Usule aykırı delil toplanması nedeniyle tüm hükümlerin bozularak İstinaf Mahkemesinden dönen Dedeoğulları Davası’nın 3’üncü duruşması Konya 8’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 

Duruşmaya, 30 Temmuz 2021’de tetikçi Mehmet Altun tarafından gerçekleştirilen katliamda ailenin tek sağ kalan ferdi Çetin Dedeoğulları’nın yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Milletvekili Onur Düşünmez ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar katıldı.

Kimlik tespitinin ardından dosyaya eklenen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmada, iddia makamı mütalaasını sundu.

İSTENEN CEZALAR

İddia makamı, “Sanık Ali Çalık'ın mağdur Serap Dedeoğulları’na karşı Basit Tıbbi Müdahale (BTM) ile giderilemez kemik kırığı oluşacak şekilde silahla yaralama suçundan, mağdur Metin Dedeoğluları’na karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, mağdurlara karşı silahla birden fazla kişiyle tehdit ve geceleyin birden fazla kişi ile konut dokunulmazlığını ihlal etme suçundan cezalandırılmasına,  Sanık Ali Keleş'in mağdur Metin Dedeoğulları’na karşı kasten öldürmeye teşebbüs ve mağdurlara karşı geceleyin birden fazla kişi ile konut dokunulmazlığını ihlal suçundan cezalandırılmasına,  Sanık Ali Keleş'in, mağdur Metin Dedeoğulları’na karşı kasten öldürmeye teşebbüs ve mağdurlara yönelik silahla birden fazla kişiyi tehdit ve geceleyin birden fazla kişi ile konut dokunulmazlığını ihlal suçundan cezalandırılmasına, Sanık Ayşe Keleş'in mağdurlara karşı geceleyin birden fazla kişi ile konut dokunulmazlığını ihlal suçundan cezalandırılmasına, sanık İbrahim Keleş'in mağdur Metin Dedeoğulları’na karşı öldürmeye teşebbüs suçundan, mağdurlara karşı silahla birden fazla kişiyi tehdit ve geceleyin birden fazla kişi ile konut dokunulmazlığını ihlal suçundan cezalandırılmasına, Sanık Lütfi Keleş'in mağdur Serap Dedeoğulları’na karşı BTM ile giderilmez kemik kırığı oluşacak şekilde yaralama suçundan, mağdur Yaşar Dedeoğulları’na karşı kemik kırığı oluşacak ve BTM ile giderilmeyecek şekilde silah ile yaralama suçundan, mağdurlara karşı silahla birden fazla kişiyi tehdit ve geceleyin birden fazla kişi ile konut dokunulmazlığını ihlal suçundan cezalandırılmasına, Sanık Ramazan Çalık'ın mağdur Serap Dedeoğulları’na karşı BTM ile giderilemez kemik kırığı oluşacak şekilde silah ile yaralama suçundan, mağdurlara karşı silahla birden fazla kişiyi tehdit ve geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçundan cezalandırılmasına, Sanık Veli Keleş'in mağdur Serap Dedeoğulları’na karşı BTM ile giderilemez kemik kırığı oluşacak şekilde silah ile yaralama suçundan, mağdur Metin Dedeoğulları’na karşı öldürmeye teşebbüs suçundan ve mağdurlara karşı geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçundan cezalandırılmasına, Sanık Yahya Çalık'ın mağdur Serap Dedeoğulları’na karşı BTM ile giderilemez kemik kırığı oluşacak şekilde silah ile yaralama suçundan, mağdur Metin Dedeoğulları’na karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan, mağdurlara karşı geceleyin birden fazla kişi tarafından birlikte konut dokunulmazlığını ihlal suçundan cezalandırılmasına…” karar verilmesini talep etti.

TALEPLER REDDEDİLDİ

Avukatlar daha önceki celselerde dile getirdikleri talepleri yinelerken, ara kararını kuran mahkeme heyeti, “Mehmet Altun ile dosya sanıklarının olay tarihinden 2 hafta önce 2 hafta sonrası arasındaki süreye ilişkin GSM hatlarının iletişim kayıtlarının ilgili kurumdan istenerek bilirkişi raporu alınması yönündeki taleplerinin reddine, keşif talebinin reddine, sanıkların tutuklanması yönündeki talebinin reddine, dosyanın Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden katliam davası ile birleşmesine dönük talebin reddine” karar verdi.

Mahkeme heyeti duruşmayı 19 Nisan’a erteledi. 19 Nisan’daki duruşmanın karar duruşması olması bekleniyor.

CEZASIZLIĞA DİKKAT ÇEKTİ 

Duruşma sonrasında Çetin Dedeoğulları ve dava avukatlarının katılımıyla adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada konuşan DEM Parti Milletvekili Onur Düşünmez, Türkiye’deki cezasızlık politikalarına dikkat çekerken, “Burada bu kararları veren mahkeme heyeti değil. Cezasızlık politikasında birilerine görev verilir, deliller karartılır. Mahkemenin önüne delil konulmaz ve mahkeme de bu zırhın gereğini yerine getirir. Sonrasında bu mahkemeler terfi alır” dedi.

Dedeoğulları Davası’nın Türkiye’deki “adaletsizliğin” en açık örneklerden biri olduğunu dile getiren Düşünmez, “Bir katliam var ancak açığa çıkarılması yönünde direnen bir İçişleri Bakanı ve mahkeme heyeti var. Siz böyle sonuç alabileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Bu olay Konya’da değil de Colomerg’de  olsaydı ve Kürtler sırf Türk oldukları için bir aileyi katletseydi sonuç aynı mı olacaktı? Aynı kararlar mı çıkacaktı? Hayır. Burada yargı eliyle kışkırtılmaya çalışılan bir ırkçılık var. Biz bu topraklara adalet gelene kadar mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.