Tüm tepeleri karakollarla çevrili, cadde ve sokakları MOBESE ile izlenen, giriş ve çıkışlarının tümünde askeri ve polis kontrol noktaları bulunan Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde bugüne kadar herhangi bir avukatın büro açmadığı ortaya çıktı. Yıllardır yoğun çatışmalar ve yaşanan hak ihlalleriyle gündeme gelen yaklaşık 20 bin kişinin yaşadığı ilçede, söz konusu durum yıllardır birçok yurttaşın mağdur olmasını da beraberinde getiriyor.

GÖZALTINA ALINANLAR AVUKAT BULMAKTA ZORLANIYOR

İlçe merkezi ve bağlı köylerde, özellikle çatışmaların yoğunlaştığı son yıllarda yüzlerce insan gözaltına alındı. Birçoğu serbest bırakılan yurttaşların çoğuna ise, “örgüt üyesi olmak”, “örgüt propagandası yapmak” ve “örgüt adına suç işlemek” suçlamaları yöneltildi. Son aylarda da devam eden operasyonlar kapsamında gözaltına alınanların bu süreçte yaşadığı en büyük sorunların başında ise avukatsızlık geldi.

BAZEN HAKKARİ’DEN AVUKAT TUTULUYOR

İlçede sabit herhangi bir avukatın olmamasından kaynaklı gözaltındakilerin yakınları genelde ifade işlemleri için, kente tek ulaşım noktası olan Uludere’deki avukatlarla irtibat kuruyor. Uludere’de sayıları az olan avukatlar ise çoğu zaman “iş yoğunluğunu” gerekçe göstererek, gözaltına alınanların ifadesine girmeyi tercih etmiyor. Uludere’de avukat bulamayan ailelerin sonrasındaki tercihi ise, kente onlarca kilometre uzaklıkta bulunan Şırnak merkez ve bağlı Cizre ve Silopi ilçelerinde çalışan avukatlar oluyor. Aileler, bazen de gözaltındaki yakınlarının ifade işlemleri için kente komşu olan Hakkari’deki avukatlarla irtibat kuruyor.

BİRÇOK AİLEYİ MADDİ AÇIDAN ZORLUYOR

Yer yer gözaltı sürecinin uzamasına neden olan bu durum, birçok kez aileleri maddi açıdan da zorlayan bir hal alıyor. Birçok aile, dışarıdan gelen avukatlara ücretlerini vermekte zorlanıyor. Özellikle tutuklanan ve haklarındaki soruşturmalar davaya dönüşen kişilerin yakınları, dava süreçlerini takip etmeleri için dışarıdan tuttukları avukatlara yüksek meblağlarda para vermek zorunda kalıyor.

Söz konusu durumu, kentte en çok üyesi tutuklanan Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) ilçedeki Eşbaşkanı Şaban Cin, yakın zamanda babası tutuklanan Yasin Akdağ ve Beytüşşebaplı bazı avukatlarla konuştuk.

‘SAVUNMA YETERSİZLİĞİ TUTUKLATIYOR’

2015 yılından sonra gözaltı operasyonlarının en çok yaşandığı kentlerin arasında Beytüşşebap’ın geldiğini hatırlatan HDP’li Cin, gözaltı sırasında yurttaşların darp edildiklerini ve hakaretlere maruz kaldıklarını kaydetti. Cin, gözaltına alınan birçok kişinin basit gerekçelerle, bazılarının ise savunma yetersizliğinden kaynaklı tutuklandığını aktardı.

İlçenin yerleşim yerlerine uzak olmasının, avukatların büro açmamasında en büyük etken olduğunu söyleyen Cin, gözaltı sürecinde birçok yurttaşın parası olmadığı için avukat istemediğini beyan ettiğini ifade etti. Avukatların genelde barodan talep edildiğini belirten Cin, vekalet verilen avukatların yüksek meblağlarda ücret talep etmelerinin aileleri mağdur ettiğine dikkati çekti.

‘İFADEYE GİRMEK İÇİN O YOLU GÖZE ALAMADILAR’

Bir süre önce 7 kişi ile birlikte gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Ali Akdağ’ın ailesi de avukat bulmakta zorlanan ailelerden biri. Yasin Akdağ, babasının geçmiş yıllarda kıldırdığı bir cenaze namazı ve katıldığı kimi taziyeler gerekçesiyle tutuklandığını aktardı. 3 günlük gözaltı sürecinde ilçede avukat olmadığından kaynaklı Şırnak’ın Cizre ve Silopi ilçeleri ile Hakkari’deki kimi avukatlarla irtibat kurduklarını aktaran Akdağ, hiçbir avukatın gözaltındaki birilerinin ifadeleri için 3-4 saatlik yolu göze almadığını belirtti.

‘MİSAFİR AVUKAT İFADEYE GİRDİ’

En son kentte misafirliğe gelen bir avukatın ifade işlemlerine girdiğini kaydeden Akdağ, “Ciddi sıkıntılar çektik. Misafir bir avukat girdiği için yeteri kadar konuya hakim olamadı. Tutukluluk sonrası dava ile ilgilensin diye Silopi’den bir avukat tuttuk. Her gün gözaltı ve hak ihlallerinin yaşandığı bir ilçede avukat sorununun olmaması gerekir. Bunun için hukuki kurumlar ellerinden geleni yapmalı” çağrısında bulundu.

AVUKATLAR: İŞ İMKANI YOK!

Beytüşşebaplı olup da farklı kentlerde büroları olan avukatlar ise, kentte herhangi bir avukat bulunmayışını farklı nedenlere bağladı. Kimi avukatlar kentte iş imkanı olmadığı için, kimisi kentin her noktaya çok uzak olmasını, kimisi ise kentteki sosyal imkanların elverişli olmamasının bu durumu beraberinde getirdiğini dile getirdi.