Van'da meslektaşlarının gözaltına alınmasına tepki gösteren Gazeteci Ruşen Takva, kendisini hedef gösteren kişi hakkında defalarca suç duyurusunda bulunulmasına rağmen hakkında hiçbir işlem yapılmadığını söyledi.

Van'da iki yurttaşın helikopterden atılması haberlerlerini yapan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Adnan Bilen ve Cemil Uğur ile Jinnews muhabiri Şehriban Abi, gazeteci Nazan Sala, Yeni Yaşam gazetesi dağıtımcısı Fehim Çetiner ve eski gazete dağıtımcısı Şükran Erdem gözaltına alındı.   

Gazetecilerin gözaltına alınmasına tepkiler sürerken, Van Postası adındaki tetikçi site 6 Ekim’de “Van’da 6 kişi neden gözaltına alındı? İşte doğrular ve yalanlar…” başlığı ile bir haber yayınladı. Savcılığın dosyaya gizlilik kararının getirdiği dönmede yayımlanan haberde gözaltına alınan gazeteciler suçlandı. 6 gazetecinin haber faaliyeti nedeniyle değil, PKK üyeliği gerekçesiyle gözaltına alındığı iftirasını attı. 

GAZETECİ TAKVA’DAN TEPKİ

Bu duruma tepki gösteren Gazeteci Ruşen Takva, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda dosyada gizlilik kararı olduğunu hatırlatarak, “Avukatların bile ‘görüş yasağı’ gerekçesiyle görüşemediği gazeteciler hakkındaki bir bilgiyi, ‘gazeteci’ nasıl alıyor” diye sordu. Takva paylaşımında “Gazetecilerin “terör örgütüne üyelik” iddiasıyla gözaltına alındığı bilgisi nasıl verildi” dedi.

BU DEFA RUŞEN TAKVA HEDEF GÖSTERİLDİ

Bu tepkinin ardından Van Postası isimli tetikçi site bu defa Gazeteci Ruşen Takva’yı hedef gösterdi. “Ruşen Takva Van Postasına sorduğu soruları, PKK/KCK’ya müzahir sitelere de sordu mu” başlıklı bir yazı yayınlayan site, yazıda Takva’yı suçlayıcı ifadeler kullandı. 

Takva, internet sitesinin kendisini hedef göstermesine sosyal medya hesabından tepki gösterdi.

TAKVA: BİR BAŞSAVCI GİZLİLİK KARARI OLAN DOSYADAN SIZAN HABERİ NASIL BEĞENİR?

Artı Gerçek’e konuşan Gazeteci Ruşen Takva, söz konusu sitenin hakkında gizlilik kararı olan dosyanın içeriğini paylaştığına dikkat çekti. Aslın ilginç olan durumunun Van Cumhuriyet Başsavcısının hakkında gizlilik kararı olan bir dosyadan sızan bilgilerin içinde yer aldığı haberi sosyal medyada beğenmesi olduğunu anlatan Takva, “Gözaltına alınan 6 arkadaşımızı hedef gösteren bu yayın. Aslında gizlilik kararı olan bir dosyadan haber veren bu yayını eleştiriyor olmamız bizi hedef göstermeye bir sebep olarak sunuldu. Merak ediyorum, o haberi paylaştığı zaman Van'da İddia makamının en üst yetkilisi olan bir başsavcı içeriden sızdırılan bir haberi Twitter üzerinden nasıl beğeniyor? Gizlilik kararı olan bir dosya hakkında bana bir haber gelmiş olsaydı ve ben bu haberi yazsaydım aynı başsavcı bana da Twitter üzerinden beğenisini dile getirir miydi? Yoksa sabaha karşı bir operasyon içinde bir ‘takdir mi’ gönderirdi. Bence kamuoyunun tartışması gereken ve bizim de demokratik ve hukuk çerçevesinde tartışmamız gereken nokta tam olarak burasıdır” dedi.

'BASKILAR GAZETECİLERİN ÜZERİNDE GİYOTİN, DEMOKLES KILICI OLARAK SALLANIYOR'

Gazetecilerin yaşadığı sorunlara da değinen Takva, Van'da gazeteciler üzerine yaşanan baskıların katlanarak devam ettiğini söyledi. Gazetecilerin baskılar,  gözaltı ve tutuklamalarla yıldırılmak istendiğini ifade eden Takva, “Bağımsız medyayı, muhalif medyayı, halkın haber alma hakkını savunan gazetecilerin üzerinde sallanan bu giyotin, sallanan bu Demokles kılıcı arkadaşlarımızın haber yapmasının önüne engel ve ket vurmak için engel olmaya devam ediyorlar.  Ama hiç geri adım atmadık, atmayacağız...  Çünkü hepimiz aslında hukuki ve yasal olarak halkın haber alma hakkını savunmak için de bu yaşatılacak olan tırnak içindeki ‘bedelleri’ de göze aldık” diye anlattı.

'VAN’DAKİ UYGULAMALAR DİĞER KENTLERDEN FARKLI'

Van’da uygulanan baskıların Türkiye’nin diğer kentlerinden farklı olduğunu ifade eden Takva, “Klişe bir laf var. ‘Burası başka yerden değişiktir, işte Diyarbakır diğer illerden, İzmir şuradan değişiktir’ klişesi… Bu gerçekten Van için geçerli bir durumdur” dedi.  Van'da gazetecilerin yaşadığı sorunların Türkiye'nin diğer illerinden daha ilerde seyrettiğini belirten Takva, “Özellikle Türkiye'nin hiçbir yerinde olmayan, OHAL den bu yana devam eden bin 500 günlük sokağa çıkma yasağı, gösteri ve basın açıklaması yasağı Van'da aynı zamanda  gazeteciler üzerinde kollukla beraber gazetecilerin üzerinde bir sopa olarak kullanılmaya devam ediyor.  Belli, bu yetmiyor bu kendine gazeteci diyen insan evladının yaptığı gibi bir de bize göstermeye çalışıyorlar.  Geçtiğimiz hafta gözaltına alınan arkadaşlarımızın gözaltına alınmasını bu uygulamaların (baskıların) bir devamı olarak görmek gerekiyor” diye anlattı.

“BU İLK DEĞİL”

Kendisini ve meslektaşlarını hedef gösteren şahsın daha önce başkalarını da hedef gösterdiğini anlatan Takva, bu yayınlar yüzünden çok kişi hakkında dava açıldığını söyledi. Hedef göstermeler nedeni ile gazetecilerin, STK’ların ve meslek kuruluşlarının bu şahıs hakkında defalarca suç duyurusunda bulunduğunu anlatan Takva, bunun hakkında hiçbir işlem yapılmadığı gibi, tehdit edildiği gerekçesi ile kendisine tahsis edilen polis koruma ile gezdiğini söyledi.

'TETİKÇİ KULLANMAYI BIRAKIN, ORTAYA ÇIKIN'

Asıl sorunun kendilerini hedef gösteren şahsın değil, onu yönlendirenleri olduğunu vurgulayan Takva, şu çağrıda bulundu: “Asıl sorun burada bizi hedef gösteren, işte adına gazeteci diye sitesine de gazete diyen bu kişi bu şahıs değil, onları bize karşı yönlendiren ve bu haberleri bize yazmasına sebep olan kişilerdir.  Bence, lütfen onlar ortaya çıksın da muhatabımız belli olsun.  Ki gerçekten muhataplarımızla muhatap olalım.  Tetikçi ve sopa kullanmayı bıraksınlar. Bizler ismimizle adımızla şanımızla buradayız.  Hiçbir tarafımızı gidemedik, muhatap olmak isteyenler de tetikçilerini bıraksınlar muhatabımız kimdir bilelim.”