Türkiye derinleşen krizle beraber başta inşaat olmak üzere birçok sektörde artan maliyetler ekonomik krizin derinleşmesine neden oluyor. İnşaatın ana malzemelerinden olan demir fiyatı yüzde 100’den fazla artış gösterirken, diğer yandan çimento fiyatlarında yüzde 40’lık bir zam oldu. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası Van Şube Başkanı İsmet Bilmez, krizle birlikte sektörde yaşanan sorunlara dikkat çekti. 

'MESLEK SAHİPLERİ İŞ BULAMIYOR'

Bu alandan mezun sayısının 135 bine dayandığını ve çoğunun işsiz olduğunu ifade eden Bilmez, üniversitelerin bu alanda fazla mezun verilmesiyle birlikte işsizlik sorununun arttığını ya da kişilerin çok daha düşük ücretlerle çalışmak durumunda kaldıklarını söyledi. Hükümet tarafından düzenlenen ruhsat alma durumunda mühendislerden onay alınmamasıyla sahte mühendislerin türediğini söyleyen Bilmez, mühendis olmadığı halde yetki alarak ruhsata onay verenlerin olduğunu bunun da mühendisleri kötü etkilediğini söyledi.

‘SEKTÖRDE CİDDİ GERİLEME VAR’

İnşaat sektörünü merkezi hükümetleri kısa bir süreliğine kurtaran trenin vagonuna benzeten Bilmez, “Hızlı bir şekilde bir yapılaşmaya gidildi ama uzun bu durum ekonomiye daha sonra cevap olmadı. Özellikle ani döviz kurunun yükselmesiyle inşaat malzemelerinde yaşanan artışlarla birlikte sektörde  çok ciddi iflaslar oldu. İnşaat malzemelerin fiyatlarında kur artışı ile beraber ciddi bir gerileme var. Ekonomisi kırılgan ülkelerde en fazla inşaat sektörünü yöneliniyor. Bu sektörde bir gerileme olunca da ülke ekonomisine etkisi de büyük oluyor” diye konuştu.

‘İNŞAAT SEKTÖRÜNDE KRİZ DEVAM EDİYOR'

Daha önce bir inşaatta metrekare başına masrafın 750 TL ile 800 TL arası olduğunu ancak şuan bu fiyatın bin 200 TL ile bin 300 TL’ye yükseldiğini kaydeden Bilmez, “Demirin bir ton fiyatı 2 bin 100 TL’den yaklaşık 3 bin TL'ye yükselmiş durumda. İnşaat sektörünün en kötü yılı 2018 yılı oldu. Çünkü o yıl demirin ton fiyatı 4 bin TL'yi geçmişti. Şuan yaşanan kriz halen devam ediyor. İnsanlar artık ekonomi krizden kaynaklı inşaata yönelmiyor. İnşaat sektöründe gerileme diğer alanları da etkiliyor. İnşaatın her alanında çalışanlar kazanmadığı için diğer alanlara da harcama yapamıyor. Bu da ülke ekonomisini çok ciddi geriye götürüyor” ifadesinde bulundu. 

'VAN'DA İNŞAAT SEKTÖRÜ YÜZDE 35 GERİLEDİ'

Vanlıların çoğunun kentte ve kent dışında yapılan inşaatlarda çalışarak geçimini sağladığını belirten Bilmez, “Van’ın en büyük ilçelerinden biri olan İpekyolu’nda inşaat yapımında yüzde 50’ye yakın düşüş var. Bu durum kentin bütününü etkiliyor. Ülke genelinde de bu durum mevcuttur. TÜİK’in  en son açıkladığı verilere göre Van’ın en yoksul kent olması da bu durumu teyit ediyor. Van'ın genelinde inşaat sektörü yüzde 37 oranında azaldı. Bu da kent ekonomisinin yüzde 37 oranında bir gerilemeyi gösteriyor. Van'ın en kalabalık üç ilçesinde son 3 yılda alınan ruhsat sayıları her geçen yıl azalıyor. Van'da 2017 yılında 510, 2018 yılında 606 ve 2019 yılında ise 386 inşaat ruhsatı alındı. Bu da durumun vehametini ortaya koymaya yetiyor" diye konuştu. 

'TARIM HAYVANCILIK DESTEKLENMELİ'

Yaşanan krizden çıkış yolunun sadece inşaat sektörüne yönelmeyle olmayacağının altını çizen Bilmez, ülkenin ekonomik kalkınması için insanların tarım, hayvancılık ile üretime yönelmesi ve bunu desteklenmesi gerektiğini ifade etti. 

MA / Cemil Uğur