Van’da, önceki gün kızının boşanma davası için adliyeye giden 49 yaşındaki F.Ö. adlı kadın, X-Ray cihazından geçtikten sonra çantası polisler tarafından arandı. Polisler, çantada sarı, kırmızı ve yeşil tülbent bulmaları üzerine durumu Terör Suçları Soruşturma Savcısı'na bildirdi. Savcılık, tülbenti gerekçe göstererek, kadın hakkında "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla gözaltı kararı verdi. Karar sonrası F.Ö. İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'ne (TEM) götürüldü. F.Ö. bir günlük gözaltı sürecinin ardından ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı. 

F.Ö.: BU RENKLER SUÇ DEĞİL

Emniyetteki ifadede F.Ö.’ye, "Polis kontrol noktasında yapılan üst aramasında çantanızdan bir adet sarı-kırmızı-yeşil renkte ve PKK/KCK sözde bayrağını simgeleyen bir adet bez parçası bulunmuştur. Bu konuda detaylı ifade veriniz" diye soruldu. F.Ö. ise, bugüne kadar hiçbir siyasi partiye veya sendikaya bir üyeliğinin olmadığını söyledi. F.Ö., "Adliyeye kızımın boşanma davası için gitmiştim. Adliyeye girerken yapılan üst ve çanta aramasında çantamda bulunan bezle ilgili şunları söylemek isterim; Ben bu bezi 10 yıl önce Rus Pazar'ından bir dükkandan aldım. Canlı renkli ve renk renk olduğu için hoşuma gitti ve aldım. Ben bu bezi hiç bir yerde kullanmadım. Ben bunun suç olduğunu bilmiyorum. Ben bu renklerin ve bezin bir suç unsuru olduğunu kabul etmiyorum" şeklinde ifade verdi. 

YA TRAFİK IŞIKLARINDAKİ RENKLER!

F.Ö.'nün avukatı Mehmet Karataş ise, X-Ray'den geçen bir çantanın aranmasının hukuka aykırı olduğunu işaret ederek, “Çünkü kadın hakkında alınmış bir adli arama kararı yoktur. Elde edilen delil hukuka aykırı delildir” dedi. “Müvekkilin çantasından çıkan yeşil, kırmızı ve sarı renkli eşarp/yazma Kürt halkının tarihsel bir gerçeği ve değeri olmakla birlikte dünyada birçok ülkenin bayrağına renk verdiği ve ülkemizde/dünyada trafik ışıklarında da kullanılmaktadır” diyen Av. Karataş, şunları söyledi: “Bu nedenle salt renginden dolayı PKK bayrağına bağlamak hukuk ve yasayla bağdaşmamaktadır. Bir an için hukuki yorumda hataya düşülebilineceği kabul edilse bile gözaltı kararı verilmesi ağır bir yaptırımdır. Zira gözaltı kararı soruşturma için zorunlu ve şüphelinin suçu işlediğini gösterir somut delil olmasına bağlıdır.” 

DEĞERLERE SALDIRI

Söz konusu durumun sadece “örgüt propagandası” şeklinde değerlendirilemeyeceğine dikkati çeken Karataş, şöyle devam etti: “Delil olarak gösterdikleri yeşil, kırmızı ve sarı renkli bez hiçbir örgütün cebir şiddet tehdit içeren eylemini meşru gösteren bir bulgu ya da olgu değildir. Soruşturmanın bir de toplumsal, yani görünmeyen yanı bulanmaktadır. Suçun oluştuğuna delil kabul edilen örtü/bez/eşarp, Kürt halkının yüzyıllardır kabul ettiği ulusal renklerinin değeridir. Soruşturma ile bir nevi Türkiye’de 'ulusal değerlerinizle var olamazsınız' mesajı verilmektedir. Bu da Kürt halkının ulusal değerlerine hukuksal zeminde saldırı yöntemidir. Anayasal koruma altında olan dil, din, ırk, renk ayrımın yapılamayacağı yasağının ihlalidir. Yurtdışı ilişkilerde bir ulusa ait renkler sorun edilmezken aynı ulusun yurt içindeki vatandaşına ceza soruşturması başlatılmalı ve gözaltı yapılması ayırımcılıktır, hukuk tanınamazlıktır.”

RTÜK DE ‘SARI, KIRMIZI VE YEŞİL’E CEZA KESMİŞTİ

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) da önceki hafta sarı, kırmızı ve yeşil renkleri gerekçe göstererek, TELE1’e ceza kesmişti. RTÜK, Evrensel gazetesinin 25’inci yaş kutlaması videosunu yayımlayan TELE1’e, “Terörü övmek, teşvik etmek, terör örgütlerini güçlü veya haklı göstermek” gerekçesiyle üst sınırdan idari para cezası vermiş, videoda bir kız çocuğunun elindeki sarı, kırmızı ve yeşil renklerde desenleri olan tülbenti “suç” olarak göstermişti. (Van/MA)