Van Büyükşehir Belediyesi’nde taşeron statüsünden kadroya geçmek için 3 kez mülakata giren 303 işçi “başarısız” denilerek işe alınmadı. İdare mahkemesinin mülakatın tekrar edilmesine dair kararlarına rağmen kayyım yönetimi işe dönüşleri başlatmıyor. Yaklaşık 27 aydır işlerine iade edilmeyi bekleyen işçiler, büyük bir mağduriyet yaşıyor. Ekonomik sıkıntılar yaşayan işçiler, aylardır sosyal medyada seslerini duyurmaya ve yaşadıkları hukuksuzluğun son bulması için görüşmeler yapıyor. Gittikleri her kapıdan geri çevrildiklerini belirten işçiler 4’üncü kez yargıya gidiyor. 

'BİRÇOK HUKUKSUZLUK VAR'

Van Nöbetçi İdare Mahkemesi'ne "Yürütmenin durdurulması" ve "Van Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından yapılan mülakat işleminin iptali” talebiyle dava açan işçiler, oluşturulan sınav komisyonunun hukuka uygun oluşturulmadığı, adaylara fırsat tanınması kuralının ihlal edildiği ve sınavda ses ve görüntü kaydı alınmamasından dolayı mağduriyetlerin oluştuğuna dikkati çekti. İşçilerin avukatlarından Emrah Borazan, sınav komisyonunun usulün uygun olarak oluşturulmadığını belirterek, bu ve buna benzer birçok hukuksuzlukla karşılaştıklarını söyledi. Borazan, "İdare tarafından gerçekleştirilen sınav, sekil yönünden hukuka aykırıdır. Zira sınav komisyonu, tebliğde belirtilen düzenlemeye uygun bir şekilde oluşturulmamıştır. Sınav komisyonunun usulüne uygun olarak oluşturulmamasını, sınavın esasını etkileyen asli şekil kuralı ihlali olarak kabul etmiş ve işlemin iptaline karar vermiştir. Ancak buna rağmen aynı yöntem devam ettirilmiştir" dedi. 

'İLE İLGİLİ OLMAYAN SORULAR’

Sözlü sınav yapılırken öncelikli olarak adaylara soruları cevaplayabilme fırsatının verilmesi gerektiğini ancak sınav sırasında adaylara savunma fırsatının verilmediğini ve sözlü sınavda sorulan soruların işçilerin çalışma alanlarıyla ilgili sorulmadığını anlatan Borazan, "Sınavlara bu duruma vakıf olarak hazırlanan işçilere, beklediğinden çok farklı soruların sorulması, gelen sorulara sınav aşamasında itiraz etme hakkı verilmemesi ve psikolojik baskı etkileri oluşturmuştur. Yine söz konusu mülakat idare tarafından yapılan 3'üncü mülakat olup ilk mülakat dışındaki tüm mülakatlar idare mahkemeleri tarafından verilen iptal kararları neticesinde yapılmıştır. Her defasına mülakata katılan ve idarenin kasti eylemiyle her defasında elenen işçilerin yasamış olduğu psikolojik baskı fırsat tanınması kuralını ihlal etmiştir" diye belirtti.

SES VE GÖRÜNTÜ KAYDI NEDEN ALINMADI?

Adayların sınav performansının objektif olarak değerlendirilmesi ve bu sayede hukuk devleti ilkesinin hayata geçirilmesi ancak sınavların ses ve görüntü kaydının alınmasıyla mümkün olacağını hatırlatan Borazan, "Sözlü sınavın ve sınav sonucu tesis edilen işlemin yargısal denetimi için gerekli tüm unsurların oluşturulmasını sağlamak davalı idarenin görevi olduğundan dolayı ilgili idarenin, yargısal denetimi ortadan kaldıracak, imkansız kılacak ya da güçleştirecek şekilde bir idari işlem tesis etmemesi gerekmekteydi. Ancak yapılan sözlü sınavda ses ve görüntü kaydı alınmamıştır. İşçilerin sınav sonuç belgesinde gerekçe nedeni belirtilmeksizin 'başarısız' sayılması, sözlü sınavın nesnel objektif ölçüler olmaksızın, yasal amaca ve kamu hizmetinin gereklerine uygun olmayacak şekilde yürütüldüğünü göstermektedir. Müvekkilin başarısız sayılmasına yaptığı itiraz, davalı kurum tarafından hiçbir inceleme ve araştırma yapılmaksızın, somut gerekçeler sunulmaksızın reddedilmiştir" diye konuştu.

'HUKUKİ HİÇBİR YANI YOK'

Ortaya koyulan uygulamanın müvekkillerinin tüm hayatını etkileyecek nitelikte idari bir işlem olduğunu vurgulayan Borazan, şunları söyledi: "Tüm bu durumlar telafisi güç ve imkansız zararların dogmasına yol açacağından esasa ilişkin hüküm verilinceye kadar iptali istenen işlemin yürütmesinin durdurulması gerekmektedir. Somut olay açısından açılan davada yerel mahkeme işlemin iptalinin gerekçesinde yapılan usulsüzlükleri ve hukuka aykırılıkları belirtmiş olmasına rağmen idarece bu karar gözetilmeksizin aynı usulle sınav yapılmasının hukukla açıklanacak bir yönü bulunmamaktadır." 

MA / Adnan Bilen