Van’ın Tuşba ilçesine bağlı İskele Mahallesi’nde yaşayan doğuştan yürüme engeli olan Sevgi Gülmez’in (23) tedavisinde, geçirdiği birçok ameliyata rağmen istenilen başarı elde edilemiyor. Ama hiçbir şeyi engel olarak görmeyen Gülmez, “Engellerin olmadığı bir dünya için: Benim adım Sevgi” adlı kitabını yazdı. Sevgi, 2016’da yayınlanan kitabının ardından ikinci kitabı için hazırlık yapıyor.

Gülmez, “Hiçbir şey bize engel olamaz yeter ki biz yapmak istediğimizi planlayalım” diyor.

‘İçim içime sığmıyordu’

Sevgi Gülmez de Türkiye’deki tüm engelli yurttaşlar gibi birçok zorlukla karşı karşıya kalıyor. Özellikle okul döneminde bu sıkıntıları yaşıyor. “Çocukluğumun belli bir kısmını yatalak olarak geçirdim” diyen Gülmez, “Bu süre zarfında anneme bağlı yaşamak zorunda kaldım. Alçı süreci hayatımın en anlatılamaz acılarla dolu kısmıydı. Oturup kalkamıyordum, dışarı çıkmak bu süre içinde imkânsızdı. Oysaki içim içime sığmıyordu hiçbir zaman. Yaşıtlarımın yaptıklarını yapmak için neler vermezdim ama bir gerçek vardı: Yaşıtlarım gözlerini açtığı andan itibaren hayatı tanıyıp öğrendiği dönemlerde ben acı ile tanıştım. Onlar oyun oynarken ben içinde bulunduğum durumu anlamaya ve ona alışmaya çalışıyordum. Bütün bunlar yaşanırken bir de baktım ki zaman geçiyor ve bütün bunlara rağmen ben de büyüyordum. Fiziksel olarak çok zorlandım psikolojik olarak da çöküntü yaşadım” diye anlatıyor.

‘Kendimi eve kapatmam’ 

Liseyi bitirdikten sonra birkaç ameliyat geçiren ve ameliyatlarından kaynaklı evden çıkamayan Gülmez, yazmak için öğretmenlerinden destek alıyor. Gülmez, “Dokuz aylık bir çalışmanın ardından, ‘Engellerin olmadığı bir dünya için: Benim adım Sevgi’ adlı kitabımı çıkardım iki defa kitabı yırtıp attım ama yılmadım tekrar tekrar yazdım ve sonunda ilk kitabımı yazmayı başardım. Kitabımda okul yaşantıma, aileme, engelime, insanlara ve umut ışığıma yer verdim. Ben engelliyim diye kendimi eve kapatmam” ifadelerini kullanıyor.

‘Amacım engellilere ışık olmak’

“Amacım engellilere ışık olmak” diyen Gülmez, şöyle devam ediyor: “Amacım onlara engelli olmadıklarını göstermektir. Engellerinin üstüne gitsinler, bir köşeye geçip de engelleri için ağlamasınlar. Zor bir durum ama bununla yaşamayı öğrensinler. Ben engelimden dolayı çok düşüp kalkan biriyim. Okula ilk başladığımda çok farklı bakılıyordu ama artık kendilerinden ayırmıyorlar. Gidilen her alanda engellilere acınarak bakılıyor. Normal bir birey olarak bakılmıyor. Bundan kaynaklı ikinci kitabımda engellilerin sorunlarını kaleme alacağım.”