Kar yağışının etkisiyle soğukların kendini hissettirdiği Van’da solunum yoluyla bulaşan salgınlarda artış görülmeye başlandı. Doktor Hüseyin Yaviç, solunum hastalıklarına karşı yapılmasına gerekenlerle ilgili uyarılarda bulundu.
Bölgede kış mevsiminin kendini iyice hissettirmeye başladığını söyleyen Yaviç, yoğun kar yağısı ile birlikte her yıl olduğu gibi bazı hastalık gruplarında artış olduğunu belirtti. Soğuk havalardan kaynaklı şiddeti değişmekle birlikte birçok hastalığın görüldüğüne işaret Yaviç, “Hafif düzeyde bir gribal enfeksiyon, nezle olabileceği gibi daha da ilerleyerek bronşite kadar, alt solunum yolu enfeksiyonları gibi birçok hastalığa kadar ilerleyebilir” dedi.
BELİRTİLERE DİKKAT
Bu hastalıkların belli risk gruplarının olduğunu belirten Yaviç, özellikle bebeklerde veya yaşlılarda bu hastalık yoğunluğunun daha da sık görüldüğünü ifade etti. Yaviç, “Bunların temel semptomları, şikayetleri kişiden kişiye değişmekle birlikte; burun akıntısı, burun tıkanıkları, gözlerde yaşarma, burunda kaşıntı, boğaz ağrısı, boğazda yanma, ateş gibi semptomlar olur. Bu şekilde belirtileri görülen hastalıklar tedavi edilmediği zaman daha da ağırlaşabilmektedir” ifadesinde bulundu.
TEMİZLİK VE SIVI TÜKETİMİ ÖNEMLİ
Hava kirliliği ve insanların toplu yaşam yerlerinde daha çok zaman geçirmesi, fiziksel stresin daha fazla artmasının hastalığın görülme sıklığını arttırdığını dile getiren Yaviç, bu dönemi az hastalıkla geçirmek için bazı tedbirlerin alınması gerektiğini belirtti. Yaviç şunları söyledi: “Riskli gruplarda olan kişilerin daha sık hekim kontrolüne gitmeleri, onun dışında toplu yaşam yerlerinde daha az zaman geçirmeleri, bununla birlikte hava kirliliğinin çok yoğun olduğu saatlerde olabildiğince dışarıda vakit geçirmemeye çalışmaları, bol sıvı almaları gerekiyor. Yine aynı şekilde riskli gruplarda kışın belli dönemlerde yapılan koruyucu aşıların yapılması hastalıktan korunması için önemlidir.”
El hijyeni konusunda da uyarılarda bulunan Yaviç, kışın görülen hastalıkların büyük çoğunluğunun temas ile geliştiğini belirterek, “Özellikle toplu yaşam alanlarında, okullarda, çalışma alanlarında kişilerle çok yakın temasta bulunmamak gerekir. Özellikle sık sık el yıkanmasına dikkat edilmesi gerekiyor” dedi.
'KOAH HASTALARI MASKE KULLANMALI'
Vücut direncini arttırıcı beslenmeye önem gösterilmesi gerektiğini söyleyen Yaviç, “Özellikle halkımızın bu konuda bilinçli davranmasını bekliyoruz. Bu tür hastalıkların büyük çoğunluğu virüs kaynaklı hastalıklardır. Herhangi bir antibiyotik kullanımına ihtiyaç olmayan hastalıklardır. Daha çok dinlenmekle, istirahat etmek ve bol sıvı tüketmekle, yine vitamin takviye olarak kullanılabilir. Bu hastalıkların temel mekanizması solunum yollarında burun boşluklarında hastalıklara karşı koruyucu olan bir bariyer yapımız (Mukoza) vardır. Kışın bu Mukozal yapılarda aşırı kuruma oluştuğu için hastalıklara karşı daha dirençsiz hale geliyoruz. Virüsler daha rahat vücudumuza bulaşıyor. Bu sebeple bol sıvı alımı mukozal kurumayı önleyici bir tedbirdir. Bunun yanı sıra astım, KOAH gibi riskli grupta olan kişilere maske kullanımını ve öksürme, hapşırma gibi durumlarda tek kullanımlık eldiven veya maskeler kullanımını tavsiye edebiliriz ”dedi.
HAVAYA UYGUN GİYİNİLMELİ
Yaviç son olarak şu uyarılarda bulundu: “Hava kirliliğinin fazla olduğu yerlerde daha dikkatli olunmalı. Mevsim koşullarına uygun elbiseleri giymeleri gerekiyor. Giyilen kıyafetlerin de ne çık sıcak ne de çok soğuk tutacak şekilde olması gerekiyor. Soba kullanımının çok yoğun olduğu akşam saatleri hava kirliliği en yoğun olduğu saatlerdir. Bu saatlerde dışarıda olmamak lazım, eğer dışarıda olma zorunluluğumuz varsa da hava kirliliğine karşı maske tarzı şeyler kullanılmamız gerekiyor.”
MA / Müjdat Can
