Koronavirüsü (Kovid-19) salgını tehdidi yeni varyantları ile giderek büyürken, okullar 6 Eylül’de kapılarını açacak. Yeni eğitim-öğretim yılı tüm eğitim kademelerinde tam zamanlı ve yüz yüze başlayacak. Pandemi koşullarında açılacak okullarda uygulanacak prosedürlere ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı’nca (MEB) geçtiğimiz günlerde yayımlanan genelgede; öğretmenlerin, eğitim personelinin, kantin çalışanlarının ve öğrenci servisi personelinin tam doz aşılarının tamamlanmış olması önerildi. Öğrencilerle bir araya gelmesi zorunlu olan öğretmen ve okul çalışanlarının aşı olmamaları durumunda ise haftada iki kez PCR testi ile taranmaları ve sonuçların okul tarafından gerekli işlemler yapılmak üzere kayıt altında tutulması kararlaştırıldı. 

Fakat yüz yüze eğitim başlamasına kısa bir süre kalmış olsa da genelgenin uygulanmasından öte halen eğitime hazır durumda olmayan okullar sözkonusu. Özellikle Van’da 1,5 yıllık pandemi sürecinde boş kalan birçok okulun tadilatına daha yeni başlandı. Öğretmen eksikliği, okullardaki elektrik, su ve tuvalet sorunları ise devam ediyor. Ayrıca Bakanlıkça belirlenen prosedürlerin okullarda nasıl uygulanacağı da soru işareti. 

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Van Şube Eşbaşkanı Murat Atabay, yeni eğitim-öğretim yılı öncesinde pandemi tehdidi sürerken kentteki okulların durumu hakkında bilgiler verdi.

Bir buçuk yıllık pandemi sürecinde okullarda eğitim-öğretime dair tedbirlerin alındığına dair açıklamaların pratikte yansımasının olmadığını söyleyen Atabay, “Geçen yıl okulları gidip ziyaret ettiğimizde bırakın tedbir almayı, temizlik ve hijyen noktasında bile ciddi sıkıntılar vardı” dedi. 

YANITSIZ BIRAKILAN SORULAR

Kendilerinin de  yüz yüze eğitimin başlamasından yana olduklarını, fakat  yüz yüze eğitime başlanacaksa ‘Hangi tedbirleri aldınız? sorusunun önem kazandığını ifade edem Atabay, yanıtını aranan sorulara şunları ekledi: “Bu noktada aşılanma oranı nedir? 12 yaş üstü çocuklar aşılandı mı? Okullarda yeterli temizlik elemanı var mı? Okul derslik sayıları arttırıldı mı? Okullara öğretmen ataması yapıldı mı? Okul servislerinde çalışan kişilerin aşılaması yapılmış mı ve bununla ilgili bir denetim olacak mı?

İki aydır bu sorulara yanıt aradıklarını dile getiren Atabay; “Her gün bu soruları tekrarlıyoruz ancak açıkladıkları tedbirler içerisinde hiçbir tedbir yok. Büyük ihtimalle geçen yılki gibi her okula birkaç paket maske ve birkaç litre dezenfektan gönderip ‘tedbirlerimizi aldık’ diyecekler. Bakanlığın bu noktada aldığı bir tedbir yok. Bakanlık bazı şeylere müdahale etmezse sanki işler daha rahat ilerleyecek” dedi. 

TADİLATLARA AĞUSTOS’TA BAŞLADI

Kentte 2 yıldır pandemi sürecinde yapılmayan okul tadilatlarına eğitime kısa bir süre kala başlandığını aktaran Atabay, “Bu yıllardır böyle. Bu bir öngörüsüzlük müdür altında başka bir art niyet mi var veya başka çıkar ilişkilerimi vardır, bunu bilmiyoruz. Haziran ayında okullar kapandı. O zaman tadilata başlasalardı belki de bu sorunlar yaşanmayacaktı. Bazı okullarda çok sağlıksız bir güçlendirme çalışması var. Bunun yerine okulu yenilemek daha mantıklıyken, maalesef güçlendirme yolunu seçiyorlar.” diye konuştu. 

ÖĞRENCİLER FARKLI OKULLARA TAŞINACAK

Şube Başkanı Atabay, yıkılacak bazı okullardaki öğrencilerin başka okullara taşınacağını, bu durumun ise sınıf mevcutlarında artışa neden olacağını kaydetti. Atabay, şöyle devam etti: “Niyazi Türkmen Anadolu Lisesi yıkılacak, öğrencileri Anadolu Lisesi’ne taşınacak. Cumhuriyet Anadolu Lisesi yıkılıyor, öğrencileri Mehmet Akif Ersoy Lisesi’ne taşınacak. Vakıfbank İlkokulu’nda şu an deprem güçlendirmesi yapıyorlar, öğrencileri 3 kilometre uzaklıktaki Kahraman Çocuklar İlkokulu’na taşınacak. Sevgili Öğretmenim Anaokulu yıkılacak, öğrencilerin nereye gideceği belli değil. Öğrenci sayısını azaltmak yerine daha da arttıracak çalışmaları var. Bu noktada bırakın tedbirleri almayı aslında tedbirsizliğin en üst düzeyde yaşatan uygulamalar bunlar. Okullar açıldığı zaman da aslında tedbirsizliğin sonucunu göreceğiz. Çünkü bu öğrenciler başka yere taşınacak, başka okullara gidecekler. Öğrencilerin taşınacağı okulların öğrenci sayısı en az iki katına çıkacak. Bu noktada tedbir almak ciddi sıkıntı olacak. Bakanlık maalesef ‘komşular pazarda görsün’ misali ‘tedbir aldık’ diyor. Kendince bazı uygulamaları yaptığını söylüyor ancak şu an görünürde hiçbir tedbir yok.”

‘EĞİTİM DEĞİL, ETKİLEŞİM’ 

Pandemi döneminde yapılan uzaktan eğitimin “eğitim değil, etkileşim” olduğunu ifade eden Atabay, bu süreçte okul terk oranı, çocuk işçiliği, çocuk yaşta evlenme oranının arttığını  dile getirdi. Yine maddi durumu yetersiz öğrenciler, kız ve göçmen çocukları, anadili Türkçe olmayan çocukların ciddi derecede dezavantajlı durunda  olduğunu belirten Atabay, tüm  bunları göz önüne alarak yüz yüze eğitim başlatılacaksa ciddi tedbirler almak  gerektiğini vurguladı.

Atabay, “Geçen yılki aç-kapamalardaki gibi hiçbir tedbir almadan okulları 6 Eylül’de açıp 6 Ekim’de tekrardan ‘pandemi pik yaptı kapatabiliriz’ diyebilirler. Tedbirsizlikle bu süreci yürütemeyecekleri net olarak görülüyor. Umarım gerekli tedbirleri alıp öğrencilerin daha fazla okuldan uzak kalmasının önünü keserler” şeklinde konuştu. 

KÖY OKULLARINDAKİ DURUM

Geçen yıl yaptıkları incelemelerde birçok köy okulunda elektrik ve suyun olmadığına şahit olduklarını aktaran Atabay, birçok okulda da su ve tuvalet sorunu olduğunu kaydetti. Okullara sadece maske ve hijyen maskesi göndererek bu sorunların çözülemeyeceğini vurgulayan Atabay, “Hiçbir eğitim kurumunun bütçesi yok. İhtiyaçları da MEB karşılamadığı zaman bir şekilde ya veliden bu ücreti alıyorlar ya da gayri hukuki yollarla kayıt ücreti alarak bu malzemeleri karşılama yoluna gidiyorlar. Köy okulları bu anlamda ciddi sıkıntı yaşayacaktır” diye belirtti. 

‘MÜFREDAT DÜZENLENMELİ’

Atabay, yüz yüze eğitime geçilecekse müfredatın yeniden düzenlenmesi gerektiğini de söyledi. Eğitimde 1 buçuk yıllık kayıp yokmuş gibi bakanlığın müfredatını aynı şekilde devam ettirmesini eleştiren Atabay, “Özellikle dezavantajlı çocuklar bu noktada çok geri kaldılar. Geçen yıl birinci sınıfa başlayan çocuklar hiç okul yüzü görmedi. Üniversite sınavına girecek 12’inci sınıflar iki yıldır okula gitmiyorlar ve üniversite sınavına girecekler. Bu çocukların kayıplarına dönük bir çalışma yapılmadı. 6 Eylül’de okullar başlatıldıktan sonra kayıpların müfredat içerisine yedirilerek, planlı bir şekilde yıla yayarak yerleştirmeleri lazım. Bakanlık hiçbir şey yokmuş gibi devam ederse bu çocuklar gerçekten çok ciddi problemler yaşayacaklardır” dedi.