Federe Kürdistan Bölgesi’nde Kürdistan Demokrat Partisi'nin (KDP), askeri yığınak yapması sonucu yaşanan gerilim, tüm Kürt siyasi partileri ve kurumları harekete geçirdi. Olası gelişmelere karşı itidal çağrıları yapılırken, Diyarbakır’da geçtiğimiz ay birçok siyasi parti ulusal birlik görüşmeleri için bir araya geldi. Bu toplantıya katılan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Diyarbakır’da ulusal birlik çalışmaları kapsamında aldıkları toplantının içeriğine, alınan kararlara ve PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde gerçekleştirilen ağır tecride ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendirmelerde bulundu. 

KARARLAR HAYATA GEÇİRİLECEK

2018 yılında gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle beraber Kürt mücadelesi yürüten bütün güçlerle ulusal ittifak çalışmalarını başlattıklarını ve o tarihten bu yana 8 siyasi parti ve kurumlarla toplantılar ve çalıştaylar gerçekleştiklerini hatırlatan Aydeniz, o günden bu güne ulusal birliğin kendileri için bir hedef olduğunu belirtti. Ulusal birlik çalışmalarının sadece parti ve kurum çalışmaları olmadığını belirten Aydeniz, bunun için kendi içlerinde kurdukları komisyonların, ittifakın sadece siyasi partiler meselesi olmadığını, halkın, sivil toplum örgütlerinin, kadın ve gençlik kesimlerinin içinde olabileceği bir çalışma olması gerekliliği üzerine halkla buluşmayı hedeflediklerini dile getirdi.

Pandemiden dolayı bu çalışmaların uzunca bir dönem durdurulduğunu fakat 24 Ekim günü Diyarbakır’da Kürt siyasi partilerle bir araya gelerek ittifak çalışmaları kapsamında aldıkları kararları hayata geçireceklerini dile getiren Aydeniz, “Kararlığımızı o toplantıda çok net ifade ettik. Biz ulusal ittifak çalışmasından vazgeçmiş değiliz. Biliyoruz ki halkımızın da önümüze koyduğu budur” dedi. Rojava ve Federe Kürdistan Bölgesi’nde yaşananların, kendilerine bir an önce ulusal ittifakın yol ve yöntemini oluşturulmasının ne kadar elzem olduğunu gösterdiğini kaydeden Aydeniz, aldıkları kararları sahada aktifleştirecek bir adım atılamadığını ama bunun çalışmasını yürüteceklerini söyledi. 

ALTERNATİF YOL

Son yıllarda Kürt halkının, özelde Türkiye’nin genelde de birçok hegomonik güçler tarafından her alanda saldırıya uğradığının altını çizen Aydeniz, bu durumun Kürtlerin son yıllarda Ortadoğu’da siyasi aktör olarak öne çıkmasını ve bu doğrultuda ortaya çıkardığı sinerjiden kaynaklandığını vurguladı. Aydeniz, Kürtlerin bu gün Ortadoğu’da yaşayan halklarda alternatif bir yolun olabileceğinin umudunu oluşturulduğunu kaydetti. 

‘TARİHİN TEKERRÜR ETMEMESİ İÇİN’

Başta bölge ve Avrupa olmak üzere Kürt halkının aydın ve yazarları öncülüğünde her alanda ulusal birlik ile kazanımları koruyup, büyütüp kalıcı hale getirilmesi çağrılarının kendilerine iletildiğini hatırlatan Aydeniz, bu ortak akla kendilerinin de vardığını dile getirdi. Aydeniz, “Kürtler şu noktada bir kez daha tarihin tekerrür etmemesi, yeniden bölgesel devletlerin ve işgalcilerin isteklerinin oluşmaması için ulusal ittifakı oluşturmak istiyor. O kararlılık biz de var. Bu konudaki tutumuzu da çok net biçimde basın ve kamuoyuyla paylaştık. Biz ‘Kürt halkının kazanımları bizim önceliğimizdir’ dedik. Kürt halkının verdiği mücadelenin sonunda elde ettiği kazanımları korumak ve bunun üzerinden politika yürütmek önceliklerimizden biridir. Biz de mücadelemizi bu çizgiden devam ettiriyoruz. Bundan sonrası yapılması gereken bu ifade ettiklerimizin hayata geçirilmesidir” ifadelerinde bulundu. 

'İTTİFAKIN ÖNÜNE GEÇİLMEK İSTENİYOR’

Aydeniz, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın “Kürdistan’ın özgürleşmesi, Ortadoğu’nun demokratikleşmesi”  perspektifinin ulusal ittifaka işaret ettiğini kaydederek, bu perspektifle, bir dönem KDP Başkanı Mesud Barzani ve KYB Başkanı Celal Talabani de içinde yer alarak kongre hazırlık çalışmaları yürütüldüğüne vurgu yaptı. Aydeniz, ulusal birlik görüşmeleri ile bugün Öcalan’ın ağır tecrit koşullarına alınmasının çok yakın bir ilişkisi olduğunu belirtti.

Aydeniz, şunları söyledi: “Nisan 2015’ten beri devam eden ‘mutlak tecrit ve İmralı işkence sistemi’ ile birlikte çıtası arttırılan bir savaş söz konusu. Bu savaş politikasının direk bugün Abdullah Öcalan’a uygulanan tecritle bire bir bağlantısı var.  Ulusal ittifakın oluşmaması için tecritte ısrar ediliyor.  Kürtler arası ittifak ile Kürt sorununun demokratik yol ve yöntemlerle çözülmesinin baş aktörü de Sayın Abdullah Öcalan’dır. Bu tecridin devam etmesinin sebebi de bu sorunun demokratik zeminde, demokratik yol ve yöntemlerle çözümlemesini engellemek ve savaş politikalarıyla Kürtleri, kırılgan ve sömürge mantığıyla sürekli savaş halinde tutmaktır. Çelişkiler büyütülerek, provokasyonlar yaratılarak Kürtler arasında bir çatışma zemini oluşturulmak istenmektedir. Öcalan’ın düşüncelerini ifade etmesi ortamı oluşturulursa, toplumsal barış zemininin oluşabileceğini onlar da çok iyi biliyor."

MA / Ergin Çağlar