Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parlamento Grubu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz’a yönelik iddialarına ilişkin açıklama yaptı. Soylu tarafından bir komplo, iftira ve yalanla karşı karşıya kaldıklarını kaydeden Kaçmaz, Türkiye toplumunun ilk defa bu yalan ve komplolarla karşı karşıya kalmadığını ifade etti. Soylu’nun iftiraları ardından verdiği cevaba tek yanıt veremediğini söyleyen Kaçmaz, “Tek bir kelime edemeyişi aslında söz konusu komplonun nasıl kurulduğunu, çamur at izi kalsın mantığıyla hareket edildiğini, kendi bulaştığı kirli ilişkilerini durumları kapatmaya yönelik olduğu ortaya çıktı” dedi.

Cizre’de Tahir Güven’i öldüren kişinin kendisinin evinde yakalandığına dair yalan iddialarda bulunduğunu hatırlatan Kaçmaz, “Öncelikle belirtmek isterim ki söz konusu kişi dün sabah değil, önceki akşam Silopi çarşı merkezinde gözaltına alınmamıştır. Dosya da kısıtlılık kararı vardı. Gözaltına alınan kişinin avukatlarıyla görüşmemesi içinde yarım saat önceye kadar kısıtlama kararı vardı. Avukat yeni kendisi ile görüşebildi. Evimde yakalanmamış. Söz konusu bahsi geçen Miraç Dinç bilinmeyen herhangi bir yurttaş değil. Partimizin Gençlik Meclisi üyesi, aylardır Şırnak’ta bütün parti çalışmalarında aleni bir şekilde bütün arkadaşlarımızla birlikte çalışmalarını yürüten bir arkadaşımız.

SEVİYESİNİ GÖSTERDİ

Gözaltına alınan başka bir şahıs hakkında da ciddi bir iddia var. Soylu ama bunu açıklamadı. Söz konusu saldırı sebebiyle gözaltına alınan E.K. isimli ve iki gün önce serbest bırakılan bir şahıs ve yine bir iftiraya bir komploya maruz bırakılmamız için benim şahsım üzerinde partinin hedef gösterilmesi için bir yargısız infazla karşı karşıyayız. Az biraz Süleyman Soylu'nun hukuka riayet ettiğini bilseydim dün gerçekten masumiyet karinesinden, lekelenmeme hakkından bahsederdim ama hiçbir şekilde hukuku esas almadığını bildiğim için hiç girmedim bile bu konuya. Önceki akşam gözaltına alınan arkadaşımız hakkında direk ‘katildir’ demesi, kendini hakimin, savcının yerine koyan ifadesi seviyesini gösterir niteliktedir.

İLK İFTİRA VE KOMPLOSU DEĞİL

Bununla birlikte bahsi geçen arkadaşımızın ‘YPS’ üyesi olduğuna dair iddiası ardından da benim söylediklerime yanıt verememesinin tek bir sebebi vardı. Yalan söylediğini, iftira attığını ve komplocu olduğunu biliyordu. Süleyman Soylu’nun ilk iftirası ve komplosu değil. Murat vekilimiz hakkında aracında ‘terörist’ yakalandı denilmiş, günlerce linçe maruz bırakılmıştır. Bahse konu gözaltına alınan kişi Parti Meclisi üyemizdi ve şuan da dışarıda özgürdür, parti faaliyetlerini yürütüyor. Yine Dilan Dirayet Taşdemir vekilimiz hakkında da Gare iftirasını atmıştı. ‘çamur at izi kalsın’ mantığıyla yapıldığı ortaya çıktı. Vekilimiz hakkında ne bir fezleke düzenlenmiş ne de iddia edildiği şekilde itirafçı, iftiracının ifade tutanaklarında dahi böyle bir beyan olmadığı ortaya çıktı.

EVİMİZDE GÖZALTINA ALINMADI

Boğaziçi üniversitesi öğrencilerine de ‘terörist’ dedi. Kendinden olmayana, kendi gibi düşünmeyene iftira atan, komplo kuran biriyle karşı karşıyayız. Sadece şu olay örgüsünü söyleyeyim. İçişleri Bakanlığı bütçesinden bir gün önce akşam bir komplo düzenleniyor. Parti Meclisi üyesi arkadaşımız gözaltına alınıyor. Çarşı merkezine yakın bir yerde ama Süleyman Soylu gelip, ‘HDP vekilinin evinde yakaladık’ diyor. Öncelikle bu yalanı herkesin bilmesi gerekiyor. Komployu ve iftirayı, senaryoyu bu şekilde kurdukları için böyle anlattı. Ne benim ne de ailemin evinden kimse gözaltına alınmadı.

 PUDRA ŞEKERİ BAKANI

Süleyman Soylu hakkında çok kez gündeme geldi. Benim hakkımda gösterdiği tek fotoğraf bir etkinlikte bahse konu Gençlik Meclisi üyesi arkadaşımızla halayda çekilen bir fotoğraf. Kendi paylaştığım sayfadan aldığı bir etkinlik. Bakın elimdeki fotoğraf bu şahıs Thodeks dolandırıcısı yanında kim var Süleyman Soylu yan yana oturuyorlar. Yine Aysel Tuğluk vekilimizin annesinin cenazesine saldıran ve mezarlıktan çıkarılmasına neden olan şahısla Süleyman Soylu aynı karede. Yine bununla birlikte kafa kesen bir cihatçının, çete üyesinin Süleyman Soylu ile yan yana fotoğrafı eğer suçlu arıyorlarsa… Buradan soruyorum kim suçlularla, kim çetelerle kim uyuşturucu baronlarıyla hareket ediyor? Mardin kayyımı hakkında milyonlarca liralık vurgun yapan Mustafa Yaman ile karşımıza yine çıkıyor. Kendisine ‘Pudra Şekeri Bakanı’ denilen bir şahısla da fotoğrafı var.

SANDIKI GETİRİN GÖRELİM

Van’da mantar toplayan köylülere ‘örgüt üyesi oldukları’ iddiasıyla yapılan işkencenin fotoğrafı. İşkenceyi destekleyen, meşrulaştıran ifadeyle yalan söyledi. Bunlar sivil köylü olduğu ve Soylu’nun yalan söylediği ortaya çıkmıştı. İçişleri Bakanı’nın şirazesi kaçmış durumda. Kendisinin bulaştığı kirli ilişkiler sebebiyle böyle bir komplo kurma gereği duymuş. Bir bakan düşünün ki ülkede suç örgütü liderinin söyledikleri onun kinden kat be kat geçerli olsun bu bile onun nasıl bir çukura girdiğinin göstergesidir. Soylu, yalancı, bir komplocu olarak tarihte yerini aldı. Soylu, hedef göstererek, ‘Kürtler sizden nefret ediyor’ demişti. Bizde diyoruz ki; Hodri Meydan seçimi getirin, Kürtlerin kimden nefret ettiğini, Kürtlerin kimden hesap soracağını el birliğiyle görelim.”

Kaçmaz, gazetecilerin sorduğu soruları da şöyle yanıtladı: “Öldürme olayı Cizre’de gerçekleşiyor ama arkadaşımız Silopi’de gözaltına alınıyor. Çok net bir şekilde İçişleri Bakanlığı kurumundaki Nüfus Müdürlüğü’nde aldığım belgeyi gösterdim. Silopi çarşı merkezine yakın eski hastane yakınlarında gözaltına alınmıştır” ifadelerini kullandı.

‘SOYLU’NUN HESAPLARINI BOZACAĞIZ’

HDP Şırnak Milletvekili Nuran İmir de Şırnak’ta kent nüfusunda fazla kolluk gücünün bulunduğunu dile getirdi. İmir, Şırnak’ta ciddi kirli ilişkiler bulunduğunu belirterek, “Bu kirli hesapları açığa çıkaran, hesaplarını bozan HDP sokaklarda çalışmalarını yürüttü. Şırnak merkez, köyleri ve kırsallarında büyük hak ihlalleri yaşanıyor. Buna rağmen direnen, dillerini kullanan, ‘bodrumda diri diri yaktık’ dediklerinin yeniden dirilmesinden dolayı Süleyman Soylu ve etrafındaki çetelerin öfkesidir. Diz çökmeyen Şırnak halkına karşı bu komplolar yapılıyor. Bu algılarla halk birbirine kırdırılamayacaktır. Halkımızın yanında olmaya, Soylu’nun hesaplarını bozmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

 ÖZGÜNEŞ: SUÇ ŞEBEKESİNİ YÖNETEN POZİSYONDA

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bir suç şebekesini yöneten pozisyona geldiğini kaydeden Özgüneş, ekledi: “Deniz Poyraz’ın şahadetini açıklayabilecek durumda değildir. Binanın kapısında polis olmasına rağmen cani içeri girdi. Tek bir ilişki sorgulanmadı. Cinayet öncesi bu cani 27 kez emniyet ile görüşmüş. Bu adam kimin adına yaptı? İstanbul’da gençlik çalışanlarımızdan 3 kişi kaçırıldı, ormana götürüldü. Çırıl çıplak İstanbul caddelerine bırakıldı. 3 kez sordum, cevap yok. Fotoğraf meselesine gelirsek, arkadaşımız gençlik meclisi üyesi. Aylardır il, ilçe çalışan bir arkadaşımız. Biz vekiller olarak katıldığımız etkinlikteki fotoğrafı bulmuş bizi suçluyor. Komplocunun teki biran önce bu görevden uzaklaştırılması gerekir.”