Ailesini ziyaret etmek amacıyla gittiği Halep kentinden 25 Ekim’de Federe Kurdistan Bölgesi’ne dönerken Pêşxabûr (Sêmalka) Sınır Kapısı’nda KDP’ye bağlı birimler tarafından alıkonulan Rojnews'in Arapça editörü Süleyman Ahmet'ten 140 gündür haber alınamıyor. Ahmet’in Duhok kentine götürüldüğü bilgisi edinilmesi üzerine avukatları Duhok Asayişi’ne başvurdu. Burada gayri resmi olarak Ahmet’in ellerinde olduğu kabul edilse de avukatları ile görüştürülmedi. Tepkiler üzerine 6 gün sonra açıklama yapmak zorunda kalan Duhok Asayişi, “istihbarat faaliyeti yürütmekle” suçlasalar da Ahmet’in ellerinde olmadığını savundu. 

Bunun üzerine başvuru yapılan Duhok Hakimliği, avukatlarının Ahmet’le görüşebilmelerine dair karar verdi. Bu kararla da Ahmet’in gözaltında tutulduğu resmi olarak kabul edilmiş oldu. Ellerindeki kararla Duhok Asayişi’ne giden avukatlar, Ahmet’le görüştürülmedikleri gibi fiziki şiddete varan saldırı ve tehditlerle karşılaştı. Saldırı ve tehditlere rağmen araştırmalarını sürdüren avukatlar, Ahmet’in KDP’nin istihbarat kurumu olan Parastin’in gayri resmi gözaltı merkezlerinden birinde tutulduğu bilgisine ulaştı.

Oluşturulan Süleyman Ahmet’i Savunma Grubu üyesi olan avukatlar, bugüne dek resmi olarak 10’u aşkın başvuruda bulundu. Ancak müvekkilleri ile görüştürülmedikleri gibi durumuna dair kendileriyle hiçbir bilgi paylaşılmadı.

Yaşamına dair endişelerin her geçen gün arttığı Gazeteci Ahmet’in avukatı Nerîman Ahmet Reşîd ile annesi Sultane Ahmet MA’ya konuştu. 

GÖRÜŞME GİRİŞİMLERİ ENGELLİNİYOR 

Avukat Nerîman Ahmet Reşîd, alıkonulan müvekkili Süleyman Ahmet'le görüşmek için bugüne dek birçok girişimde bulunduklarını, fakat yetkililerin müvekkilleriyle görüşme girişimlerini engellediğini dile getirdi. Reşîd, “KDP’ye bağlı asayiş güçleri dosyaya erişmemizi engelliyor. Müvekkilimizle görüşmek hakkımız olmasına rağmen görüşmemize izin vermiyorlar" dedi.

‘KDP, BU HUKUKSUZLUĞUN SON BULMASINA İZİN VERMİYOR’ 

Bu yaklaşımla KDP’li yetkililer ve güvenlik güçlerinin Irak'ın temel yasalarını ihlal ettiğini söyleyen Reşîd, "Süleyman Ahmet’in neden gözaltına alındığını hâlâ bilmiyoruz. Ahmet'in güvenlik anlamında hiçbir sorunu yok. Rojava’ya resmi olarak gitti ve resmi olarak geri döndü. Şu ana kadar gözaltına alınma nedenini açıklamadılar ve kamuoyuyla da paylaşmıyorlar. KDP, bu hukuksuzluğun ortadan kalkmasına izin vermiyor. Irak ve Güney Kürdistan yasalarına göre tutuklanan herkesin en kısa sürede avukatlarıyla görüşüp avukatının müvekkilinin dosyasını görebilmesi gerekiyor. Asayiş güçleri sadece ‘bizde değil’ demekle yetiniyor. Şu ana kadar 10 defa başvuru yaptık ama engelliyorlar. Onlar tarafından gözaltına alındığına dair elimizde net bilgiler var” diye belirtti.

‘ENDİŞELİYİZ!’

Reşîd, hakkında bilgi alamadıkları müvekkilinin “can güvenliği ve sağlığı konusunda endişe duyduklarını” da ifade etti 

“KDP Asayişi’nin kontrolündeki cezaevinde kalan kişinin durumunun otomatik olarak kötüdür. Çünkü insan haklarına uygun inşa edilen bir cezaevi değil. Hiçbir şeye tahammülleri yok” diyen Reşîd, Irak parlamentosuna, ülkedeki insan hakları örgütleri ve uluslararası kurumlara Ahmet konusunda harekete geçme çağrısında bulundu. 

ANNESİ: YÜREĞİM YANIYOR

DFG ve MKG: Gözaltındaki gazetecileri serbest bırakın DFG ve MKG: Gözaltındaki gazetecileri serbest bırakın

Süleyman Ahmet'in annesi Sultane Ahmet ise, 140 gündür haber alamadığı oğluna dair yetkililerin ve ilgili kurumların sessizliğine isyan etti.

Sultane Ahmet, “Herkes susuyor, kimse ses çıkarmıyor. Lütfen durumunun ne olduğunu bana bildirin. Cezaevindeyse cezaevinde desinler. Yüreğim yanıyor. Oğlumdan bir haber almak istiyorum” sözleriyle oğlundan haber almak istediğini ifada etti.

MA / Zeynep Durgut