Van'ın Erciş ilçesinde 2011 yılında yaşanan depremlerin ardından hırsızlık vakalarında ciddi oranda artış yaşanmaya başladı. Hemen her gün bir işyerinin soyulması esnafları kaygılandırıyor. Esnaflar polisin tedbir almadığından yakınırken, şimdiye kadar yaşanan hırsızlık olayların çocuğunun failsiz kaldığına işaret ediyor. İki gün önce eski Vergi Dairesi Sokağı'nda yapılan soygun ise, esnafı çileden çıkarmaya yetti. Yaşanan durumu polise aktaran işyeri sahibi Tekin Çelik, polisin kendisine "Şikayetçi olsan da bir şey değişmez" dediğini iddia etti.
Deprem sonrası hırsızlık olayların artmasına şaşırdıklarını ifade eden Çelik, genelde cadde üzerinde ve sokaklarda bulunan mobese kameralarının çalışmadığından kaygılandıklarını söyledi. İki gün önce kendisine ait işyerinin soyulduğuna belirten Tekin, yaşanan hırsızlık durumu karşısında polislerin olay yerine geldiğini söyledi. Bir polisin kendisine "şikayetçi olup olmayacağını" sorduğunu kendisinin de şikayetçi olacağını söylediğini aktaran Tekin, polisin ise kendisine, "Şikayetçi olsan da bir şey değişmez" dediğini belirtti. Daha öncede birçok hırsızlık olayının yaşandığını bunun emniyete intikal etmesine rağmen herhangi bir sonuç alınmadığına dikkat çeken Tekin, "Yaşanan deprem bizi fazlası ile mağdur etti. Buna rağmen devletten bir şey istemedik. Bari devlet malımızı korusun" diye konuştu.
Cadde üzerinde mobese kamerası yokmuş!
Bir başka mağdur esnaf Çetin Barut, birkaç gün önce işyerini soyulduğunu belirterek, "İşyerim uzun bir süre levyeyle uğraşılması sonucu kapısı kırılmış. Delilleri karartmak için de işyeri ateşe verildi. Nedense adamlar işyerimi soyuyor, sonra da yakıyor. Ancak polisler bunu fark etmiyor. Erciş'in en işlek sokağı olan eski Vergi Dairesi Sokağı'nda ne hikmetse polisin mobese kamerası yok" diye belirtti. Siyasi olaylarda bütün mobese kameraların çalıştığına dikkat çeken Barut, ama hırsızlık olaylarında bu kameraların çalışmadığı ya da bulunmadığının altını çizdi.
Savcı öğüt vermekle yetindi!
Burhan Satar isimli esnaf ise, hırsızlığa karşı önlem alınması için savcılığa müracaat ettiklerini, ancak savcının kendilerine öğüt vererek, geri gönderdiğini söyledi. Satar, "Savcılık bize 'gidin işyerlerinize kamera taktırın' dedi. Benim işyerim zaten geçici, birkaç ay sonra yıkılır. Ne sigorta yaptırabiliyorum ne de kamera taktırabiliyorum. Devlet benim malımı mülkümü korumakla görevli değil mi, benden bunun için vergi almıyor mu? Neden beni korumuyor?" diye sordu. Satar, polisin üzerine düşeni yapması halinde hırsızlığın önleneceğini kaydetti.
'Huzurumuz yok'
Sinan Yigit isimli esnaf da, polisin bu konuda yetersiz ve duyarsız kaldığını belirterek, neredeyse polisin devriye attığına bile rastlamadıklarını aktardı. Yiğit, "Huzurumuz yok. Evimize gittiğimizde işyerimiz aklımızdan çıkmıyor. Sabah gelip işyerimizin kapısını sağlam gördüğümüzde nerdeyse yeri öpüp, Allaha şükür ediyoruz. Bu nereye kadar sürecek anlayamadım. Yetkilileri göreve çağırıyorum" dedi.
İlçe Emniyet Müdürlüğü yetkilileri ise, konu ile ilgili çalışmalarının olduğunu, ancak bu çalışmalar hakkında "güvenlik" nedeniyle fazla bilgi veremeyeceklerini ileri sürdü.