Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van milletvekilleri Murat Sarısaç ve Muazzez Orhan, kentteki parti binasının bulunduğu Nacibey Sokağı'nın polis bariyerleriyle kapatılması üzerine dün gün boyunca valilik önünde eylem gerçekleştirdi. Her 15 günde bir kentte ilan edilen "eylem ve etkinlik" yasağını da protesto eden vekiller, parti binası önündeki bariyerlerin kaldırılması üzerine eylemlerini sonlandırdı. 

Polisler, eylem boyunca ablukaya aldıkları vekilleri engellemek istedi. Vekillerin röportaj vermesine dahi izin vermeyen polisler, tek başına yürüyen vekillere "sosyal mesafe" uyarısı yaptı. Tüm engellemelere rağmen kent merkezinde seslerini duyuran vekillerden Murat Sarısaç, dünkü tabloyu değerlendirdi. 

GEREKÇE YOK

Sarısaç, dün yaşananların "Kürtler ve HDP üzerinde uygulanmak istenen politikanın göstergesi" olduğunu belirtti. "Bu tablo aynı zamanda HDP’yi fiili olarak kapatmanın görüntüsüdür" diyen Sarısaç, dünkü gelişmeleri şöyle aktardı: "Sabah 8 buçuk gibi arkadaşlarımız bizi aradı ve parti binasının ablukaya alındığını söyledi. Partiye açılan bütün yollar ablukaya alınmıştı. Gerekçesini sorduğumuzda polisler herhangi bir gerekçe gösteremedi. Ellerinde ne bir belge ne de hukuki metin vardı. Sadece bir eylem ve etkinlik olacağını, bundan dolayı güvenlik önlemlerini aldıklarını söylediler. İroni olan durum da bu zaten. Bu parti 5 yıldır eylem-etkinlik yasağı altında hiçbir açıklama yapamıyor. Ancak partimizin önünde başkalarının gelip açıklama yapabileceklerini söylediler. Bütün itirazlarımıza rağmen geri adım atmayacaklarını ve açıklama yapmayacaklarını belirtiler.” 

PARTİ BİNASI ÖNÜNDEKİ DURUM

Bunun üzerine valilik binası önüne geçtiklerini ve açıklama yapmak istediklerini aktaran Sarısaç, muhatap bulamadıklarını ifade etti. Hemen hemen her gün parti binalarının ablukaya alındığını, gelenlerin kimlik kontrolünden geçirildiğini anlatan Sarısaç, "Sadece hukuksal anlamda değil fiili olarak bir kapatma durumu var. Partimize gelen halkımızı engelliyor. Bırakın halkı yöneticilerimizin GBT’si yapılıyor" dedi. 

Eylemi takip eden gazetecilerle yapmak istediği röportajın dahi engellendiğini anımsatan Sarısaç, "Basın mensupları dışarıya çıkarıp, görüntü almasını engellemeye çalıştılar. HDP üzerinde çok büyük bir baskı var ve bu baskının uygulanmasının sebebini çok iyi biliyoruz” şeklinde konuştu. 

5 YILDIR SÜREN YASAĞIN NEDENLERİ

AKP iktidarının son 5 yıldır kent halkının iradesini "gasp" ettiğine dikkati çeken Sarısaç, insanların bu duruma itirazlarının da engellendiğini ifade etti. Kentteki sorunların her geçen gün daha da büyüdüğünü ve insanların yoksullaştığını dile getiren Sarısaç, "Bütün alanlarda sorun yaşanıyor. Van’ın en temel geçim kaynağı olan hayvancılık bitirilmiş noktada. Kayyım atanmasından sonra AKP vekillerinin ve onlara yakın kişilerin rüşvetle belediyeye aldıkları insanlar var. Bütün bunların hepsini HDP gündeme getiriyor. HDP, halkın sorunlarının hesabını iktidardan soran bir pozisyonda. Bu yolsuzluklar, usulsüzlükler ve hukuksuzluklar ortaya çıkmasın diye 5 yıldır kentte kesintisiz bir şekilde eylem-etkinlik yasağı var" diye konuştu. 

MHP'Lİ BAŞKAN HDP ÖNÜNDE

Sarısaç, söz konusu yasakların sadece muhalifleri kapsadığına işaret ederek, "AKP ve ona yakın olan kesimler bu yasaklardan muaf. Bugün partimizin önüne belli bir kesimden insanlar getirildi. MHP İlçe Başkanı buradaydı. MHP İlçe Başkanı gelip burada açıklamaya katılıyor ve halkı provoke etmeye çalışıyor. Hesap sorulması gereken iktidarken; Barışı, özgür ve eşit şekilde yaşamı savunan HDP’nin önüne gelip, hesap soruyorlar. Ne kadar baskı olursa olsun yine sokaklardayız” ifadelerini kullandı. 

‘GERİ ADIM ATMAYIZ'

HDP’nin diğer partilere benzetilmemesi gerektiğini vurgulayan Sarısaç, son yıllarda parti üye ve yöneticilerine yönelik gözaltı ve tutuklama furyasını anımsattı. Her gün sokaklarla ve halkın içerisinde olduklarını kaydeden Sarısaç, şunları söyledi: "Hukuksuzluk yapıyorlar. Bugün ne polis ne yargı ne de valilik herhangi bir gerekçe gösteremiyor. Meşruiyet yolları kalmamış. Bu meşruiyetsizliği de polis, asker ya da yargı baskısıyla bastırabileceklerini düşünüyorlar. Bu durum Kürtlerin başına ilk defa gelmiyor. İlk defa uygulanan bir politika da değil. Bu politikalar 90’larda da uygulanmıştı. Ama geri adım atılmadı. Biz de geri adım atmayı düşünmüyoruz. Çünkü meşru ve haklı olduğumuzu biliyoruz. Git gide büyüyoruz."

MUHALİFLERE ÇAĞRI

Kentteki yasakların sadece bir parti üzerinden açıklanamayacağını söyleyen Sarısaç, tüm muhalif ve sivil toplum örgütlerini bu duruma karşı tutum almaya çağırdı. Sarısaç, şöyle devam etti: "Bugün HDP’ye yapılan baskılar, HDP’nin halkı savunduğundan ve doğruları söylemesinden kaynaklanıyor. HDP bitirildiğinde ya da sokağa çıkamaz hale getirildiğinde halk çok huzurlu olacakmış gibi bir söyleme sarılıyorlardı. Ancak son 5 yıl şunu çok iyi gösterdi; HDP’nin zayıflatılması demek halkın savunmasız kalması demektir. HDP sokakta olduğu müddetçe iktidar istediği otoriteyi burada sağlayamayacak. Her şey HDP’ye bağlı. STÖ'ler ve partiler, HDP’ye değil demokrasi değerlerine sahip çıkması gerekiyor.”