Başta Diyarbakır ve Van olmak üzere bölgenin birçok kentinde koronavirüs (Kovid-19) vakalarında artış sürüyor. Yaşamını yitirenlerin sayısı da her geçen gün artıyor. Geçtiğimiz günlerde Van'ı ziyaret eden Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bölge illerinin sağlık müdürleri, saha koordinatörleri, kamu hastaneleri başkanları, halk sağlığı başkanları ve hastane başhekimleriyle yaptığı değerlendirme toplantısında, Bitlis, Muş, Hakkari ve Van'da hasta sayılarının neredeyse iki katına çıktığını açıkladı. Van-Hakkari Tabip Odası da Bakan Koca ile görüşmek için randevu talebinde bulundu. Ancak Koca, Tabip Odası ile görüşmeden kentten ayrıldı. 

BAKAN TEYİT ETTİ

Van-Hakkari Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Doktor Hüseyin Yaviç, uzun süredir hem Van’da hem de ülke açısından eleştirdikleri tablonun Sağlık Bakanı Koca’nın Van ziyaretinde teyit ettiğini söyledi. Kentteki Kovid-19 tablosunun yapılan açıklamaların aksine çok daha farklı olduğuna dikkat çeken Yaviç, ülke genelinde de verilen sahadaki verilerle uyumlu olmadığını belirtti. 

TABLO KARAMSAR

Bakan Koca'nın Kovid-19 ile ilgili tablonun çok karamsar olduğunu ortaya koyduğunu ifade eden Yaviç, "Bizler de kendisiyle görüşmek isterdik. En azından bir sivil tolum kuruluşu olarak bizleri de bu görüşme ve toplantılarına dâhil edip, en azından bir sivil toplum kuruluşundan yerelin sağlık sorunları ile ilgili bilgiler almasını talep ederdik. Vaka son dönemde gerçekten çok arttı. Özellikle normalleşme adımlarının atılması ve kısıtlamaların kaldırılmasıyla birlikte artış oldu. Ki artık bu sayıları tartışmanın da bir anlamı kalmadı. Bu tablo kabul edilir bir noktaya geldi. Daha çok tedavi edici politikaların öne çıkarılması gerekiyor. Kovid-19 ile ilgili genel anlamda tedavi edici politikalar olduğu, önleyici politikalar olmadığı öne çıkıyor” dedi. 

SORUMLULUK TOPLUMA YÜKLENİYOR

Salgının koruyucu ve önleyici sağlık hizmetleriyle önlenebileceğini belirten Yaviç, pozitif vakaların erken dönemde tespit edilmesi, uygun şekilde izolasyonların sağlanması ve tedavi süreçlerinin yürütülmesi gerektiğinin altını çizdi. Mevcut politikalarla pandeminin önlenmesinin mümkün olmadığını vurgulayan Yaviç, “Sorumluluğu sadece topluma yükleyen tedbirler almışsanız, bu süreç önüne geçilebilir bir süreç olmaktan çıkar. Elbette ki insanların tedbirlere uyması ve dikkatli olması gerekir. Toplumu destekleyici, toplumsal spekülasyonun azalmasını sağlayan politikalar uygulanmadığı sürece, pandeminin önlenmesi de imkansız hale gelir” diye konuştu. 

VAN’DA GÜNLÜK VAKA SAYISI 400 

Van’da günlük vaka sayısının 300-400 civarında olduğunu aktaran Yaviç, “Bu sürecin toplumla şeffaf bir şekilde paylaşılması gerekir. Toplum, salgının ciddiyetini anlayabilmesi için aynı şekilde sağlık boyutuyla ne durumda olduğumuzu bilmesi gerekiyor. Sağlık kurumlarımızın yoğun bakımları neredeyse tamamen dolu vaziyette. Kovid için ayrılan servislerin yüzde 70’lerde doluluk oranına sahip olduğunu biliyoruz. Mevcut tablonun iki olumsuz yansıması olacak. Sağlık çalışanlarının çok yoğun koşullarda çalışması, sayılarının yetersiz olması, uzun bir süredir izinlerini kullanamayışları, sosyal desteklerden mahrum bırakılması, sağlık çalışanlarında bir tükenmişliğe ve özelikle çalışma performanslarında bir düşüşe neden olacaktır. Yine bazı illerde istifalar gerçekleşti ve ilerleyen dönemlerde bu tarz yönelimler de olabilir. Pandeminin bu yoğunluğuyla devam etmesi halinde, ertelenen sağlık hizmetleri konusunda toplumun ciddi sıkıntılar yaşaması kaçınılmazdır” diye uyardı. 

‘GERÇEKÇİ ÖNLEMLERİN ALINMASI GEREKİYOR’

1 Haziran’da normalleşme adımlarıyla kaldırılan kısıtlamaların yeniden uygulanması gerektiğinin altını çizen Yaviç, şunları söyledi: “Toplumsal sirkülasyonu azaltacak genel bir politika ortaya konulmadan, sadece toplumdan tedbirlere uymasını beklemek yanlıştır. Maske takmasını beklemek çözüm getirecek bir yaklaşım değildir. Sağlık Bakanlığı’ndan yerellerin koşullarına vakıf olan sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği içine girmesini, şeffaf bir şekilde sürecin yürütülmesini bekliyoruz. Pandemi ile bu şekilde mücadele edilmesi halinde, önümüzdeki kış mevsiminde salgının sonuçlarının çok daha ağır olmasını ön görüyoruz. Bunun önüne geçmek için de gerçekçi önlemlerin alınması gerekiyor.” 

MA / Dindar Karataş