HABER MERKEZİ
Van Büyükşehir Belediyesi'ne kayyum atanması ve Belediye Eşbaşkanı Bekir Kaya'nın tutuklanmasının üzerinden 1 yıl geçti. 17 Kasım 2016 saat 04.00'te özel harekat polisleri, belediye binası ve Kaya'nın evine eş zamanlı baskın düzenledi. Aynı gün Vali İbrahim Taşyapan kayyum olarak atanırken, Kaya bir saat sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderildi. Durumu protesto eden belediye çalışanları tazyikli su ve gazla dağıtılırken, işten atmaların da startı verildi.
BELEDİYE KARAKOLA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
Kayyum ilk iş olarak, kadın, gençlik, çocuk, eğitim ve kültür birimlerinin tamamının kapısına kilit vurmak olurken, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetiminin projelerinden Kadın Yaşam Merkezi, Nuda Kültür Merkezi, Kadın Sığınma Evi, Eğitim Destek Evleri ve Çocuk Kreşi gibi birçok sosyal alan da ya kapatıldı, işlevi değiştirildi ya da iktidara yakın örgütlere devredildi.
Belediyenin karar alma mercilerinden meclis ve encümenlik ortadan kaldırılırken, kent hakkındaki kararların nasıl alındığı ise bilinmemekte. Belediye binasının etrafı 3 metrelik beton bloklarla halka kapatılırken, 311 memur ile 1000’i aşkın işçi ihraç edildi, birçoğu hakkında soruşturma başlatıldı. Giriş-çıkışı polise teslim edilen binaya personel dahil herkes kimlik gösterme ve üst aramadan geçiriliyor.
MALLARI BİR BİR SATILIYOR
Kuruma ait taşınmazlar ve gayrimenkuller bedelinden düşük fiyatlarla satıldı. Bir yıl içerisinde 150 milyon TL'nin üzerinde kredi çeken kayyum, 6 bin 662 metrekare alana sahip 500 araçlık “Çok Katlı Otopark” ve otopark içerisinde yer alan iş yerlerini sattı. Belediyeye ait olan ve Galericiler Sitesi'ne 10 yıl önce kiralanan 66 bin 392 metrekarelik alanı 17 milyon 500 bin TL'ye, Türkiye'nin sayılı tarım ve hayvancılık tesislerinden biri olan VOTAŞ'ı 19 milyon 500 bin TL'ye, City Van AVM’de bulunan 80 dükkanı da 3 yıllığına kiraya verdi. Bu süre içerisinde yüzlerce çalışanın işine son veren ve sözleşme yenilemeyen kayyum yönetimi, çeşitli referanslarla yüzlerce işçi ve sözleşmeli memur aldı.
'SEÇİM SİSTEMİNE SON VERİLDİ'
Belediye Meclis Başkanvekili Cahit Bozbay, 17 Kasım tarihi halkın meşru yönetimine bir darbe olarak niteleyerek, kayyum atanmasının 1 yıl önceden hazırlandığını savundu. Kayyum atanmasını Ortadoğu'daki gelişmelerle bağlantılı olduğunu düşünen Bozbay, "Kayyum atanması tamamen bir politika çerçevesinde gelişti. Bu süreç boyunca sürekli belediyelerimize müfettişler gönderildi. Bu süreç içerisinde belediye bir iş makinesi dahi alamıyordu. 17 Kasım'da belediyeye kayyum atayarak halk yönetimine de böylelikle son verildi" diye konuştu.
'HALKIN MALI AÇIK ARTTIRIMA ÇIKARILDI’
Belediye mülkleri açık artırıma çıkarıldığını dile getiren Bozbay, “Van basını neden gelmedi? İddianamede neyle suçlandığını bile bilmiyorlar. Oysa kayyumun boyası ve badanası ile her şeyin güllük gülistanlık olduğunu düşünüyorlar. Kayyum yönetimiyle birlikte binin üzerinde belediye emekçisinin işine son verildi ve mağdur edildi. Mağdur edilirken ellerine verilen bir kağıtla ’göreviniz başında bulunmanız sakıncalıdır’ denildi. 20-25 yıllık memurlar kapının önüne konuldu. Kayyumlar göreve gelir gelmez ‘DBP’li belediyeler çok fazla kişiyi istihdam ediyor’ diyordu. Peki, şu anda kayyumlar kaç kişiyi işe almış ve hangi yöntemlerle işe almış? 7 yıllık DBP döneminde bu kentin tek metrekare taşınmazı satılmazken, kayyum bir yılda bu halkın malını mülkünü haraç mezat satıyor. Bizler 'bu mallar neden satılıyor?' diye sorduğumuz için bile hakkımızda soruşturma açıldı" diye belirtti.
'KÜRT KÜLTÜRÜNE SALDIRILAR OLDU'
Belediye Meclis üyesi Cevdet Altındağ da, belediyelerin artık birer karakol haline getirildiğini belirterek, şunları ifade etti: "Belediyenin etrafına beton bariyerler çekildi. TOMA’lar, zırhlı araçlar koyarak halka mesaj verdi. DBP döneminde yaptığımız ve hazırladığımız projelerin dışında hiçbir proje yapılmamıştır. Bizim iki yılda büyükşehir belediyesi olarak yaptığımız, parkların yanına ilave 1 metre park yapılmamıştır. Sık sık 'Parklar yenilendi' diye haberler yapılıyor ama parka bir ışık koyarak yenileme olmaz."
Bu dönemi aynı zamanda Kürt kültürüne yönelik bir saldırı olarak vurgulayan Altındağ, "DBP döneminde açılan birçok yerin isimleri değiştirildi ve kapatıldı. Nuda Kültür Merkezi'nde binlerce öğrenci eğitim alıyordu. Bu merkezi kapattılar ve tüm binlerce öğrencinin eğitimi yarıda kaldı" dedi. Belediye Meclis Üyesi Şehzade Kurt da, “Kayyum atamaları ülke demokrasisine yönelik bir darbedir. Kayyumun ilk pratikleri kadına yönelik çalışmalara saldırmak oldu. Bu erkek zihniyetinin dışa vurulmuş halidir. Kadınlar olarak kayyum yönetimini kabul etmedik ve etmeyeceğiz” diye konuştu.
‘HİZMETİ YANDAŞLARINA GÖTÜRÜYOR'
Musa Ülfer adlı yurttaş ise, atananların kendileri temsil etmediğini vurgulayarak, tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Bu kentte halka ne lazım, ne sıkıntıları var? Bunlar bilmiyorlar. Tüm kayyumlar merkezden buraya gönderilen kişiler. Bunlar sadece göz önünde bulunan yolları yapıyor ama ara sokaklarda hiçbir çalışma yok. Kayyum halkı yanında olan ve olmayan diye ikiye ayırdı. Yanında olanlara çalışma yapıyor ama olmayanlara yapmıyorlar. Böyle yapa yapa halkı bir birlerine düşman ettiler.”
'KARAKOLUN İÇERİSİNDE TUTULUYORUZ'
Belediyede hala çalışmakta olan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir kaynak, "DBP döneminde halk istediği zaman belediyeye geliyor ve işlerini hallediyordu. Bizi şuan karakolun içerisinde tutuyorlar. Arama noktalarından geçip öyle içeri alınıyoruz. Sendikalı çalışanlara karşı baskılar da her geçen gün artıyor" diye konuştu.MA