HDP Van İl Eşbaşkanı Fikret Doğan, tüm krizlerin tetikleyicisi konumunda olan Kürt sorununun çözülmemesi halinde, ağır sürecin devam edeceğini belirterek, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit politikasına son verilmesini istedi. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van İl Örgütü, yıl içinde partilerine yönelik baskılar ve yereldeki sorunlara ilişkin gazetecilerle bir araya geldi. Toplantıya, yerine kayyum atanan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Mustafa Avcı, İl eşbaşkanları Fikret Doğan ve Handan Karakoyun'un yanı sıra il yöneticileri ve ilçe eşbaşkanları katıldı. Toplantıda ilk konuşan Eşbaşkan Fikret Doğan, son yıllardır şiddeti arttırılan savaşa dikkati çekerek, bu durumunda toplumsal tahribata yol açtığını söyledi. AKP’nin 20 ülkeyi yönetemez hale geldiğini dile getiren Doğan, ülkede yaşanan krizlerin kaynağının Kürt Sorunu’nun onurlu bir şekilde çözülmemesi olduğunu söyledi.  

‘TECRİT TOPLUMA UYGULANIYOR’

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride vurgu yapan Doğan, Öcalan üzerinde 22 yıldır süren tecrit uygulamasının son 10 yılda daha da ağırlaştığını hatırlattı. Öcalan ile ne ailesinin ne de avukatlarının görüşebildiğini kaydeden Doğan, şu ana kadar Öcalan ile görüşmek için bin 459 kez başvuru yapıldığını; ancak yapılan başvurularının hepsinin de ret edildiğini söyledi. İmralı’daki duruma ilişkin CPT ve AİHM’in verdiği kararların ihlal edildiğini kaydeden Doğan, “Tecrit, sadece İmralı’da değil, tüm topluma ve cezaevlerine uygulanıyor” diye konuştu. Doğan, hasta tutuklular başta olmak üzere tüm tutukluların bir an önce serbest bırakılmasını talep etti.

‘BARIŞ İSTEYENLERİN YARGILANDIĞI DAVA OLARAK GEÇECEK’

Valilik kararıyla kentte bin 955 gündür eylem ve etkinlik yasağının olduğunu belirten Doğan, ancak yasağın AKP ve yandaşlarını kapsamadığını dile getirdi. Partilerine dönük kapatma ve kumpas davaları üzerinde de duran Doğan, alınan kararların da hukuki değil siyasi olduğunu kaydederek, “Kumpas davası, barış isteyenlerin yargılandığı dava olarak tarihe geçecektir” diye konuştu.

‘TÜM TUTUKLULAR SERBEST BIRAKILSIN’

Eşbaşkan Handan Karakoyun ise 2021 yılın her açıdan zor geçtiğini belirterek, “2021 yılı tüm hukuksuzlukların yaşandığı bir yıl oldu” dedi. Cezaevlerinde son süreçte yaşanan ölümlere dikkati çeken Karakoyun, ölümlerin yaşanmaması için tüm siyasi ve hasta tutukluların bir an önce serbest bırakılmasını istedi.

Partilerinde uygulanan eşbaşkanlık sistemine ilişkin konuşan Karakoyun, toplumun yarısının kadınlardan oluştuğunu belirterek, “Kadın özgür değilse toplum özgür değildir” dedi. HDP’nin seçimlerde kazandığı belediyelere atanan kayyumlara tepki gösteren Karakoyun, kayyumlarının belediyelere atanmasıyla birlikte öncelikli işlerinin kadın kurumlarını işlevsizleştirmek olduğuna vurgu yaptı. Yıl içerisinde kentte yürüttükleri kadın çalışmalarına da değinen Karakoyun, mevcut iktidarın kadın düşmanı olduğunu ve buna göre de politikalar yürüttüğüne işaret etti.

KALICI ÇÖZÜMLER BULUNSUN

Ülkedeki mülteci sorununa değinen Karakoyun, emperyal güçlerin bölgede yürüttükleri savaş sonucu insanların yurtlarından göç etmek zorunda kaldığını belirterek, bu süreçte en mağdur edilenin de kadın ve çocuklar olduğunu anımsattı. Geçtiğimiz günlerde İzmir’de 3 Suriyelinin yakılarak öldürülmesini hatırlatan Karakoyun, Türkiye’de mültecilere karşı nefret ve ırkçı saiklerin olduğunu belirtti. Mültecilerin uğrak yerlerinden birinin de Van olduğunu kaydeden Karakoyun, kışın zorlu geçtiği bölgede mültecilerin donarak yaşamını yitirdiğini ifade ederek, “Mülteci sorununa ilişkin kalıcı çözümlerin oluşturulması gerekir” dedi.

Ardından söz alan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Mustafa Avcı da belediyelere atanan kayyumlar üzerinde durdu. Kayyum politikalarına tepki gösteren Avcı, “Kayyumlar atanarak meclisler feshedildi. Hangi meclisle oy birliği doğrultusunda kararlar alıyorsunuz. Hangi toplum yararına bu kararlar alınıyor. Karanlık bir süreç yaşanıyor” şeklinde konuştu.  

‘BÜTÇE HANGİ KALEMLERE HARCANACAK’

Büyükşehir Belediyesi’nin Kasım ayında 47 karar aldığını hatırlatan Avcı, alınan kararlarla da belediyenin kaynaklarının AKP’li il ve ilçe örgütlerine ve yandaşlarına peşkeş çekildiğini vurguladı. Belediyenin 2022 yılına 1 milyar 165 milyonluk bir bütçe ayırdığını vurgulayan Avcı,  şöyle devam etti: “Bütçenin kaynağı nerededir, dolayısıyla bu bütçenin hangi kalemlere harcanacağının açıklanması gerekiyor. Firmanın karı da dahil olmak üzere 7 bin liraya mal edilen direkler, belediyeye 19 bin liraya fatura edilmiştir. Maliyetin fazla tutması için de direk mesafeleri yakın tutulmuştur ve çevre kirliliğine neden olmuştur. Bu firma tüm bölgedeki ışıklandırma ihalesini alan firmadır” diye konuştu.

‘ESKİ HALİNDEN DAHA BETER’

Kentteki Milli Egemenlik ve Maraş caddelerinde asfaltın bir yıl önce yapılmasına rağmen yeniden asfalt ve kaldırım çalışması yapıldığını; böylelikle buraya 4 milyon TL aktarıldığını belirten Avcı, “Gidin bakın eski halinden daha beter bir haldedir” diye konuştu. Van Büyükşehir Belediyesi’nin önceki tutuklu Belediye Eşbaşkanı Bekir Kaya döneminde yüzde 95 tamamlanan Fidanlık Projesi’ne değinen Avcı, “Bu proje neden hala tamamlanmamıştır. Bu süreçte belediye ne kadar zarara uğramıştır?” diye sordu.

‘YOLSUZLUK YAPANLAR GÖREDE’

Birinci kayyım döneminde belediyenin önemli birimlerine atanan kişilerin isimlerinin yolsuzluğa karıştığından kaynaklı belediye yönetimine gelmeleri ile birlikte bu kişileri görevden aldıklarını hatırlatan Avcı, yerlerine tekrar kayyım atanmasıyla birlikte görevden aldıkları kişilerin tekrardan görevlerine dönerek yolsuzluk yaptığını kaydetti.

Toplantı, soru-cevap bölümüyle son buldu.