3 Hizbullahçının 20 Ekim 2023 yargılamanın yenilenmesi gerekçesiyle tahliye edildiği ortaya çıktı.

Sözcü gazetesinden Özgür Cebe'nin haberine göre, Kapatılan Diyarbakır 2 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesinde yargılanıp “Türkiye Cumhuriyeti Anayasal düzenini silah zoruyla yıkarak yerine Şerri esaslara dayalı İran modeli bir İslam devleti kurmak amacıyla vahim nitelikte silahlı eylemlerde bulunmak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılan ve bu cezaları Yargıtay tarafından onanarak kesin hükme bağlanan Hizbullahçı İsmail Yoldaş, Mehmet Salih Salamboğa ile Mehmet Nesih Salamboğa’nın 20 Ekim 2023 günü haklarındaki infazın durdurularak yargılamanın yenilenmesi gerekçesiyle tahliye edilerek serbest bırakıldıkları ortaya çıktı.

Bu üç Hizbullahçıdan Mehmet Salih Salamboğa’nın aynı zamanda Gaffar Okkan suikastına katılan tetikçilerden Bedran Salamboğa’nın ağabeyi olduğu belirlendi. Bedran Salamboğa’da ağabeyi gibi Okkan cinayetinden hüküm almasına rağmen tahliye edilmişti.

AVUKATSIZ İFADE YENİDEN YARGILAMA SEBEBİ SAYILDI

Tahliye edilen 3 hükümlü tetikçinin, Diyarbakır merkeze bağlı Güleçoba Köyü Hatuni mezrasında televizyon izlemenin günah olduğu gerekçesiyle 3 köylüyü öldürmekten mahkum oldukları öğrenildi. Mahkeme tahliyeye gerekçe olarak da “dinlenmeyen tanık ifadelerinin ortaya çıkmış yeni güçlü delil” olduğunu, bu kişilerin dinlenerek yeniden yargılama taleplerinin esastan kabul edilebilir olduğunu belirtti.

Mahkeme, cinayet suçlarıyla ilgili itiraflarda bulundukları gözaltı ifadelerinin alındığı sırada avukat bulundurulmadığı için sanıkların müdafii yardımından da yararlanmadıkları için yargılamanın yenilenmesi şartlarının oluştuğunu tahliye kararına gerekçe gösterirken, zorunlu müdafilik 1 Haziran 2005’te yürürlüğe giren TCK’yla birlikte hayata geçirildi. Tetikçilerin yargılandıkları tarihte zorunlu müdafilik yasal olarak yürürlüğe girmemesine rağmen mahkeme bu gerekçe ile tetikçileri serbest bıraktı.

Bu üç Hizbullahçının, 2020-2022 tarihlerinde de iki kez infaz durdurma ve yeniden yargılama talebinde bulundukları, mahkemenin ise şartları oluşmadığı gerekçesiyle bu talebi reddettiği, ancak mahkeme heyetinin bu yıl değişmesiyle birlikte daha önce ret kararı verilen üç Hizbullahçının oy çokluğuyla tahliye edildikleri bildirildi.

CAN ATALAY HÜKÜMLÜ DİYE TAHLİYE EDİLMEMİŞTİ

Üç tetikçinin tahliye olduğu gün milletvekili seçilerek dokunulmazlık elde eden Avukat Can Atalay’ın tahliye talebiyle ilgili dosyası da İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne gönderilmişti. Daire AYM’nin ihlal kararına rağmen tahliyenin mümkün olamayacağını, çünkü Atalay’ın cezasının onanıp kesinleştiği için hükümlü olduğunu ısrarla vurgulamıştı.

Oysa aynı günlerde tahliye edilen bu üç tetikçinin de ağırlaştırılmış müebbet hapis hükümlüsü olmalarına rağmen tahliye edilmeleri dikkatlerden kaçmadı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da, Can Atalay’ın tahliyesine engel olarak hakkındaki mahkumiyet karının kesinleşmiş olmasını gerekçe göstermişti.

BİR HAKİM TAHLİYELERE KARŞI ÇIKTI

Oy çokluğuyla alınan bu karara heyetin bir üye hakimi tetikçilerin tahliye edilmemeleri gerektiği yönünde muhalif kaldı.

YAKLAŞIK 300 SANIK TAHLİYE EDİLMİŞTİ

Diyarbakır ve Batman başta olmak üzere bölgede yüzlerce cinayet işleyen, aralarında Emniyet Müdürü Gaffar Okkan suikastı faillerinin de bulunduğu yaklaşık 300 Hizbullah tetikçisi, ağırlaştırılmış müebbet hapis hükümlüsü olmalarına rağmen 2018-2023 yılları arasında tahliye edildi.

Haklarındaki mahkûmiyet kararları Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmesine rağmen, Hizbullah tetikçileri adil yargılanmadıkları, gözaltında işkence gördükleri, avukatsız ifadelerinin alındığı gerekçesiyle yargılandıkları mahkemelere toplu başvurular yaparak yargılamanın yenilenmesi ve haklarındaki infazın durdurulması talebinde bulundu. Bu talepler jet hızıyla yerine getirildi ve yaklaşık 300 tetikçi hakkında infaz durdurma kararı verilerek serbest bırakıldı. Bir elin parmağını geçmeyecek sayıda kalan tetikçilerin de serbest kalması için sürecin 3 ay öncesine kadar da devam ettiği ortaya çıktı.