Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Halklar ve İnançlar Meclisi, Srebrenica Katliamı’na ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, 25 yıl önce yaşanan katliamdan dolayı halkların hala diken üstünde olduğu ifade edildi. Öte yandan Yugoslavya’nın Avrupa’nın ortasında, Sırplar, Hırvatlar, Boşnaklar, Slovenler, Makedonlarve Karadağlılardan oluşan, bağımsız, tarım ve sanayide atılımlardan geri durmayan, otomobil dahi üreten bir ülke olduğu anımsatılan açıklamada, “20 yüzyıl boyunca yaşanan onca savaşa ve soykırıma rağmen ‘uygar dünya’, gözünü bile kırpmadan bir ülkeyi yıkıp, kimi neredeyse ortalama bir şehir büyüklüğünde ülkelerin doğmasına yol açtı” denildi. 

KATLİAM GİRİŞİMİ 

Emperyalist devletlerin, kendi ideolojik hinterlantları doğrultusunda hizalamak için ellerini ovuşturarak Slovenya ve Hırvatistan’ın Yugoslavya’dan ayrılışının gerçekleşmesini temin ettiklerinin belirtildiği açıklamada, “Yugoslav güçleri ile Hırvat askeri güçleri arasında dinmek bilmeyen çatışmalar, Bosna-Hersek’te Hırvatların yaşadığı Ravno köyüne kadar ulaşınca, Boşnaklar da bu sıcak savaşın muhatabı oldu. Çok sayıda sivilin hayatını kaybettiği bu çatışmalarda Srebrenica, BM Barış Gücü tarafından Boşnaklar için ‘güvenli bölge’ ilan edilmesine rağmen, Sırplar şehri ele geçirmeyi başardı. Binlerce Boşnak, korku içinde Hollanda’nın sorumluluğundaki Barış Gücü karargâhına sığındı. Bugün hakkında yazmakta, konuşmakta zorlandığımız o tarihte, Temmuz 1995’te, Hollandalı askerlerin ‘elbette ki bir talimat üzerine’ karargâhı terk etmeleri sonrasında Sırp güçleri, Boşnaklara yönelik etnik temizlik sayılabilecek kertede şiddetli bir katliama girişti” diye kaydedildi. 

‘AYRIMCILIK SÜRÜYOR’ 

“Uygar Avrupa’nın” savaş süresince yaşanan tüm vahşeti uzaktan izlemekle ya da Sırp şehirlerinde sivillerin yaşadığı bölgeleri haftalar boyunca bombalamakla yetindiğinin vurgulandığı açıklamanın devamında, şu ifadelere yer verildi: “Dünyanın geri kalanı içinse, bölge zaten kör bir noktaya dönmüştü çoktan. Aralık 1995’te, savaşı nihayete erdirmek gerektiğine karar verdiklerinde de Dayton Anlaşması gibi siyaseten, askeri olarak ve uluslararası hukuk bakımından kadük, işlerliği olmayan bir ucube anlaşma imzalandı. Yugoslav iç savaşında işlenen savaş suçlarının yargılandığı Lahey’deki mahkeme, olayların seyrine aykırı kararlar almadı. Savaş suçlusu Hırvat generaller ‘kravat taktığı için’ düşük cezalar alırken, Sırp generaller en üst sınırdan cezalandırıldı. Bölgede yaşayan halklar, bugün de dünyanın pek çok yerindeki halklar ve inanışlar gibi ayrımcılığa maruz kalmakta.” 

BARIŞ ÇAĞRISI 

Emperyalist devletlerin farklı dil, din ve kültürden olan halkları birbirine düşman ettiğini kaydedilen açıklamada, “Halkların ve inançların birbirine düşman edilmediği bir ülkenin kurulabileceğine, asıl böyle bir dünyanın daha yaşanılır olduğuna inancımızla, 25’inci yılında Srebrenica Katliamı’nı lanetliyor, halklarımızı barış için mücadeleden geri durmamaya çağırıyoruz” diye belirtildi.