

Bu amaçla bir mobil uygulama geliştiriyoruz. Bu uygulama tamamiyle ücretsiz ve herkesin kullanımına açık olacak : Yürü Be! İstanbul

Yürü Be! İstanbul uygulaması ile İstanbullular yürüdükçe puan biriktirecek. Biriktirdikleri puanlar ile Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşım, kültür-sanat ve diğer sosyal etkinliklerinden ücretsiz faydalanabilecekler

Yürünebilir bir İstanbul’dan... Ulaşılabilir, erişilebilir, konforlu ve güvenli bir İstanbul’a geçmek istiyorum.

Biliyorsunuz daha birkaç gün önce ulaşıma yönelik çözümlerimizi çok detaylı bir şekilde kamuoyu ile paylaştım.

Bugün yine çok kısa, ana başlıkları ile bu koya değinmeye çalışacağım.

Öncelikle, yıllardır ihmal edilmiş, artan nüfusa göre son derece gerileyen toplu taşımayı hızla geliştireceğiz ve entegre hale getireceğiz.

Burada ilk iş, metro yatırımları olacak. Halkın sorunlarını dikkate almayan, israfa yönelik projelere değil metroya öncelik vereceğiz. Söz verilip de tamamlanmayan hatları biran önce bitireceğiz.

630 km metro hattı ile 10 yıl içinde İstanbul, entegre bir raylı sistemi altyapısına kavuşmuş olacak. 11 yeni füniküler hattıyla ise nüfusun %90’ı için yürüyerek bir metro durağına erişmek hayal olmaktan çıkacak.

Yıllardır ihmal edilen deniz ulaşımını, Marmara Denizi’ne paralel, hızlı araçlar ile destekleyeceğiz. Atıl olan tüm iskelelerle birlikte yeni iskeleler açacak ve bunları raylı sistemle entegre hale getireceğiz.

Megabüs, Karayolu Ulaşım Yönetim ve Planlaması, Otopark Çözümleri, Transfer Merkezleri gibi birçok projeyi bütüncül, bilimsel ve halkın ihtiyaçlarını öncelik tutarak hayata geçireceğiz.

Yeşil alanlarla bütünleşik 500 km uzunluğunda bisiklet yollarımız olacak. İstanbullular için hem yürüyerek hem de bisikletli bir şekilde bir yerden bir yere güvenli bir şekilde erişebilecekleri doğal parkurlar olacak.

"ÇOCUKLARIMIZ YEŞİLE MUHTAÇ"

Son çeyrek yüzyılda betonlaşmanın sınır tanımaz şekilde ne kadar tahrip ettiği malumunuz İnsanlarımız gençlerimiz çocuklarımız nefes alabilecekleri 1m2 yeşile muhtaç... Hiç bir şehir bu şekilde yoluna devam edemez. Biz bu gidişatı durduracak ve insanlarımıza yeniden yaşayabilecekleri bir şehir armağan edeceğiz.

İstanbul’a kazandıracağımız 15 yeni Yaşam Vadisiyle şehir nefes alacak. Beylikdüzü’nde başardığımızı, İstanbul’un tümüne yayacağız.

Sadece 15 yeni Yaşam Vadisi ile 20 milyon m2 yeni yeşil alan kazandıracağız.

İstanbul’un kuzeyinde 70 km’lik yaşam koridoru oluşturacağız.

Kentte işlevini kaybeden bölgeleri bütüncül bir plan dahilinde yeşil alan ve park fonksiyonu ağırlıklı olmak üzere İstanbul halkına kazandıracağız.

oluşturduğumuz tüm bu açık yeşil alanlar, aynı zamanda İstanbullunun deprem başta olmak üzere olası bir afet anında Toplanma Alanları olacak.

İstanbul’da Afet ve Acil Durum Planı’nı hazırlayıp, bizzat hayatın içerisinde tatbik edeceğiz. İstanbul Hazır mobil aplikasyonu ile İstanbullular toplanma alanının neresi olduğunu bilecek, acil bir durumda ailesi ve sevdikleri ile bir araya gelebilecek, konumunu paylaşabilecek ve bilgilendirmeleri takip edebilecekler. Yaptık, tüm İstanbul’da da yapacağız.