Van'da Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ne (MEBYA-DER) yönelik soruşturma kapsamında 19 Mayıs'ta yapılan ev baskınlarında 18 kişi gözaltına alındı. 28 Mayıs’ta adliyeye sevk edilen 18 kişiden MEBYA-DER Eşbaşkanı Gülistan Önver, dernek üyeleri Cihat Aksu, Ceyda Dindar, Azize Öner, Şevket Kaplan, Seracettin Bayhar, Cevdet Bilekçi, Halil Karakoç, Kamuran Çiftçi, Mahmut Dindar ve Savaş Encu tutuklanırken, İsa Demirağaç, Süreyya Azbağ, Nuhi Alici, Nebi Kaçak, Halime Süslü, Emine Şaybak ve Muhsin Demir ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Van Cumhuriyet Savcısının yürüttüğü soruşmayı tamamlayarak hazırladığı iddianame, Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. 

DERNEĞİN DEVAMI İDDİASI

158 sayfalık iddianamenin giriş kısmında, PKK’nin kuruluşu ve amacı ile PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın çeşitli tarihlerde yaptığı açıklamalar ile Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Mezopotamya Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği’nin (MEYA-DER) faaliyetleri yer aldı. Fiziki takip tutanakları, tape kayıtları, dijital materyal inceleme raporları ve gizli tanık beyanlarının delil olarak gösterildiği iddianamede, MEBYA-DER’in MEYA-DER’in devamı olduğu ileri sürüldü. 

ANNELERE ‘ANNE’ DENİLMESİ

 MEBYA-DER’in örgüt talimatıyla kurularak faaliyetler yürüttüğü savunulan iddianamede, derneğin Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma ve Kültür Derneği (YAKAY-DER), Almanya’da savaş mağdurlarına yardım için kurulan Die Sonne Mesopotamiens Hilfswerk, Hevi Association for Support War Victims ve Heyva Sor ile olan ilişkisi de suç sayıldı. İddianamede, şunlar ileri sürüldü: “Derneğin örgüt içerisinde faaliyet yürütürken etkisiz hale getirilen örgüt mensuplarına sözde şehit statüsü verdiği, ailelerine ise değer ailesi olarak hitap edildiği ve bir nevi artık o ailenin örgüt tarafından her konuda desteklenmeye çalışıldığı, tape kayıtlarına yansıyan görüşmelerde, örgüt mensubu annelerine ‘anne’ olarak hitap edilmesi, bu faaliyetlerin ise soruşturmalardan kaçınmak ve kamuoyunda göz önünde bulunmak amacıyla dernek adı altında legal bir yapılanma gibi gösterilmeye çalışıldığı anlaşılmıştır.”

‘ÖRGÜTÜN ŞEHİR MENSUPLARI’

Dernek çalışanlarını “Örgütün şehir mensupları” olarak değerlendiren savcı, dernek üyelerinin Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı Yukarı Çilli (Çiliya Jor) Mahallesi’nde sınırı geçtiği için öldürülen Şefik Bağa’nın (46) taziyesine katılmalarını da suç olarak gösterdi. Savcı, “Soruşturma aşamasında yapılan çalışmalarda şahısların sadece faaliyet yürütmekte iken etkisiz hale getirilen örgüt mensubu aileleri ile örgüt tarafından sahiplenilen ve kendi sitelerinden gündem oluşturulmaya çalışılan (İran askerleri tarafından sınırı geçtiği sırada vurulan şahıs) cenaze, defin, nakil vb. işlemler için çalışmalar yaptıkları” ifadesini kullandı. 

EŞBAŞKANLIK DEĞERLENDİRMESİ

Dernek üyelerine ait tapelerin yer aldığı iddianamede, MEBYA-DER Eşbaşkanı Gülistan Önver’in kendini eşbaşkan olarak tanıtmasına dair şu değerlendirme yapıldı: “Hedef şahsın görüşme gerçekleştirdiği Servet Aktaş isimli şahsa kendisini MEBYA-DER eş başkanı olarak tanıttığı, hedef şahsın sözde eşbaşkanlık adı altında faaliyetin liderliğini üstlendikleri görülmekle birlikte, yapılanmanın özellikle Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde yapılan yerel seçimler sonucu il/ilçe belediyelerinde PKK/KCK’nin talimatıyla uygulanan eşbaşkanlık sistemi ile benzerlik gösterdiği…” 

AİLE ZİYARETLERİ

Dernek üyelerinin kendi aralarında yaptıkları tüm konuşmaların bulunduğu iddianamenin talep bölümünde ise şunlar yer aldı: “KCK sözleşmesi tarafından yapılanmanın tüm üyelerine yüklenilen görevleri yerine getirdiklerinin anlaşıldığı, tape kayıtlarından anlaşıldığı üzere yapılanma içerisindeki şahısların, şehit derneğinden örgütte faaliyet yürütürken etkisiz hale getirilen örgüt mensuplarının taziye dediklerinde bahse konu şahısların aileleri ile yapılan görüşmelerin, ziyaret dendiğinde; geçmiş dönemde etkisiz hale getirilmiş olsa dahi -sözde- değer ailelerine yapılan ziyaretlerin olduğu anlaşılmış, bu kapsamda yapılanmaya mensup şahısların aynı fikir ve söylem birliği içinde oldukları, MEBYA-DER yapılanmasının, örgütün tarihsel gelişimi içerisinde farklı isimler altında aynı faaliyeti yürüten bir yapılanmanın devamı olduğu, şüphelilerin fikir ve eylem birliği içinde hareket ettikleri, tüm şüpheliler açısından yargılamanın aynı dosya üzerinden devam etmesinde hukuki faydanın bulunduğu, kaldı ki tape kayıtları, fiziki takip tutanakları ile whatsapp grubu birlikte değerlendirildiğinde bir şüphelinin eylemlerini diğer şüphelinin eyleminden ayrılmaması gerektiği, tüm şüphelilerin fikir ve eylem birliği içinde hareket ettiğinden, şüpheli bazlı hareket edilmeyerek tefrik işlemi yapılmadığı, şahısların eylemlerine uyan sevk maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmaları talep olunur.” 

15 YILA KADAR HAPİS İSTENİYOR

İddianamede, 18 kişi hakkında ayrı ayrı “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 7 buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi. 18 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması da 3 Aralık’ta Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. 

MA / Dindar Karakaş