Türkiye’de ekonomik krizin giderek derinleştiği, elektrik, su ve doğalgaza neredeyse haftada en az bir kez zam yapılması, yurttaşların tepkisine neden oluyor. Asgari ücretin altında çalışmak zorunda bırakılan ya da çalışamayan yurttaşlar, “Geçinemiyoruz” diyor. 

Van’daki yurttaşlara, son dönemde yapılan zamları ve ekonomik krizin kendilerini nasıl etkilediğini jinnews'e anlattı.

12 saat çalışma bedeli: 40 TL

Bir iç giyim dükkanında çalışan Zehra Pulat, her sabah saat 07.00’de işe başlıyor. Yaklaşık bir yıldır günlük kazancı 40 TL’nin üzerine çıkmayan Zehra, kimi zaman da ücret alamadığını dile getiriyor.  Günde 12 saat çalışan Zehra, “Buradaki gelirim bana yetmiyor. İşverenim kazanmadığı için ben de kazanamıyorum. Aynı pazarda iki dükkana bakıyorum. Bazı günler her iki dükkandan da siftah dahi yapmadan kapatıyorum” diye belirtiyor. 

‘Geçinemiyoruz, perişan haldeyiz’

İç giyim üzerine satış yaptıklarını ve zamlardan en fazla etkilenen sektörler arasında yer aldıklarını kaydeden Zehra, bir yıl önce 15 TL’ye sattıkları bir kıyafetin şimdiki fiyatının 35 TL olduğunu söylüyor. Ürünlerin bir yıl öncesine göre fiyatlarının iki katını aştığını gören müşterinin tepkisiyle karşılaştıklarını dile getiren Zehra, “Şu anda müşterilerin cebinde 5 TL dahi yok. Geçinemiyoruz, perişan haldeyiz” diyor. 

‘Sadece fiyatlara bakıp geçiyorum’

Dilber Durdur ise, “Sadece fiyatlara bakıp geçiyorum” diyor. Evinde kimsenin düzenli bir geliri olmadığını ifade eden Dilber, “Oğlum cezaevinde, bazen oğluma gitmek için dahi yol parası bulamıyorum. Ne diyeyim” sözlerini kullanıyor. 

Aldığı ürünün gramajı azalıp fiyatı arttı

Yaklaşan kış mevsimiyle birlikte evde çorap örmek için pazara ip almaya geldiğini söyleyen Gule Aslan (61) ise 8 TL’lik yumağı yanında para olmadığı için borç almak durumunda kaldığını ifade ediyor. 7 kişilik bir aile olduklarını ve sadece bir oğlunun çalıştığını belirten Dilber şunları belirtiyor: “Daha önce aldığım yumaktan bir çift çorap yapardım, üzerine fazladan ip kalıyordu. Şimdi aldığım yumaktan çorabın bir tekini yapıyorum, diğer teki yarıda kalıyor. Evde çalışan bir oğlum var. O da ütü yaparak sigortasız ve ayda sadece bin 500 TL alıyor. Yumurta kolisini 27 TL’ye, 4 litrelik yağı 72 TL’ye alıyoruz. Günde 10 ekmeğin tüketildiği bir evde mutfak giderini dahi karşılayamıyoruz.”

‘Müşteriler fiyatların artışını bizden biliyor’

Kozmetik ürün ve iç giyim satışı yapan bir dükkanda 5 yıldır çalışan Helin Teker de geçinemediğini dile getiriyor. Helin, “Günlük ciromuz bazen 100 TL’yi bile geçmiyor. Bazen sattığımız ürünün yerini dolduramıyoruz. Kimi zaman kira ödemek için borç alıyoruz. Bu yıl çok daha kötü bir krizle karşı karşıyayız. Ürün alamıyoruz, aldıklarımız dolar üzerinden geliyor. Dolar yükseldikçe, bu ürüne de yansıyor. Bunu hesaplayamayan müşteri ise zammı biz yaptık sanıyor. Ailemde benimle birlikte 3 kişi çalışıyor. Ancak yetmiyor, geçinemiyoruz” diye ifade ediyor. 

‘Elektrik ve doğalgazı gündüz kullanmama rağmen ödüyorum’

Yaklaşık 13 yıldır esnaf olduğunu söyleyen Hanife Güzel ise, son iki yıldır ekonomik krizden çok fazla etkilendiğini belirtiyor.  Hanife, şöyle devam ediyor: “Sabah uyandığımda bir sevinç yok içimde. Hiçbir zaman bir umutla kalkmıyorum. Umudumuz yok! yurttaş olarak ‘bugün ne yiyeceğiz ne kazanacağız. Gelen müşteriye de bu fiyatları da nasıl anlatacağız’ gibi sorularla uyanıyorum. Önceden toptan aldığımız ürünü şu an alamıyoruz. Fiyatlara yüzde 50 zam var. Gıdadan tutun doğalgaza kadar çok zam oldu. Gündüzleri evde olmama rağmen elektriğim çok geliyor. Yine doğalgaza gelen zam nedeniyle iki kat ödüyorum. Kullanmama rağmen ben vergi ödemek zorunda kalıyorum.”

‘Sözde ‘destek’ kredisinin faizini hala ödüyorum’

Türkiye’nin ekonomik açıdan bir çöküş içerisinde olduğunu belirten Hanife, “Her şeye zam yaparak kendi hazinesini toplamaya çalışıyor. Hazineyi boşaltmışlar, fakir fukaradan, esnafın cebinden doldurmaya çalışıyorlar. Bir esnaf olarak pandemi kısıtlamaları nedeniyle bana 3 bin kredi verdiler. Hala onun faizini ödüyorum” diye ekliyor. 

Kirasını ödeyemediği iş yerini kapattı

Aynı zamanda emlakçılık da yapan Hanife, “Kiralara yapılan zam nedeniyle tuttuğum ofisin kirasını ödeyemediğimden kapatmak zorunda kaldım. Bir yıl önce 900 TL’ye kiralık verdiğim evi bin 800 TL’ye veriyordum. Hayatımdan endişe ediyorum. Açlıktan olmasa bile umutsuzluktan öleceğim. Akşam eve gidince ‘yarın ne yapacağım’ diye düşünmeden kafamı rahat bir şekilde bırakıp yumak istiyorum” diyerek tepkisini dile getiriyor.