Türkiye’de koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle mart ayında uzaktan eğitime geçilmişti. Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden dersler verilirken, binlerce öğrenci imkanı olmadığı için eğitime ulaşamadı. 2020-2021 eğitim ve öğretim yılı bu hafta itibariye başladı. Fakat EBA sistemi ilk günden çöktü. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, EBA’nın çökmesini “Bu iyi bir haber, demek ki yüzbinlerce öğretmen ve öğrenci EBA’yı kullanıyor” diye değerlendirirken,  EBA’nın gerekli alt yapıya sahip olmadığını söyleyen Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (SES) Van Şube Kadın Sekreteri Funda Bozkurt, yüz yüze eğitime geçmeden önce alınan tedbirlerin yeterli olmadığını dile getirdi.

'OKULLARDA POZİTİF VAKA ORANI YÜKSEK'

Pandemi sürecinde MEB'in eğitim için yaptığı planlamalarda ciddi sorunlar yaşandığını söyleyen Bozkurt, Eğitim Sen olarak gerekli koşullar oluşturduktan sonra yüz yüze eğitimde ısrarcı olduklarını belirtti. Pandemi sürecinde öğrencilerin ciddi sorunlar yaşadığını kaydeden Bozkurt,“Eğitim hayatından kopuş, materyallerin eksik olması, eğitim içeriğinin yetersiz olması ve çocuk işçiliğinin artmasının farkındayız. Bu farkındalıklardan yola çıkarsak Eğitim Sen olarak şartlar olgunlaşırsa yani pandemi yeterince kontrol altına alınırsa, okullarda hijyen, mesafe, sınıf mevcutları, öğretmen atamaları, her okula bir sağlık ekibinin atanması, yüz yüze eğitimi bir tık daha aşmış olmamızı sağlamış olacak. Ama gördüğümüz kadarıyla bunlardan çok uzaktayız.  Okulların birçoğunun bıraktığımız gibi devam ettiğini, gerekli önlemlerin alınmadığını gördük. Bu dönem Eğitim Sen’in de tespit ettiği okullarda pozitif vaka oranı yüksek. Ülkenin birçok yerinde bize pozitif vaka bilgisi geldi” diye konuştu.

'ALINAN ÖNLEMELER YETERLİ DEĞİL'

Pandemi sürecinde en büyük sıkıntının fırsat eşitsizliği olduğunu vurgulayan Bozkurt, kırsal kesimlerde öğrencilerin eğitim için gerekli materyallere ulaşamadığını aktardı. Bozkurt, yüz yüze eğitimlerin başlaması için alınan önlemlerin yetersiz olduğunun altını çizerek, “Sınıflar seyreltilmiş olarak başlayacak ama eğitim çalışanlarına test yapılmadı. Öğretmenlere test yapıldıktan sonra eğitim ve öğretime başlaması gerektiğini istemiştik. Şatlar yeterince olgunlaşmadığı için birinci sınıfların okul öncesi eğitime başlaması bizi kaygılandırıyor” ifadelerini kullandı.

'EĞİTİM TIKIR TIKIR İŞLEMİYOR'

Bozkurt, öğrencilerin karşılaştıkları sorunları şöyle aktardı: “Kendi öğrencilerim üzerinden örnek vermek gerekirse birçoğu ‘Hocam kotam doldu’, ‘EBA’ya bağlanamadım’, ‘Hocam bilgisayarım yok’, ‘Bir tek dokunmatik telefon var oda babamda, babam da akşam geliyor’ gibi bir çok şikayet alıyoruz. EBA ilk gününde çöktü. Çünkü biz bunu en başından beridir ifade ediyoruz; EBA gerekli donanımlara, içeriklere sahip değil. ‘Eğitim tıkır tıkır işliyor, hiçbir sorunumuz yok, uzaktan eğitimle ilgili bütün alt yapımız hazır’ söylemlerinden çok uzak olduğunu sahadan edindiğimiz bilgilerle tıkır tıkır işlemediğini söyleyebiliriz.”

'ANADİLDE VE EŞİTLİĞE DAYALI EĞİTİM OLMALI'

Tüm çocuklara eşit, adil, ana dilinde fırsat eşitliğine dayalı bir eğitimin olması gerektiğini kaydeden Bozkurt, yüz yüze eğitimde alınması gereken önlemeleri şöyle sıraladı: “Salgın kontrol altına alındıktan, gerekli şartlar sağlandıktan sonra yüz yüze eğitim verilmesi gerektiğini vurguluyoruz. Belliki yüz yüze eğitim bir süre imkansız hale gelecek. Bu süre içerisinde de gerekli materyallerde, içeriklerde ve alt yapı sağlandıktan sonra EBA veya diğer online erişimleri sağlamak gerektiğini düşünüyoruz.  Özel okulların 8’inci sınıfları okula başlatmaları ve diğer okulların henüz başlatmamış olmaları, sınav sisteminde okula yerleşen çocuklar arasında fırsat eşitsizliğini ileri taşıdı. Biz tam da bunun karşısında duruyoruz.”

 Milli Eğitim Bakanı’nın “Eğitimde asıl yük öğretmen maaşı ile ilgilidir. Öğretmen maaşlarından dolayı yatırıma fırsat kalmıyor” sözlerine de değinen Funda, bunu “öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştırması” olarak değerlendirdi ve buna karşı her alanda mücadele edeceklerini kaydetti.