Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, bugün Bingöl'de halk buluşmalarına katılıyor. İlk durağı olan Sancak'ta 2Dilimizi yok sayan, doğamızı talan eden, belediyeyi borç batağına sürükleyenlerden hesap sorma günü 31 Mart’tır" diye konuştu. İkinci durağı olan Karlıova'da da DEM Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediyesi eş başkanı Kürt siyasetçi Gültan Kışanak'a ve eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a da selam gönderdi ve "31 Mart’ta Gültan başkanlara, Selahattinlere büyük bir müjde göndereceğiz.” dedi.

Erdoğan’dan ‘İsrail ile ticaret’ açıklaması: Kestik, kesiyoruz Erdoğan’dan ‘İsrail ile ticaret’ açıklaması: Kestik, kesiyoruz

SANCAK'TA COŞKULU KARŞILAMA

Bakırhan'ın Sancak beldesindeki seçim çalışmalarına DEM Parti Bingöl Belediye Eşbaşkan adayları Aydın Bürçün ve Çiçek Ariç ile Sancak Belediye Eşbaşkan adayları Selahattin Koçin ve Arzu Köysüren de Bakırhan'a eşlik etti. Bakırhan ve beraberindekiler, belde girişinde davul ve zurnalarla karşılandı. Karşılamada, “Her DEM direniş, her DEM özgürlük” ve “Bijî berxwedana zindanan” sloganları atıldı.

'ALEVİLERİN İNANAÇLARINI YAŞAYABİLMESİ İÇİN TEK BİR HİZMET YOK'

Sancak'daki parti binası önünde konuşan Bakırhan, "Çok şirin ve güzel bir beldemiz var, ama içeri girdiğimiz zaman gerçekten bir hizmetsizlik var” dedi. Bakırhan, AKP’li belediyelerin hizmet sağlamadığını belirterek, "Buranın insanı bizim insanımızdır. Diğer Kürt illerindeki baskıyı yaşamış bir halkımızdır. Erdoğan deprem bölgesinde ‘oy vermeyenlere hizmet yok’ diyordu, ama buradan soralım. Yıllardır kendisinde olan Bingöl ve Sancak belediyelerinde ne yaptılar? Altyapı sorunu devam ediyor, su sorunu devam ediyor. Burada Aleviler yaşıyor. İnançlarını yaşayabilmeleri için tek bir hizmet yok” dedi.

Partisine destek isteyen Bakırhan, "Eğer Sancak Belediyesi’ni biz alırsak emin olun Mardin, Diyarbakır ve Van Büyükşehir belediyelerinin olanaklarını burayı kalkındırmak için seferber edeceğiz" diye kaydetti. “Partimiz sizin diliniz için mücadele ediyor” diyen Bakırhan, “İki kelime Kürtçe konuştuğumuz için ‘bilinmeyen dil’ diyor Meclis Başkanı. İktidarın küçük ortağının Şeyh Said'e söylediği hakaretleri söylemek istemiyorum” dedi

'HESAP SORMA GÜNÜ'

31 Mart'ın 'hesap sorma günü' olduğunu belirten Bakırhan şöyle konuştu:

Bakırhan, şunları söyledi: "Kürt’ün evi, kardeşi DEM Parti'dir. 31 Mart’ta kendi canlarınıza oylarınızı vermenizi bekliyoruz. Sancak 20 yıldır görmediği hizmetleri görecek, gençlerimiz göç etmeyecek. Dilimizi yok sayan, doğamızı talan eden, belediyeyi borç batağına sürükleyenlerden hesap sorma günü 31 Mart’tır."

'KİMSEDE TAKAT KALMADI'

Bakırhan'ın ikinci durağı Karlıova oldu. Buradaki halk buluşmasında konuşan Bakırhan şöyle konuştu:

“Karlıova’da hastane var ama cihaz yok. İnsanlarımız hastalandığı zaman ya Erzurum’a giderken ya da Bingöl’e giderken yaşamlarını yitiriyor. Böylesi bir ilçede uzman doktor olmaz mı? Dört bir yanından dere akıyor ama insanlar musluğundan temiz su kullanamıyor. Karlıova’dan Erdoğan’a sesleniyoruz; 2004’ten beri Bingöl AKP’de. Karlıova da AKP’de. Sana oy vermeyene hizmet vermiyorsun ama verene de hizmet vermiyorsun”

“Kürtlerin yaşadığı yere aş götürülmez, iş götürülmez. Kürt’ün yaşadığı yerde zulüm var, göç var. İş bulamayan arkadaşlarımız metropollere gidiyor. Silikoziz hastalığına yakalanıyorlar. Sadece Karlıova’da 28 arkadaşımız bu hastalıktan yaşamını yitirdi. Onların katline sebep olan AKP-MHP iktidarıdır. Niye insanlarımız doğduğu yerde iş bulamıyor? Kürtsüzleşsin istiyorlar. Bu ülkede halkın, emekçilerin iktidarına ulaştığımız gün yaşadığımız yerlerde aş bulacağız, iş bulacağız. Gençlerimiz Karlıova’da et, ekmek kuyruklarına girmeyecek. Karlıova hayvancılık bölgesi ama insanlar ucuz et alabilmek için kuyruklara giriyor. Kimsede alım gücü bırakmadınız. Türkiye’nin ekonomisini, AKP’lilere bir avuç sermayelere peşkeş çekerek ülkeyi yaşanmaz bir hale getirdiniz. 10 bin lirayla Bilal Erdoğan geçinsin hadi eyvallah. Artık idare edecek hal kalmadı, kimsede takat kalmadı."

'EN İYİ CEVABI 31 MART'TA VERECEĞİZ'

Bakırhan konuşmasının devamında, halen hapiste olan DEM Parti'nin Ankara Büyükşehir Belediyesi eş başkanı Kürt siyasetçi Gültan Kışanak'a ve eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a da selam gönderdi ve şöyle dedi:

"Bin yıllardır bu topraklarda yaşayan sizin anadilinizi yok sayıyorlar. Bunlar Kürt halkının seçtiği belediyelere kayyım atarak, irademize, geleceğimize düşman. Bu seçimler o yüzden bir vesiledir. DEM Parti Kürt halkının geleceğidir, dilidir, geçmişidir, onurlu eşit haklarla bu ülkede insanca yaşama hakkının savunan tek partidir. Bingöl bir deprem kenti. 2002’den beri deprem bölgesi için herhangi bir önlem aldıklarını gördünüz mü? Deprem vergilerini 5’li çeteye peşkeş çektiler. Buna karşı en iyi cevabı 31 Mart’ta vereceğiz. Kanîreş’i yeniden demokratik yerel yönetimlerle buluşturacağız. Bizde yolsuzluk, hırsızlık yok. Biz Kanîreş’in her bir kuruşunu kendi gözümüzden daha iyi sakınırız. Burada belediye var mı, yok mu fark ediyor musunuz? Neden Kanîreş’e üvey evlat muamelesi yapılıyor? Nerede belediye başkanı? Kendi keyfine bakıyor. Onun Kürt diliyle, Kürtlerle alakası yok. Varsa yoksa koltuk ve onun minnetleri. Selahattin Demirtaşlar, Gültan Kışanaklar sizin için, dilinizi konuşasınız diye cezaevinde. Kanîreş’te 31 Mart’ta Gültan başkanlara, Selahattinlere büyük bir müjde göndereceğiz.”

ERDOĞAN’A ÇAĞRI

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin iç ve dış tehditlerin tanımlandığı Türkiye’nin gizli Anayasası olarak nitelendirilen ve “Kırmızı Kitap” olarak da adlandırılan Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi’nin güncellenmesine ilişkin sözlerine ilişkin Bakırhan, şu çağrıda bulundu: “Erdoğan diyor ki ‘kırmızı kitap güncellensin.’ Kırmızı kitap Türkiye’nin gizli Anayasası’dır. Kürt dilini konuşmasın, hizmet görmesin, asimile edilsin, Kürdistan coğrafyası Kürtsüzleştirilsin kitabıdır. Bu kadar vahşet yetmezmiş gibi herhalde kökümüzü kazıyacaklar. Bunlar ikiyüzlüdür. Siz Şeyh Said’in torunları dilinizden vazgeçecek misiniz? O zaman bunların karşısında olanları 31 Mart’ta sandığa gömme zamanı. Türkiye’nin kırmızı kitaplara değil barış kitaplarına ihtiyaç var. Erdoğan’a çağrımdır; Türkiye’de barışın kitabını hep birlikte yazalım.” (MA)