Van Gölü'nde 27 Haziran 2020 tarihinde 2'si çocuk 61 mültecinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan tekne faciasına ilişkin biri tutuklu 12 kişi hakkında açılan davanın 3'üncü duruşması Van 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. "Nitelikli göçmen kaçakçılığı yapma" ve "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme" suçlamasıyla yargılanan sanıklardan tutuklu Medeni Akbaş, Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı. Duruşmada yaşamını yitiren mültecilerin avukatı Mahmut Kaçan ile hayatını kaybeden bir göçmenin ailesi de hazır bulundu. 

‘ONLARI TURİST SANMIŞ’

Mahkemede savunma yapan Akbaş’ın avukatı, müvekkilinin kaçınılmaz olarak olaya müdahil olduğunu, teknede sıradan bir yolcu olarak bulunduğunu ve teknedeki göçmenlerin de turist olduğunu sandığını savunarak tahliye istedi. 

ELBİSELERİYLE DEFNEDİLDİ 

Ardından konuşan tekne faciasında hayatını kaybeden 19 yaşındaki Pejman Parvizi’nin ağabeyi Pouria Parvizi, “Kurbanların definleri konusunda bize yalan söylendi. İnsanların dini vecibelerinin yerine getirilerek defnedildiği söylendi ama biz cenazeyi çıkardığımızda elbiseleri hala üzerindeydi. Kardeşim bizimle konuştuğunda ‘beni tekneye bindiriyorlar’ dedi. Yani kendisi binmemiş başkaları tarafından bu tekneye bindirilmiş. Medeni Akbaş buna cevap versin. Medeni bunların mülteci olduğunu çok iyi biliyordu. Kaçakçılığın da bir usulü var ama bunların yaptığı kaçakçılık değil, vahşet” dedi. 

‘SERVET AKBAŞ’IN YAŞADIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ’

Avukat Mahmut Kaçan ise, kentte göçmen kaçakçılığının cezasızlıkla sonuçlandığını söyleyerek, “Yolculuk sırasında en ağır insan hakları ihlalleri yaşanıyor. Biz, tekne sahibi Servet Akbaş’ın bulunması için nasıl bir çalışma yapıldığını öğrenmek istiyoruz. Bizler, Servet Akbaş’ın yaşadığını düşünüyoruz” diyerek önceki duruşma serbest bırakılan sanıkların tutuklanmasını talep etti. 

İddialara cevap veren Medeni Akbaş ise, “Benim bu olayla ilgili bir ilişkim yok. Servet ile hiçbir görüşmem olmadı. Bu insanlar tekneye bindirildikten sonra onların mülteci olabileceğinden şüphelendim. Servet bana; bu kişilerin evraklarının tamam olduğunu ve bu kişilerin turistlerden bir farkının olmadığını söyledi. Tekne alabora olduktan sonra Servet nefessiz kaldı. Ben de yüzerek karaya çıktım. Onun yaşayıp yaşamadığını bilmiyorum” iddialarında bulundu. 

DURUŞMA ERTELENDİ

Yapılan yargılama sonrası karar veren mahkeme, Medeni Akbaş’ın tutukluluğunun devamına, teknenin kusur durumu ile ilgili yazı yazılmasına, önceki duruşma haftada bir imza karşılığı ile serbest bırakılan sanıkların ise imza sayısını ayda bir defaya indirerek, duruşmayı 22 Eylül tarihine erteledi. (Van/MA)