Wan Emek ve Demokrasi Platformu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’ın mazbatasının ikinci adaya verilme kararına karşı iki gün süren direnişe yönelik polisin işkence, saldırı ve gözaltlarına ilişkin açıklama yaptı. Baro binası önünde düzenlenen basın açıklamasına kentte bulunan siyasi partiler de destek verirken açıklamada, “Demokratik tepkisini ortaya koyan gözaltılar derhal serbest bırakılsın!” pankartı taşındı. Açıklamayı platform adına Van Baro Başkan Yardımcısı Bayram Baykal yaptı.
‘WAN HALKININ DİRENİŞİ MEŞRUDUR’
Baykal, halk iradesini tanımak istemeyen, “kayyumvari, korsanvari” hukuk dışı uygulamalara karşı Wan halkının hem 31 Mart seçimlerinde hem de 3 gündür kentte devam eden direnişlerinin meşru olduğunu belirtti. Wan’da 8 yıldır kayyım politikasıyla yürütüldüğüne dikkati çeken Baykal, “Kamu kaynaklarını, doğal kaynaklarını, belediye kaynaklarını nasıl tükettiğini hepimiz biliyoruz. Bu süreçte hem Van halkının iradesi gasp edilmeye çalışılmış hem de halkın hizmetine harcanması gereken belediye kaynakları belli grup ve kişilerin hizmetine sunulmuştur. Van halkının 31 Mart’ta Van büyükşehir belediye başkanlığı ve 13 ilçenin belediye başkanlıklarının tamamını alarak özgür iradesini net bir şekilde sandığa yansıtmış ve kayyum zihniyetini keskin bir dille reddetmiştir” dedi.
‘POLİS İŞKENCESİ KAMERALARA YANSIMIŞTIR’
Halkın büyük oy çokluğuyla seçtiği Zeydan hakkında çıkarılan algının halkın iradesini yok sayma girişimi olduğunu ifade eden Baykal, “Halkın demokratik tepki ve taleplerinin engellenmesi amacıyla Van Valiliği demokratik bir hukuk devletinde yeri olmayan bir kararla toplantı ve gösteri yürüyüş yasağı getirdi. Van kayyumlarının 2016’dan bu yana Van halkının temel hak ve özgürlüklerini kısıtlayan ve daha önce birçok kez yargı kararı ile hukuksuz olduğu kabul edilen yasak kararları kolluk güçlerinin orantısız şiddet kullanmasına, kameralar önünde işkence görüntülerine ve kötü muameleye yol açmıştır” sözlerini kullandı.
‘ŞU ANA KADAR 9 KİŞİ SOYUT İDDİALARLA TUTUKLANDI’
Halkın direnişine polis saldırısı sonucu gözaltına alınan toplam 230 kişi olduğunu söyleyen Baykal, “Bu kişilerden 10 kişi avukat olarak belirlenmiştir, 10 avukattan 9 kişi ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmıştır. Bir avukatın ise gözaltı süresi uzatılmıştır. 52 kişinin ise serbest bırakıldığı bilgisi tarafımıza ulaştırılmıştır. 15 kişi savcılık ifadeleri alınmadan doğrudan tutuklanma talebiyle sevk edilmiş, 9 kişi soyut iddialar ve hukuka aykırı kararlarla tutuklanmıştır. Diğer kişilerin işlemleri devam etmektedir” şeklinde konuştu.
‘YAŞLI HASTA, ENGELLİ, ÇOCUK BİRÇOK KİŞİ GÖZALTINDA’
Temel hak ve özgürlüklerini bir yurttaş olmaktan kaynaklı olarak kullanan birçok kişinin haksız gözaltılara maruz kaldığını vurgulayan Baykal, “Gözaltı süreçlerinde eziyet ve işkence görmüştür. Yüzlerce vatandaş gözaltına alınması sırasında ters kelepçe takılmak suretiyle mevzuata aykırı şekilde uygulamalara maruz bırakılmış, binlerce kişiye orantısız şekilde TOMA’larla su sıkılmış ve bütün şehir biber gazı ile ablukaya alınmıştır. Kolluk tarafından orantısız şekilde yapılan müdahalelerde birçok kişi hayati risk oluşturacak şekilde yaralanmış ve kötü muamele ve işkenceye uğramıştır. Aynı süreçte birçok sivil toplum örgütlerine ulaşan ihbarlara göre gözaltına alınan çocuk, yaşlı, hasta, hamile, engelli olmak üzere yüzlerce kişinin eziyet gördüğü belirtilmiştir” ifadelerini kullandı.
‘HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATILMALI’
Gözaltında hala onlarca kişinin bulunduğunu belirten Baykal, “Gözaltına alınan insanlarımız haksız yere gözaltına alınmıştır. YSK kararıyla açığa çıkan durumda göstermiştir ki mazbata ile ilgili hukuk dışı süreçleri işletenler yaşananların sorumlusudur. Hiçbir kurum ve kişinin halkın iradesine sahip çıkan yaklaşımına olumsuz yaklaşmaması gerekir. Van halkı hukuk ve demokrasiye sahip çıkmıştır. Gözaltına alınan tüm yurttaşlarımız gecikmeksizin serbest bırakılmalıdır. Bu süreçte işkence ve kötü muamele uygulamış sorumlular hakkında gecikmeksizin hukuki süreç işletilmelidir” dedi.
Açıklama “Biji berxwedana Wan’ê, “Kayyımlar gidecek halk gelecek”, “Demokratik gösteri suç değildir” sloganları atıldı. Açıklama atılan sloganların ardından son buldu.