Van’da Medeniyetler Beşiğinde Kayıp Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Kültür Derneği (MEBYA-DER) 1’inci Olağan Kongresi'ni gerçekleştirdi. Beyaz Saray Düğün Salon’unda düzenlenen kongreye Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gurup Başkanvekili ve Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan, HDP Van milletvekilleri Murat Sarısaç ve Muazzez Orhan, Tevgera Jinen Azad (TJA) aktivistleri, Van Barış Anneleri Meclisi üyeleri, HDP'li yöneticiler ile çok aile katıldı.
Saygı duruşuyla başlayan kongrede konuşan HDP Gurup Başkanvekili Fatma Kurtulan, kurulan derneğin önemine vurgu yaptı. PKK'nin Kürt sorununu oluşturan bir etken olmadığını söyleyen Kurtulan, "Nerdeyse cumhuriyetle yaşıt olan Kürt sorununun geldiği boyut bizleri ortaya çıkardı. Acımasız bir savaşı ortaya çıkardı. O savaşta yaşamını yitirenler için kimisi 40 bin diyor, kimisi 50 bin kişi diyor. Tek bir insanın bile yaşamını yitirmemesi önemlidir. Kıymetlidir. Canlar toprağa düşüyor; ama öyle bir hal ki cenazelerini bulanların dahi kendini şanslı hissettiği bir dönemden geçiyoruz. Bazılarımız cenazelerimizi bulamıyoruz. Onlara ulaşmaya çalışıyoruz” dedi.
‘TARTIŞILIR DURUMA GELDİ'
Kürt halkının mücadeleyle birlikte geldiği düzeye dikkati çeken Kurtulan, “Dünyanın her yerinde artık Kürt sorunu sadece Türkiye’de Kürt sorunu değil. Dünyanın her yerinde Rojava'daki Kürdü, Irak'taki Kürdü, İran'daki Kürdü, Türkiye'deki Kürdü tartışır duruma geldi. Artık ne olursa olsun Kürt sorunu o ya da bu masa etrafında tartışılır durumdadır. Türkiye’de de biliyorsunuz birçok dönemde Sayın Öcalan’ı esas alıp görüşmelerin olduğu dönemler oldu. 93’ten bu yana Sayın Öcalan'ın ‘Ben silahı zorunlu olarak elime almak durumunda kaldım; ancak ben artık silahın dışında da diyalogla çözümü tartışabilirim’ diye çağrılar yaptığını biliyoruz. 93’ten bu yana adımlar atılıyor. O zamandan bu yana 7-8 kez birçok Türkiye liderinin bulunduğu iktidarlara PKK hareketi ateşkes çağrıları yaptı" dedi.
'TÜRKİYE SAVAŞIN HER BOYUTUNU YAŞIYOR'
"Çözüm süreci" döneminde yaşananlara dikkat çeken Kurtulan, “İmralı görüşmelerinde de Sayın Öcalan darbe dinamiğinden söz etti. ‘Eğer bu kez barış olmazsa, çözüm olmazsa Türkiye’yi ciddi bir süreç bekliyor’ dedi. 15 Temmuz darbe girişimi gerçekleşti. Cizre'de insanlar bodrumlarda diri diri yakıldı. O günden bu yana Türkiye belini doğrultamıyor. Katmerli olarak Türkiye savaşın her boyutunu yaşıyor” diye konuştu.
'HUKUK AYAKLAR ALTINDA'
PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin ülke açısında tıkanan bir süreç olduğunu belirten Kurtalan, şöyle devam etti: "Geldiğimiz noktada yine biz haklı çıktık. Ülkede şu an bir sosyal medya hesabını kullanan insan da cezaevinde, 'Kürt sorunu çözülsün' diyen insan da cezaevinde. 'Ülkede ekonomik kriz var, zamlar var’ diyen insan da cezaevinde. Dün gezi direnişinde gezi davasında yargılanan birinin şahsında yine bir hukuk katliamı yaşandı. Mevcut hukuk ayaklar altında. Anayasa yetmiyor, değiştirelim. Türkiye’nin tüm renklerini kapsayan demokratik bir anayasa yapalım. Biz çalışmalarımızı bu eksende yoğunlaştırırken, onlar mevcut anayasayı da ayaklar altına alıyor. Ekonomik kriz diz boyu. Artık insanlar Meclis'in kapısına kadar gelip ‘çocuklarım aç, geçinemiyorum’ deyip kendini yakıyor. Toplu olarak intihar ediyor. Kendisini öldürmekle yetinmiyor, ‘ben ölürsem ailem ne olur' diye ailesini de öldüren insanlar, artık AKP’nin bu zulmünden kaynaklı toplu intihar ediyor."
'TECRİT DEMOKRASİYE DARBEDİR'
Kürt sorunun demokratik çözümü için PKK Lideri Öcalan'a uygulanan tecride son verilmesi gerektiğini belirten Kurtulan, şöyle devam etti: "Bunun için mücadele verilmesi gerekiyor. Mutlaka herkesin durduğu yerde, bulunduğu yerde mücadele yürütmesi lazım. Tecrit demokrasiye vurulan bir darbedir. Sayın Öcalan konuştuğu zaman tüm Türkiye konuşuyor. Sayın Önalan konuşunca, dünyaya yansımaları olurken ona tecrit uygulamak, demokrasinin kapısına kilit vurmak anlamına gelir. Mücadelemizi bu paralelde büyütmemiz lazım."
Konuşması ardından tek liste ile gidilen seçimde MEBYA-DER Eşbaşkanlığına Gülistan Önver ve Savaş Encü seçildi.