Van Haberleri

Van'da Depremzedeler temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor

VAN - Depremin yaşandığı Başkale'de en büyük mağduriyeti kadın ve çocuklar yaşıyor. Temel ve kişisel ihtiyaçlarını karşılayamayan kadınlar, barınma alanlarının kurulması ve sorunlarının çözülmesi için duyarlılık çağrısında bulundu.

Abone Ol

İran’ın Türkiye sınırındaki Xoy kentinde meydana gelen, Van’ın Başkale ilçesinde ise 10 kişinin yaşamını yitirmesine ve 5 mahallede büyük yıkıma neden olan depremin üzerinden 10 gün geçti. Depremden en çok etkilenen kadın ve çocuklar, temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Böğrüpek (Xanîk) Mahallesi’ndeki deprem mağduru kadın ve çocuklar, banyo, lavabo, hijyen ihtiyaçlarını karşılayamazken, soğuk çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor.

SOĞUKTAN UYUYAMIYORLAR

Yıkım sonrası içinde bulundukları zorlu yaşam koşullarını anlatan Ayten Yörük, duyarlılık çağrısında bulundu. Soğuk hava koşullarına dikkat çeken Yörük, “Hepimiz buz ve karın üzerinde yaşıyoruz. Eşim yaşlı olduğu için çalışmıyor. Yıkılan evlerimizin yerine yeniden ev yapılmasını istiyoruz. En büyük sorunumuz üşümek, çünkü üşümekten uyuyamıyoruz. Çadırlar karın içinde kurulmuş ve her yer çamur. Çadıra her girip çıktığımızda her yer çamur oluyor. Çadırlar küçük olduğu için rahat uyuyamıyoruz. Yine ekmek pişirecek yerimiz yok, bakkaldan aldığımız kuru gıda ve gelen yemeklerle karnımızı doyurmaya çalışıyoruz" şeklinde sıraladı. 

Bu koşullar altında kişisel ihtiyaçlarını da karşılayamadıklarını ifade eden Yörük, “Çocuklarımızı yıkayamıyoruz, çocuklarımızı bu soğuk havada çamurun içinde yıkamaya çalışıyoruz. En büyük sorunumuz yıkanamamak” diye ifade etti.

EKMEK PİŞİREMİYORLAR

Temel ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını belirten Nazan Yörük, “Depremden bu yana çocuklarımın halen banyosunu yaptıramadım. Yine çocuklarıma ekmek pişireceğim bir yer yok ve bize gelen yardımlarla doymaya çalışıyoruz. Bir elektrik sobası bile yok. Ben sabaha kadar çocuklarım üşümesin diye sobanın üzerine tezek ekliyorum. Dün gece soba dumanı çadıra sızdı ve sabaha kadar uyuyamadık. Çadırın içerisinde korktuğumuz için elektrikli soba kullanamıyoruz. Depremde en büyük sıkıntıyı kadınlar çekiyor. Benim bir çadırım olduğu için kendimi şanslı hissediyorum. Bazı çadırlarda 6 kadın birlikte kalıyor. Yine yemek pişirebileceğim bir yer yok. Bize yemek yardım yapıyorlar ama bazen yetmediğinde yemek yapacak bir imkanımız yok” diye konuştu.

'GİYECEK ELBİSEMİZ YOK'

Çadırlardaki yaşam koşullarına zor olduğunu dile getiren Nişan Kaya da, "Bu sorunların yanında bir de depremden bu yana yıkanamıyoruz. Yine giyecek elbisemiz yok. Üzerimizdeki elbiseleri yıkayacak bir imkanımız da yok. Kir ve çamur içerisinde hayatımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Günlük olarak gelen yardım yemeği ile karnımızı doyurmaya çalışıyoruz. Bize konut yapılmasını istiyoruz çünkü çadırlarda yaşam koşulları çok zor. Konut olsa hem rahat olur hem de bütün işlerimizi kendimiz halledebileceğimiz koşullarımız oluşur. Çadırlarda hiçbir ihtiyacımızı gideremiyor, kimi zaman soğukta yatmak zorunda kalıyoruz. Zehirlenme korkusundan sobaya kömür atamadığımız için tezekle ısınmaya çalışıyoruz. Tezek iyi ısıtmadığı için sabaha kadar sobanın etrafında oturmaktan başka şansımız kalmıyor" diye belirtti. 

EN BÜYÜK SIKINTI BANYO VE TEMİZLİK

Yagün Öztunç ise depremden sonra hem kendilerinin hem de çocuklarının banyo ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını ifade ederek, “Depremin üzerinden bunca süre geçti ama halen çocuklarımın banyosunu yaptırmadım. En büyük sıkıntımız banyo ve temizlik. Bu sıkıntılarımızın giderilmesini istiyoruz” dedi.