Halkların Demokratik Partisi (HDP) 31 Mart yerel seçimler kapsamında sebze Hali esnafını ve Van-Ticaret ve Sanayi Odası’nı (TSO) ziyaret ederek kent ekonomisinin içinde bulunduğu krizi değerlendirdi. Van Büyükşehir Belediye eşbaşkan adayları Bedia Özgökçe Ertan ile Mustafa Avcı, HDP Van İl eşbaşkanları Yadişen Karabulak, Ümit Dede, DBP Van İl Eşbaşkanı Ayla Tarhan, DTK Başkanlık Divan üyeleri Mukkades Karakoç ile Fikret Doğan seçim çalışmaları kapsamında ilk olarak Sebze hali esnafını ziyaret etti.
Esnaflarla yapılan görüşmelerde, sebze fiyatlarının yüksek olmasının kendilerinden kaynaklanmadığını belirten komisyoncular, fiyatların pahalı olmasının nedeninin yüksek vergi ve akaryakıta yapılan zam olduğunu söyledi.
Ardından söz alan Özgökçe, hükümetin, tanzim satış noktalarını kurmayla sebze fiyatlarının düşüremeyeceğini belirterek, kalıcı çözüm için üreticinin desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Komisyoncuların anlattıkları sorunlara karşı Avcı ise, seçildiklerinde sorunları birlikte çözmek için diyalog yolunu tercih edeceklerini kaydetti.
Eşbaşkan adayları ve beraberindeki heyet, daha sonra Van Ticaret ve Sanayi Odası’nı (VANTSO) ziyaret ederek burada VAN-TSO Başkan Vekili Faruk Biner ve yöneticilerle görüştü. İlk olarak Biner, Van’ın kentsel dokulardan mahrum bırakıldığını söyledi. Van’ın çevre sorununun çok büyük olduğunu ve kentin büyümediğini kaydeden Biner, yeni yaşam alanlarının açılmadığına vurgu yaptı. İpekyolu ilçesinde yoğunlaşmış bir kent olduğunu dile getiren Biner, “Van Gölü bizim göz bebeğimizdir ama kendi haline bırakılmış sahipsiz bir göl. Seçimlerden sonra VAN-TSO olarak elimizden gelen desteği bu kent için yapacağız. Ziyaretinizden dolayı oldukça memnun olduğumu belirtmek isterim” İfadelerini kullandı.
YERELİN SORUNUNU YEREL ÇÖZER
Özgökçe, ise ziyarette şunları dile getirdi: “Ben bir Vanlıyım, burada doğup büyüdüm. Kentimizin sorunlarına bütünüyle hakimiz. Yaşadığımız kentte sorunları çözmek için parti olarak bir mücadele yürütüyoruz. Pratiğimizle bunu hep ortaya koymaya çalıştık. Yerel seçimler, yerel demokrasinin en çok hayata geçirebildiği alanlardır ve merkezi siyasetten farklıdır. Yerelin sorunları, yerel yönetimlerin çözmesi en akla yakın yöntemdir. Merkezi hükümetler yüz yıldır yetkilerini yerele devretmek istemiyor. Ne zaman ki AB süreci olduğu çıkarılan yerel yönetimler yasası ile merkezi hükümet bazı yetkileri yerele devretmek zorunda kaldı. Çağdaş ülkelerde yerel yönetimlerin ne kadar güçlü olduğunu, bütün farklılıkların birlikte karar aldığını ve bunda başarılı olduklarını biliyoruz. Bizimde isteğimiz 81 milyon nüfusa sahip Türkiye’nin bir türlü yerelleşemeyen çizgisinin değişmesidir” dedi.
YERELLERLE ORTAKLAŞILMAYAN PROJELER BAŞARILI OLMAZ
Katılımcı ve çoğulcu demokrasinin bütün alana sirayet ettiği bir yönetim anlayışını benimsediklerini aktaran Özgökçe, “Tek başına kararlar alıp, yerellerle ortaklaşmadan, muhataplarından görüş alınmayan hiçbir proje başarılı olamaz. Bu kentin yaşayanları, hafızasına katkılar sunan insanlar olarak kentimizi birlikte yönetmeliyiz anlayışıyla hareket e diyoruz. Eşbaşkanlık sistemini bu nedenle hayata geçirdik. Kadınlarla birlikte toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gideren, çocukların, yaşlıların ve doğanın koruyan bir anlayış bizi bir çözüme vardırır. Bu temel anlayışla hareket etmek hepimizi rahatlatacaktır. Merkezde trafik sorunu, bir yandan işsizlik, yoksulluk problemlerinin yoğun yaşandığını görüyoruz, derinden yaşıyoruz. İlk defa Bu hükümet dönemi üniversite işsiz mezunu sayısı bir milyonu geçti. Her gün Van’a batıda çalıştığı inşaatlardan düşen gençlerimizin cenazeleri geliyor. Bunların hepsi bizim çocuklarımız gençlerimiz” sözlerini kullandı.
İKTİDAR AYRIMCILIK YAPIYOR
Özgökçe son olarak şöyle dedi: “ Van bir anda göçle büyüyen bir kent oldu ve artık bir metropol. Göreve geldikten sonra hazırladığımız ulaşım ana planını hayata geçireceğiz, neredeyse bütün kentlerde olan ama henüz Van’da olmayan çevre yolu problemini çözeceğiz. 2016 yılında kayyumların atanması ile birlikte yarım kalan projelerimizi hayata geçireceğiz. İmar konusunda 18. Madde uygulaması ile karşı karşıyayız. Bunların aşılması gerekiyor, bir master planına ihtiyacımız var. Mevcut hükümetin temel hizmetlerin yapılması konusunda isteksizliğini ve ayrımcı yaklaşımları ortada. İşte bu yüzden bu kent için ortaklaşmamız gerekiyor. Van depremden ötürü yaralı bir kent ve biz o yaraları sarmaya geliyoruz.”
Mustafa Avcı ise, HDP’nin tüm çalışma koşullarının daraltıldığını ifade ederek, yerel yönetimlerin, genel siyasetten farklı olduğunu belirtti. Avcı “Bizler kendi öz gücümüz ve kendi kaynaklarımızla birlikte çözüm gücünün iradesinin ortaya çıkacağına inanıyoruz. Şimdiden söz vermek erken bazı şeyler için ama, size en büyük sözümüz ‘Ne yapılacaksa, birlikte yapacağız’” dedi.
