Kürtçe Öğreniyorum-9 Kürtçe Öğreniyorum-9

İlgi çeken dizimizin 8. bölümünü yayımlıyoruz. Bu derslerle ilk kez Kürtçe öğrenen Ercişli kardeşlerimizle, hiç bilmediği halde bu dili öğrenmeye karar veren diğer dostlarımıza kolay gelsin diyoruz. Bu dili öğrenmenin ülkemizdeki herkese iyi geleceğine, yurttaşlık bağımızı ve halklar arasındaki dostluğu kuvvetlendireceğine inanıyoruz.

****
Lêkera hebûn (varolmak, malik olmak fiili)

Hebûn fiili hem var olmak anlamında varlık cümlelerinin oluşturulmasında, hem de iyelik sıfat ve zamirleri ile beraber sahip olmak anlamlarında kullanılır.

Bir şey veya şeylerin bir yerde varolması anlamındaki kullanımında, tekil için heye, çoğul için ise hene şeklinde çekilir. (Kaynak: Uygulamalı Kürtçe Dersleri, Baran Rizgar, Doz Yayınları)

erênî (olumlu)

yekjimar (tekil)   pirjimar (çoğul)
ez heme (ben varım) em hene (biz varız)
tu heyî (sen varsın)   hûn hene (siz varsınız)
ew heye (o var)          ew hene (onlar var[lar])


nerênî / neyînî (olumsuz)

yekjimar  ez tune me (ben yokum)       tu tune yî .........................ew tune ye..........................

pirjimar 
  em tune ne ......................... hûn tune ne ...................ew tune ne .........................

Bir şeyin elde bulunması, var olması.

yekjimar:

erênî
Nan heye.
 (ekmek var)
Nanekî min heye (Benim bir ekmeğim var.)

nerênî / neyînî
Nan tune ye. (Ekmek yok.)
Nanê min tune ye. (Benim ekmeğim yok.)

pirjimar:

erênî
Nan hene.
 (Anlaşılır çeviri: Ekmekler var.)
(Kelimesi kelimesine tercüme: Ekmek varlar) 

Nanên min hene. (Anlaşılır çeviri: Benim ekmeklerim var.)
(Kelimesi kelimesine çeviri: Ekmekler benim varlar.)

nerênî / neyînî
Nan tunin. ..................................................
Nanên min tunin. ........................................

Têbinî (not): Kürtçe’nin kurmancî lehçesinde yalın halde bulunan (aidiyet, malikiyet zamiri almayan vb.) kelimeler çoğul takısı almazlar. Kelimenin çoğul oluşu fiilin aldığı çoğul takısından anlaşılır. İlk örnek cümlemiz “Nan hene.” cümlesini kelimesi kelimesine tercüme ettiğimizde durum daha rahatlıkla anlaşılır.

Örnek:
Yalın halde kelimesi kelimesine esas anlam

Kürtçe:  Nan heye Nan hene 
Kelime anlamı: Ekmek var Ekmek var.
Gerçek anlamı: Ekmek varlar Ekmekler var.


Bükümlü halde kelimesi kelimesine esas anlam
Kürtçe: Nanê min heye. Nanên min hene
Kelime anlamı: Ekmek benim var. Ekmekler benim varlar
Gerçek anlamı:  Benim ekmeğim var. Benim ekmeklerim var.


Metna Xwendinê
(Metni okuyarak, sözlükten yararlanıp Türkçeye çevirin. Metinle ilgili soruları cevaplayın.)

Gundê me

Ez ji gundekî Diyarbekirê me. Gundê me gundekî biçûk e. Navê wî Sêgir e. Di gundê me de 25 mal hene. Li gund dibistanek jî heye. Dibistanê de mamosteyekî heye. Navê wî Murad e.

Di gund de xaniyekî min jî heye. Di mala min de sê ode hene. Yek oda razanê, ya duduyan oda rûniştinê, ya sisiyan jî oda mêvana ye.

Di oda rûniştinê de teregên pirtûkan hene. Hemû tereg tijî pirtûk in. Pirtukên min wekî dilê min in. Li ba min pirtûk, rojname û kovar jî hene. Ma pirtûkên we jî hene? Eger tune ne, pirtûkan bikirin û bixwînin. Xwendin tiştekî herî baş e.

Pêhînî

Pirs (soru)  Bersîv (cevap)
Navê gund çi ye?.............................................................................
..
Li gund dibistan heye? ......................................................................
Mala wî çend ode ye? .......................................................................
Navê mamoste çi ye? .......................................................................
Ew ji pirtûkan hez dike? ....................................................................
Xwendin tiştekî çawa ye? ..................................................................

Wateya peyvên kurdî
ji :
 ....den/....dan
gundekî : bir köy (gund +yek+î (eril çekim takısı)
me: bizi /bize/ bizim / biz (bükümlü hal)
gundê me: bizim köy
wî: ona / onu / o (bükümlü hal)
di .... de: .... de /....da (içinde)
di gundê me de: Köyümüzde / köyümüzün içinde
mal: ev / daire
bist û pênc: 25
hene: vardırlar
dibistan: okul
dibistanekî: bir okul
xanî: bina /ev
xaniyekî: bir bina / bir ev
xaniyekî min: bir evim
xaniyekî min jî: bir evim de
heye: var /vardır
sê: 3
yek: 1
du: 2
oda razanê: yatak odası
oda rûniştinê: oturma odası
oda mêvana: misafir odası
razan: yatmak
rûniştin: oturmak
mêvan: misafir
sisiyan: üçüncü /3.
ya: cinsiyet belirleyen ön takı/ bu takı dişiler için dir.
ya sisiyan: üçüncüsü
tereg: raf
pirtûk: kitap
teregên pirtûkan: kitap rafları
hemû: hepsî / bütün
tijî: dolu
wekî: gibi
dil: yürek/ kalp
ba: yan, yanında / rüzgar
li ba min: yanımda
rojname: gazete
kovar: dergî
ma: soru ön takısı
eger: şayet/ eğer
tine: yok/ yoksa/ yoktur
bikirin: satın alın! (emir kipi)
bixwînin: okuyun! (emir kipi)
xwendin: okumak
tişt: şey
tiştekî: bir şey
herî: en /daha
baş: iyi
herî baş: en iyi 

Dumahîk roja îniyê. Devamı var

Fehim Işık
Not.
 Dersler Fehim Işık tarafından derlenmiştir.