Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla.
Rahmet ve mağfiretin sağanak sağanak cihanın üzerine yağdığı, imanın huzur ve sükûnetle kalpte zirve yaptığı, af ve mağfiret kapılarının kullara açıldığı Beraat Kandiline kavuşmanın ve idrak etmenin mutluluk ve sevincini yaşamaktayız.
Hiç şüphesiz ki Beratın en derin anlamı af ve bağışlanmadır. Sevgili Peygamberimiz (sav) bu gecede Allah’a çokça ibadet edilmesini, gündüzünde ise oruç tutulmasını tavsiye etmiş ve bu gece güneş batınca Allah Teâlâ’nın dünyaya rahmetiyle tecellî ederek fecre kadar: “Bağışlanmak dileyen yok mu, onu bağışlayayım! Rızık isteyen yok mu, ona rızık vereyim! Belâya dûçar olan yok mu, ona afiyet vereyim!..” buyurduğunu bizlere müjdelemiştir.
Fitne ve fesadın her tarafı sardığı bu dönemde, kurtuluş yolunun Allah’ın emirlerine sarılmak ve ona yönelmekten geçtiğini, günahlarla kirlenmiş kalplerin, katliamlarla harap olmuş dünyanın ve isyanlarla rahmetten uzak olmuş mahlûkların, rahmet kapılarına iltica ederek af ve mağfiret dilemekten geçtiğini bilmek durumundayız.
Sarsılan ruh dünyamızı yeniden onarmanın, mazlumların gözyaşlarının dinmesinin, İslam kardeşliğinin tesis edilmesinin yolu ancak İlahi kelam Kur’an-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyye’ye tabi olmaktan geçer.
Bugün yeryüzünde işlenen cürümler ve yapılan katliamlar, insanlığın ne kadar yaratılış gayesinin dışına çıktığının bir eseridir. Sonsuz rahmet sahibi olan Rabbimiz, biz kullarına bu mübarek geceleri birer kurtuluş vesilesi kılmıştır. O halde bize verilen bu ulvi nimetin şükrünü eda etmek üzere, beraati, ona olan kulluğumuzun şahidi kılalım. Tekbir ve kıyamlarımız, rüku ve secdelerimiz kulluğumuzun ispatı olsun.
Gözyaşlarımız bu gece; günahlarımızın hamalı olan bedenimiz, suskun ve paramparça olmuş ümmet, kaybettiğimiz kardeşliğimiz, muhtaç olduğumuz vahdet ve birliğimiz için aksın.
Bu mübarek gecenin, günahlarımızın affına, nefsin esaretinden ilahi özgürlüğe, zalim ve zorbaların elinde tutsak olan mazlum ve Müslümanların dünya ve ahret beraatına, İslam coğrafyasında akan kanın bir an önce durmasına, ilahi rahmetten uzaklaştıran bütün amel ve davranıştan alıkoymasına, insanlığın huzurunu tehdit eden şiddet ve savaşların son bulup yerine barış, huzur ve
adaletin kaim olmasına, kardeşliğimizin pekişmesine vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum.