Güncel

Hasta tutuklu Demir’in eşi: Ölüme terk ettiler

Abone Ol

İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre, cezaevlerinde 604’ü ağır olmak üzere toplam bin 605 hasta tutuklu bulunuyor. Geçtiğimiz yıl toplam 50 hasta tutuklunun yaşamını yitirdiği cezaevlerinde bu yılın ilk 9 ayında ise 20’si hasta tutuklu olmak üzere toplam 38 tutuklu yaşamını yitirdi. Devletin demir parmaklıklar arkasında tutmaya devam ederek ölüme hasta tutsaklardan biri ise Abdurrahim Demir. 

12 Ekim 1995 yılında pazarcılık yaptığı İstanbul Okmeydanı’ndaki tezgahı başında gözaltına alınan Abdurrahim Demir, gözaltında kaldığı 13 gün boyunca gördüğü ağır işkence nedeniyle vücudunda ağır yaralar oluştu. 25 Ekim günü çıkarıldığı Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından TCK'nın 125. maddesi kapsamında olan "Devlet topraklarının tamamını veya bir kısmını yabancı bir devletin hakimiyeti altına koymaya veya devletin istiklalini tenkise veya birliğini bozmaya veya devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırma” suçlaması ile tutuklandı.

DGM ‘MÜEBBETE’ MAHKUM ETTİ

İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianame doğrultusunda yapılan yargılama sonucunda 27 Aralık 2007 tarihinde de ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ancak Yargıtay 9’uncu Ceza Dairesi, Demir hakkındaki kararı 10 Kasım 2008’de bozdu. Bu kararla birlikte Demir’in İstanbul 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılamasına başlandı.

AİHM KARARI

Yargılama devam ederken avukatları, Demir’in gözaltında iken avukatının bulunmaması, uzun tutukluluk ve maruz kaldığı işkence dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu. 19 Ocak 2010’de dosyayı karara bağlayan AİHM, ‘hak ihlali’ kararı ile Türkiye’yi mahkum edip, Demir’in bir an önce serbest bırakılmasını tavsiye etti.

İKİ YIL SONRA YENİDEN TUTUKLANDI

AİHM kararı ile 9. Ağır Ceza Mahkemesi, uzun tutukluluk gerekçesiyle 4 Ocak 2011’de Demir’in tahliyesine karar verdi. Devam edilen yargılama neticesinde 27 Aralık 2012’de ‘ağırlaştırılmış müebbet’ cezası verilen Demir, kararın üst mahkemece onanması ile birlikte yeniden tutuklanıp, cezaevine konuldu.Toplam 23 yıldır cezaevinde tutulmasından ötürü sağlık durumu giderek kötüleşen Demir’in sol böbreği iflas etmiş durumda, sağ böbreği ise yüzde 37 oranında çalışmıyor. 

ÖLMESİNİ BEKLİYORLAR

Eşinin bunca yıldır haksız ve hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutulduğunu dile getiren Nezahat Demir, kalp ameliyatı geçiren eşinin yaşadığı böbrek yetmezliği nedeniyle sağlık durumunun kötü olduğunu belirtti. 58 yaşında olan eşinin vücudunu saran hastalıklarla baş etmesinin güç olduğunu söyleyen Demir, bu duruma dair isyanını, “Durumu çok kötü şu an. Hastane tarafından ‘cezaevinde kalamaz’ denmesine rağmen tahliye edilmiyor. Cezaevi idaresi sürünüp, ölmesini bekliyor. Bunun başka bir açıklaması yok. Bu büyük bir adaletsizlik” sözleriyle dile getirdi.

BÖYLE Mİ YOK EDECEK?

“Bu yaşta birinin orada bu hastalıkla ne kadar yaşar ki? Virüs bulaşırsa ne olur?” diye soran  Demir, şunları ekledi: “Geçen haftaki telefon görüşmemizde sesi çok kötü geliyordu. Zaten bir yıldır görüşemiyoruz. Durumu ne derece kötü bilmiyoruz. Salgın başladığından beri açık görüşe gidemiyoruz. O da biz üzülmeyelim diye durumunun kötü olduğunu söylemiyor. Belki de şu an diyaliz makinesine de alınmış. Böyle birini niçin tutuyorlar? Devlet dışarıda yok edemediğini böyle mi yok edecek? Resmen ölüme terk ediliyor.” Demir, son olarak durumu her geçen gün kötüye giden eşinin serbest bırakılmasını talep etti. 

Mezopotamya Ajansı / Mehmet Aslan