AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün partisinin taşımalı seçmenlerle Amed’de düzenlenen mitingde konuştu.  Amed’de yaptığı konuşmada Erdoğan bir kez daha askeri operasyonlarla övünürken, “Terörün her çeşidine mesafe koyan herkesle oturur konuşuruz. Kendi ülkesi ve milleti için dertlenen herkesle oturur konuşuruz" sözleriyle Kürt sorununa dair söylemde değişikliğe gitmedi. 

AKP’li Genel Başkanı Erdoğan’ın verdiği mesajları Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi Koordinatörü Yüksel Genç değerlendirdi. 

‘ÇÖZÜMLE İLGİLİ YÖNELİME HAZIR DEĞİL?’

Erdoğan’ın verdiği mesajın şaşırtıcı olmadığını ifade eden Genç, Erdoğan’ın Kürt seçmeni çok itelemeden seçim sonrasının adımlarına da işaret eden bir açıklama yaptığını belirtti. Genç, “‘Çözülecek bir sorun varsa çözeriz’ demiş ama çözülecek sorun nedir? Adı ve çerçevesi nedir? İsmini koymamış. Bunun adını koymamış olması zaten çözümle ilgili bir yönelime henüz girmeyeceğini ifade eder ”dedi. 

‘FARKLI MUHTAPLARLA ÇÖZÜMSÜZLÜK YÖNLENDİRME’

Ferdi Tayfur dinleyerek parkta yürüyüş yaptı Ferdi Tayfur dinleyerek parkta yürüyüş yaptı

Türkiye’de iktidarın çok uzun zamandır Kürt siyasetinin, bölge siyasetinin etkisini kırmaya yönelik alternatifler oluşturma çabası içinde olduğunu hatırlatan Genç, “Bunu yer yer Kürt hareketi içerisinden isimlerle, yer yer Kürt hareketi dışında ama Kürt meselesi ile ilişkilendirilmiş isimlerle ya da siyasetlerle yapmaya çalışıyor. Bir süredir 2016’dan bu yana özellikle düzenli bir biçimde HÜDA-PAR gibi siyasetlere, Kürt meselesinde muhataplık düzlemi edinebilmesi için uğraşıyor. İktidar tekil bir muhatap yaratmak istemiyor. Bir tür muhataplar serisi, yeni yeni aktörler serisi yaratarak belirsizlik, karmaşa ve işi başka yerlere tahlil ederek, çözümsüzlüğü yönlendirme biçiminde bir pozisyon içerisinde” ifadelerini kullandı.  

Devletin uzun yıllar boyunca Kürt meselesinde güncel muhatapları tanımadığını, Kürt hareketinin temsilcilerinin de devlet içerisinde sorunun çözümünün muhatabını bulamadığını belirten Genç, “Tüm bunlarla beraber 90’lı yıllarla beraber düzenli bir biçimde Kürt siyasetini dizayn etmek isteyen, kendisine göre çerçevelemek isteyen, daha kolay iletişim ve ilişki kurabilecek farklı temsil alanları yaratmak devlet siyasetinin uzun yıllardır yürüttüğü bir şey. Dün Erdoğan’ın yaptığı konuşmada aslında bu siyasetle uyumlu… ‘Varsa bir mesele bunu biz kendi aramızda çözeriz’ diyen aklın güncel versiyonunu dinledik” diye konuştu. 

‘KÜRTLERİN ORTAK SES ÇIKARMA ZAMANI’

İktidarların, devletlerin, içlerindeki farklı kimliklerin, grupların, eşitlik ya da özgürlük taleplerine hemen yanıt vermediğini söyleyen Genç, konjonktürel olarak buna yanıt vermek zorunda oldukları için yanıt verdiklerini söyledi. Genç, “Çıkarları zedelendiği için yanıt verirler. Karşısındaki gücün büyüklüğünü aşamadığı için yanıt verirler. Tam bu noktada Kürt siyasetinin ve Kürtlerin kendi iç bütünlüğünü, etki alanını genişletecek bir biçimde bir araya gelerek ortak ses çıkarma zamanı” şeklinde konuştu. 

‘MUHATAP MANİPÜLASYONLARI’

Erdoğan’ın dünkü konuşmasıyla alternatif siyasetler, farklı siyasetler kurmak, muhataplık alanları oluşturmak istediğini söyleyen Genç, şunları söyledi: “Kürt meselesini böyle konumlandırmaya çalışıyor ya da dünkü konuşmadan da anlaşılacağı gibi kendilerine daha yakın, kendileri ile düşünsel kan bağı olabilecek yapılarla daha pragmatik muhataplık süreçlerini teşvik edecek politikalar içinde olacağı görülüyor. Dünkü konuşma yerel seçimlerin sonuçlarına göre yerellerde alternatif muhataplıkları yüklediklerinin etkinlik alanlarını artırma isteğine de işaret ediyor. Örneğin, HUDA-PAR’ın AKP’nin tüm belediyelerde meclis ağırlıkları edinerek, yönetim sürecini belirleme ve kendisinin siyasal muhatap haline, meşruiyet alanını genişletecek bir muhatap haline getirme ile ilgili süreçlere dair söylem ve manipülasyonlarına rastlıyoruz. Bu son dönemdeki manipülasyonlarda Erdoğan’ın dünkü açıklamasıyla oldukça uyumlu görünüyor.” 

MA / Müjdat Can